3’üncü ASİAD Zirvesi dijital dönüşüm temasıyla toplanıyor
Dijital Dönüşüm, Ankara’da zirve yapacak! Türkiye, küresel ölçekli dijital dönüşüm konusunda başlattığı reform çalışmalarını hızla sürdürürken, Ankara Sanayici ve İş Adamları Derneği (ASİAD), ‘Dijital Dönüşüm Zirvesi’ ile kamu ve özel sektöre yön gösterecek yaklaşımları masaya yatıracak. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme, Gıda, Tarım ve Hayvancılık, Bilim, Sanayi ve Teknoloji ve Milli Eğitim Bakanlıklarının desteklediği zirvede Yeni Nesil Dijital Girişim Ekonomisi ve Türkiye’nin dijitalleşmedeki geleceği ele alınacak.
ASİAD Başkanı Eda Ersoy Tombakoğlu, zirve ile ilgili olarak, “2020’ye kadar dünya ekonomisinin yüzde 25’inin dijital olması bekleniyor. Ankara, ülkemizin teknolojik üssü; dijital dönüşümün de başkenti olmaya hazır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Dijital dönüşüm, her şeyden önce bir zihniyet değişimidir” sözüyle ivme kazanan Türkiye’nin e-devlet reformları, dijital dönüşümü ulusal hedef ve önceliklerin ilk sıralarına taşıdı. Bu kapsamda, son iki senede, ‘İdeal Kentler’ ve ‘Kadın’ temalarıyla düzenlediği zirvelerle ses getiren ASİAD, 3’üncü zirve temasını ‘Dijital Dönüşüm’ olarak belirledi.
11 Ekim tarihinde, JW Marriott-Ankara’da düzenlenecek ASİAD 3’üncü Dijital Dönüşüm Zirvesi Kamu Bilişimcileri Derneği (KBD) tarafından da destekleniyor. Zirvede KBD’yi Başkanı Doç. Dr. İzzet Gökhan Özbilgin temsil edecek.
TOMBAKOĞLU: “TEŞVİKLER DE ELE ALINACAK”
ASİAD Başkanı Eda Ersoy Tombakoğlu, ASİAD’ın 1989’dan bu yana, Türkiye’nin sürdürülebilir bir kalkınma modeli içerisinde büyümesi için öneriler geliştirdiğini ve bunları ilgili kurumlarla paylaştığını belirterek, “Gerçekleştireceğimiz zirvede de dijital dönüşümün önemi, başarı hikayeleri ve yol gösterici yaklaşımlar ele alınacak; sanayicilerimizin rekabet gücünün arttırılması sağlanacak. Ayrıca, ülke uygulamaları incelenecek; düzenlemeler, teşvikler gibi konular ele alınarak, kamu otoritelerden beklentiler ortaya konulacak” dedi.
“DİJİTAL DEVRİM HIZLANACAK”
Tombakoğlu’nun değerlendirmeleri şöyle:
“G20 ülkeleri arasında yer alan Türkiye’nin, bu ligde kalabilmesi ve üst sıralara çıkabilmesi için rekabet gücü yüksek olan bir ekonomiye sahip olması gerekiyor. 2020 yılına kadar dünya ekonomisinin yüzde 25’inin dijital olması bekleniyor. Bu noktada kamu kurumlarının sunacağı teknolojik çözümlerin çok kıymetli olacağına inanıyoruz. Kamunun örnek rol model ve itici güç olması ile Türkiye’deki dijital devrimin hızlanacağına eminiz.
“ANKARA DİJİTAL BAŞKENT OLACAK”
Ankara’nın, Türkiye’nin başkenti olduğu gibi dijital dönüşümün de başkenti olması gerekiyor. Çünkü bu konuda her türlü altyapı ve yeteneğe sahip… Ankara, başkent oluşu, coğrafi konumu, ana ulaşım hatları üzerinde yer alması, bürokrasiye yakınlığı, güvenli olması, genç nüfusu, üniversite birikimi ve genel ekonomik potansiyeli ile ileri teknoloji yatırımları için son derece uygun bir kent. Ankara’da 18 üniversite, 296 bin üniversite öğrencisi bulunuyor ve bu sayı her geçen gün artıyor. Ankara, 6 teknoparkı ile bu alanda da Türkiye’de öncü illerin başında geliyor. Ankara, hükümet politikaları ve yerel birimlerin çabalarıyla Türkiye’nin yüksek katma değerli ürün ve hizmetler üretim merkezi haline getirilebilir. Hızlı sanayileşme ve kalkınma ivmesiyle Ankara, Türkiye’nin teknoloji üretimi üssü haline gelebilir.
“EZBERBOZAN BİR DEĞİŞİM YAŞANIYOR”
2023, 2053 ve 2071 mihenk taşlarına ulaşana kadar geçeceğimiz yollar çok özel; çünkü belirli kuşakların ve kuşak değişimlerinin daha dinamik olarak hissedileceği dijital çağ başladı. Bugün hiçbir sektör, şirket, yönetici veya bireyin, teknoloji ve dijitalleşme ile gelen değişimi gözardı etmesi mümkün değil. Bu ‘ezberbozan değişim’ sürecinde iş dünyası; bu değişimi yönlendirecek, anlatacak, stratejik plan içinde netlik kazandıracak, yönetecek ve uygun iş modellerini belirleyip hayata geçmesini sağlayacak genç yetenekleri arama yarışını çoktan başlattı.
LİDERLERDE HANGİ ÖZELLİK ARANIYOR?
Önümüzdeki 10 yıllık dönemde başarılı olacak liderlerde aranacak özellikler; farklılık yaratabilme, girişimcilik yeteneği, dijital kabiliyetler, güçlü bağlantılar, işbirliği yapabilme, vizyon ve katılımcı bağlılık sağlayabilme becerileri olarak sıralanabilir. İçinde bulunduğumuz dijital dönemde kalıcı olmak ve fark yaratmak isteyen girişimcilerin, yenilikçiliği mutlaka ajandalarında bulundurmaları gerekiyor. Çünkü dijital dünyayla iç içe büyüyen yeni kuşakta, çalışanların güvenini ve saygısını kazanmak; yenilikçiliği vizyon olduğu kadar, günlük hayatın bir parçası haline getirmekten geçiyor. Aynı şekilde dijital kabiliyetler de son derece önemli. Günümüzde, tüm şirketlerin ve çalışanların dijital yeterlilikte olması gerekiyor. Dijital yeni bir kavram değil, yeni bir düşünme biçimi çağı.
“GEÇMİŞİ, BUGÜNÜ VE GELECEĞİ AYNI ANDA PLANLAMAYI GEREKTİREN BİR SÜREÇ”
Elbette ki kolay bir süreç değil; tek ve hazır paket çözümü yok. Teknoloji hızlı bir şekilde değişirken alışkanlıklarımızı değiştirmek kolay değil. İnsan, süreç ve teknolojiyi birlikte dönüştürmek ve yönetmeyi gerektiriyor. Hepsinden önemlisi de dijital dönüşüm geçmiş, bugün ve geleceği aynı anda planlamayı gerektiren sürekli bir süreç. İnsan sermayesini bilgiye, fiziki sermayeyi ise teknolojiye dayalı olarak hızla dönüştürmek gereken bir dünyadayız artık. Sayın Başbakanımızın da dediği gibi ‘Alın teri ile akıl terini buluşturmak lazım’. Biz de ülke olarak küresel düzeyde aktör rol üstlenmek, kurumsal kaliteyi artırmak için hızla ilerliyoruz. İş dünyasının temsilcileri olarak teknolojik değişim ve gelişimlerin ekonomik, sosyal ve bireysel yaşamla beraber ekonominin süreçlerini de dönüştürdüğünün farkındayız.
“DOĞRU YOLDAYIZ!”
Önümüzdeki yıllarda kazananı belirleyecek olan, teknolojik üstünlükle birlikte yine insandır. Ülkemizde, bilgi ve iletişim projelerinde ilk sırayı yüzde 45 ile eğitimin, ardından yüzde 32 ile kamu hizmetlerinin ve yüzde 11 ile ulaştırma sektörünün izlemesi, doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.”