Ali Doğan: Güven veren bir baba olmak için çaba gösterdim
İş dünyasının önde gelen isimlerinden Ali Doğan baba olduktan sonra hayatlarında neler değiştiğini ve “iyi ki baba olmuşum” dedikleri anları MAG’a anlattı.
Ne zaman baba oldunuz? Ve baba olduğunuzda neler hissettiniz?
1999 senesinin Mayıs ayında bir bahar gününde baba oldum. Kuvözlerdeki bebeklere baktığımda kendi kendime “işte bu benim oğlum olmalı ” dedim, sanki kan çekmişti.
Baba olduktan sonra hayatınızda neler değişti?
Baba olduktan sonra kolumdaki saati çıkardım; anladım ki benim yeni saatim o olmuştu.
Baba olmanın zor yanları var mı sizce?
Bebeklik dönemlerinde baba olarak bu zorlukları anlamıyoruz ve onlarla hayatın keyfini çıkartıyoruz. Ancak, yetişkin olma dönemlerinde tabii ki büyük sorumluluklarımız var. Onları hayata hazırlamak ve doğru insan yetiştirmek en büyük görevimiz.
Nasıl bir baba figürü çizdiğinizi düşünüyorsunuz?
Öncelikle güven veren bir baba olmak için çaba gösterdim. Her ne olursa olsun, her zaman sevgi ve saygı içinde yanlarında olacağımı hissettirmeye çalıştım.
Babanızın size karşı sergilediği davranışlarla, sizin çocuklarınıza karşı sergilediğiniz tutumlar benzer mi?
Aslında babamdan örnek aldığım birçok davranış ve tutum var; en önemlisi de otorite ve sevgi.
Çocuk gelişimi konusunda örnek aldığınız birileri ya da okuduğunuz kitaplar oldu mu?
İlk oğlum doğduğunda çok şey okudum, bunlardan bir tanesi, çocuklara 6 yaşına kadar özgüven verilmesi gerektiğiydi. İkinci oğlumda daha çok tecrübe kazandığımı düşünüyorum.
Size “iyi ki baba olmuşum” dedirten bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
Anı olarak değil ama ben eve girdiğim zaman ve oğullarımı her gördüğümde “iyi ki baba olmuşum” diyorum.
Sizce bir babayı en çok ne mutlu eder?
Tabii ki onlarla beraber vakit geçirip güzel anlar biriktirmek, mutluluklarını ve başarılarını görmek, dost ve arkadaşlarımdan onlarla ilgili olumlu sözler duymak beni çok mutlu eder.
Peki kendi babanızı bize anlatmanızı istersek hangi kelimelerle tarif edebilirsiniz?
Dürüst, çalışkan ve adaletli…
Sizin babanız ile iletişiminiz nasıldı?
Ben yeni nesle göre daha mesafeli ve uzaktım ama babam her zaman yanımda olarak bana olan güvenini ve sevgisini hissettirmiştir. Elli yaşımda olsam bile bu hiç değişmedi.
İş hayatına babanızdan öğrendiğiniz hangi nasihatlerle atıldınız, bu kadar güçlü, başarılı ve ayakları yere sağlam basan bir iş adamı olmanızda babanızın rolü ne oldu?
Biz ailecek üç nesildir ticaret ile uğraşıyoruz, yani bizim genlerimizde var herhalde… Ben babamdan dürüst olmayı, insanlara adaletli davranmayı, verilen sözün senet olduğunu ve ayağımı yorganıma göre uzatmayı öğrendim. Şimdi de tüm bunları oğullarıma öğretiyorum. Başarıda asıl olan önce doğru insan olmaktır.
Babanıza aldığınız en farklı hediye nedir?
Ben size babamdan aldığım bir hediyeyi anlatayım; bu hediye bana söylemiş olduğu bir sözdü:
Okul karne döneminde takdir belgesi getirdiğimde bana: “Sen benim için değil, kendin için okuyorsun” demişti. Bu söz benim hayatımdaki en büyük hediyedir. Benim ona hediyem ise sanırım şu anki konumumdur.