Iglo Architects’ten muayenehane tasarımına çağdaş yorum
Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar Esen Akyar liderliğinde birbirinden farklı ölçeklerde mimari ve iç mimari projelere imza atan Iglo Architects tarafından Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. İlker Apaydın için tasarlanan yeni muayenehanede, farklı renklerin akışkan formlarla bir arada kullanıldığı çağdaş tasarım standart klinik algısını değiştiriyor.
Mevcut bir planlamanın kliniğe dönüşümü yolunda, etkili ve renkli bir dille yeniden yorumlanmasıyla gerçekleşen Plastik Cerrah Dr. İlker Apaydın’ın muayenehanesi, Terrace Fulya projesi içerisinde 250 metrekarelik bir dairede konumlanıyor. Iglo Architects’in dokunuşuyla alışılagelmiş klinik anlayışından bağımsızlaşırken genel steril görünümünden de taviz vermeyen bir tasarımla ele alınan klinik; ziyaretçilerin göz zevkine hitap eden, kendilerini güvende hissedeceği, modern, şık ve özgün iç mekanlarıyla dikkat çekiyor.
Renk ve huzurun buluştuğu mekanlar…
Dr. İlker Apaydın için tasarlanan bu klinikte, sağlık birimlerinde sıkça kullanılan açık tonlardaki renkler yerine, ana renk olarak duvar yüzeylerinde ve mobilyalarda kurumsal kimliği ortaya koyan koyu füme ve tonları kullanılmış. Mekandaki renkler, tavan ve duvar yüzeyleri, kalp ritminden ilham alınarak tasarlanan akışkan formdaki grafik anlatımlarla desteklenerek karakterize edilmiş ve bu grafik etki, kullanılacak olan mobilyaların niteliğinin de belirleyicisi olmuş. Asma tavan gibi öğeler kullanılmak istenmediği için, özel geliştirilmiş barissol tavanlar hem aydınlatmayı sağlamış, hem de tavan tasarımlarını oluşturmuş.
Bu klinikte mevcut yapıya ufak dokunuşlarla verimli mekânsal düzenlemeler gerçekleştirilmiş ve mevcut şema dahilinde minör operasyon odası, konsültasyon odaları, muhasebe ve arşiv için gereken alanlar yeniden şekillendirilmiş.
Çoğu yurtdışından gelen VIP hastalarına yüksek kalitede hizmet veren klinik için, Dr. İlker Apaydın’ın kimliğini de yansıtan çağdaş ve pratik bir atmosfer yaratmış olan Iglo Architects Kurucu Ortağı Mimar Zafer Karoğlu tasarım kararı olarak, “Kliniğin mevcut mekanların minimum düzeyde yapısal müdahaleye olanak tanıyan niteliği, beklenenin aksine tasarım sürecini kuvvetlendirerek akılcı ve etkileyici çözümlerin ortaya çıkmasında önemli bir etken” diyor.