DOLAR 34,5424
EURO 36,0063
ALTIN 3005,886
BIST 9549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

    İki cephede birden savaşmak

    İki cephede birden savaşmak
    06.11.2017
    A+
    A-

    İnsanlığı metabolik olarak tehdit eden diyabetle psikolojik olarak tehdit eden şizofreninin ne gibi ortak noktası olabilir? Yanıt epey ilginç: Şizofreni hastalarında diyabete rastlanma oranı sıradan insanlara kıyasla 3-4 katı daha fazla! Farklı bir ifadeyle bir şizofreni hastasından söz ediyorsak, yüksek ihtimalle diyabetli bir hastadan da söz ediyor olabiliriz. Üstelik aynı durum sadece şizofreni hastaları için değil, şizoafektif bozukluk, bipolar bozukluk ve majör depresyon gibi başka psikiyatrik bozukluklarda da geçerli… Araştırmalar bunun pek çok nedeni olduğunu gösteriyor. Bunlar arasında yeni nesil antipsikotik ilaçlardan yağdan zengin posadan fakir beslenme alışkanlıklarına kadar pek çok neden de var.

    Bu durumda atılacak en önemli adım, şizofreni hastalarının beslenmesine dikkat etmek ve diyabet kontrollerini de düzenli biçimde yapmak elbette. Peki, şizofreni hastaları ne yemeli?

    Yeşil kakule:

    Hafızayı güçlendirici etkisi bilinen kakule şizofreni tedavisinde de yaygın olarak kullanılır. Tohumları sinir sistemini olumlu etkiler, sinir ve stresi azaltarak kişinin kendine güvenini artırır. Öğütülmüş tohumlarının çay olarak tüketilmesi gerekir.

    Fesleğen yaprakları:

    Yaz aylarında elimizi üstünde gezdirdiğimizde yaydığı kokunun bile bizi mutlu ettiği fesleğen, strese iyi gelen bir bitkidir ve çeşitli beyin hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Fesleğen yapraklarıyla hazırlanan çaylar ise beynin işlevselliğini artırmak için her günü içilebilir.

    Bektaşi üzümü:

    Antioksidan etkisi yüksek olan Bektaşi üzümü tam bir C vitamini deposudur ve portakalın on katı C vitamini, A ve B kompleks vitaminleri barındırır. İçeriğindeki niasinamid ise şizofreni

    tedavisinde etkilidir. Kurutulmuş Bektaşi üzümüyle demlenen çay, sakinleştirici etkiye sahiptir.

    Soğuk su balıkları:

    Balıktaki Omega 3, beynin düzgün çalışmasına etkili olduğu için şizofreni hastalarının da düzenli olarak balık tüketmesi gerekiyor. En fazla Omega 3 içeren balıklar ise somon, ringa balığı ve ton balığı… Aynı nedenle balık yağının da şizofreniye iyi geldiği biliniyor.

    Havuç, ıspanak ve diğerleri:

    Kronik beyin bozuklukları için önerilen sebzelerden biri de havuç. Şizofreni tedavisinde kullanılan niasin açısından havuç kadar ıspanak da son derece zengin. Patates ve mısır da niasin zengini sebzeler arasında.

    Peki, şizofreniyle mücadele ederken hangi gıdalardan uzak durmak gerekiyor? Ya da böyle bir liste var mı?

    Aslında insan beynine zarar veren tüm gıdaların şizofreniyi tetiklediği ya da hastalığın gelişimini olumsuz yönde etkilediği biliniyor. Dolayısıyla beyne zararı bilinen yiyecek ve içecekler dışında beyni uyarıcı özelliği olanlara da şizofreni tedavisinde temkinli yaklaşmak gerekiyor. Liste ise fazlasıyla tanıdık:

    Kızartma türü yemekler,

    Hazır yiyecekler,

    Alkol,

    Şeker,

    Çay,

    Kahve,

    Besinlere konulan katkı maddeleri,

    Sağlıksız koşullarda yetiştirilip paketlenmiş, özellikle tarım ilacı içeren gıdalar…

    Öte yandan yüksek oranda şeker ve yağ tüketmenin beyni geliştiren faktörlerin azalmasına neden olduğu biliniyor. Et tüketiminin ise minimuma indirilmesi gerekiyor.

    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.