Ozan Çakıtlı: Türk Sanayicisi “Proaktif ve güvenilirlik odaklı yönetim” ile kalkınacak
Son günlerde piyasalarda yaşadığımız dalgalanmalar neticesinde birçok üretici şirketin giderleri arttı. Her ne kadar bu durum can sıkıcı olsa da atılacak doğru adımlarla şirketler sürdürülebilirliklerini ve karlılıklarını eskisinden daha iyi noktalara getirebilirler. Özellikle de Sanayi şirketleri yapacakları çalışmalar ile rasyonel sonuçlar alacaklardır.
Aberdeen Grup adlı araştırma şirketi 2009 yılında 156 adet üretim tesisinden topladığı verilerle şirketlerin “bakım yönetiminde” uyguladıkları stratejileri üç grupta topladı.
Bu verileri birinci grup olarak nitelediğimiz yoğun olarak arızi ve planlı bakım stratejileri uygulanan üretim tesislerinden, ikinci grup olarak Kestirimci Bakım stratejilerinin uygulandığı tesislerden, üçüncü grup olarak “Proaktif ve Güvenilirlik Odaklı Yönetim” stratejilerinin uygulandığı tesislerden aldı.
Araştırmaya katılan tüm firmalardan alınan verilerle elde edilen sonuca göre birinci grupta yer alan arızi ve planlı bakım stratejilerini benimsemiş üretim tesislerinde ekipman verimliliği %75 ler mertebesinde iken, Kestirimci Bakım stratejileri uygulayan ikinci grupta bu değer %81, “Proaktif ve Güvenilirlik Odaklı Yönetim” stratejileri uygulayan 3. Grupta %88 lerde çıkmıştır.
Yapılan bu araştırmanın şirket sürdürülebilirliği yanında karlılıklarına etkisine yönelik hesaplamalarda da çok önemli sonuçlar bulunmaktadır. Aynı ürünü üreten ve kurulu kapasiteleri aynı kabul edilen
3 tesis için yukarıda açıklanan bulgulara göre karlılık kıyaslaması yapılmış ve birinci grupta yer alan şirketlerin karı 100 birim, hisse değeri 21,84 kabul edilmişken, 2 grupta yani Kestirimci Bakım stratejileri ile yönetilen tesiste karlılık 172 birim, hisse değerinin ise 37,51 olacağı hesaplanmıştır. 3. Grup için ise karlılık 251 birim, hisse değeri ise 54,81 olarak bulunmuştur. Türk Sanayicisi için ne anlama geliyor?
Peki… Türk Sanayi Tesislerinde Durum Nedir?
Türkiye’de faaliyet gösteren sanayi tesislerinin çok büyük bir bölümü birinci grup ile ikinci grup arasında kalmış stratejilerle yönetiliyorlar. “Proaktif ve Güvenilirlik Odaklı Tesis Yönetimi” yapabilen şirket sayısı ise ancak bir iki tanedir ki bunlar da tam performans ile bu stratejiyi uygulamamaktadır. Buradan yola çıkarak Türk sanayicilerinin doğru adımlar atmaları halinde hem sürdürülebilirliklerini hem karlılıklarını hem de şirket hisselerini en az %50 artırabileceğini öngörebiliriz.
“Proaktif ve Güvenilirlik Odaklı Tesis Yönetim” stratejilerinin uygulanmasının yaygınlaşması ile Kıymetli tesislerimizin eskimesi, arızalanması, pahalı tamirattan ve yedek parça temin maliyetinden kurtulması mümkündür. Böyle sürdürülebilir üretimle karlılıklar kontrol edilir ve bu konuda finansman sıkıntısı yaşanmaz.
Son Söz: Dünyada gelişmiş ülkelerde vazgeçilmeyen “Sanayide Proaktif ve Güvenilirlik Odaklı Yönetim” ülkemizde de bilinmeli ve tercih edilmelidir.