Yenilebilir enerjiye yatırımlar arttı
Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Enerji, Ekonomi ve Güvenlik Kongresi’nde Türkiye’de ve dünyada yenilenebilir enerji verimliliği paneli gerçekleşti. İstanbul Medeniyet Üniversite’sinde gerçekleşen panelde Özgül Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Özgül bir konuşma yaptı. Tecrübeleri ve bilgi birikimi, enerji sektöründe bir kaynak niteliği taşıyan Özgül, konuşmasında bugün dünyadaki en sıcak konulardan biri olan ve iklim tehdidi, karbon emisyonları ve dünyanın sürdürülebilirliğine olan güvenin azalmasının yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımları arttırdığını söyledi.
Özgül konuşmasında şu bilgileri verdi:
“Düşük karbon salınımı ve teknolojinin gelişmesiyle, yenilenebilir enerji üretim maliyeti fosil yakıtlara çok yaklaşmıştır, haliye bu projelerin fizibilitesinin artması kamu ve özel yatırımlarını arttırmıştır. Günümüzde dünyadaki enerjinin %9,95’i yenilenebilir enerjiden üretilmektedir, bu trendi takiben Türkiye’de de geçtiğimiz yıllarda yenilenebilir enerjiye ciddi yatırımlar olmuştur. 2002’den bu yana 95 milyar USD yatırılmış ve 2017 yılında 6.12%’lik elektrik ihtiyacı yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilmiştir. “
Yenilenebilir enerji geniş bir yelpazedeki doğal kaynaklardan üretiliyor. Bu kaynakların arasında en çok öne çıkan, özellikle alan işgalinin az olması, çevreye olumsuz etkilerinin diğerlerine nazaran daha az olması ve daha verimli olması sebebiyle rüzgar. Aynı zamanda Türkiye’nin yerel üretimine ve teknoloji transferine de katkı sağlıyor. Türkiye, bugün vizyon 2023 planına göre kurmayı planladığı rüzgar enerjisi kapasitesinin %35’ini halihazırda işletmeye soktu. Ayrıca 2017 hedeflerini, 6,872 MW kurulu kapasiteye ulaşarak %4lük bir sapmayla tutturdu. Bununla beraber rüzgar, ülkemizin GSYH’ye yaklaşık 2 milyar USD ve 10,000 kişiye istihdam sağlıyor.
Türkiye’de enerji sektörü henüz daha olgunlaşmasını tamamlamamış olmakla beraber, son on senede ciddi bir mesafe kat etti. Özellikle yerli ve milli enerji politikalarının revize edilmesi, düzenlemelerin güncellenmesiyle, belirlenmiş kapasitelerin daha verimli işlenmesini sağlıyor. Bu gelişmelerle YEKA projeleri gibi devasa projeler mümkün kılıyor.
Özgül, konuşmasında sektördeki düzenleyici riski, finansal risk ve elektrik fiyatı riski gibi sektörel risklere maruz kalsa da, tüm bunlar için yapıcı çözümlerin mevcut olduğunu da söyledi. Bu yapıcı çözümlerin uygulanması halinde Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektöründe büyük oyunculardan olmasının kaçınılmaz olduğunun da altını çizdi.