Askaynak stratejisini geleceğin ihtiyaçlarına göre şekillendiriyor
Geliştirdiği ürünlerle kaynak sektörünün tüm ihtiyaçlarına cevap verebilen, kaynak sektörünün lider kuruluşu Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, ihracat ve Ar-Ge çalışmalarındaki başarısının yanı sıra, Askaynak Automation markasıyla çözümler sunduğu robotik ve mekanik otomasyon sistemleriyle de dikkatleri üzerine çekiyor. Ar-Ge, Ür-Ge çalışmalarını, 2013 yılında stratejik bir adımla başlayan robotik otomasyon alanındaki çalışmalarını, ihracat başarılarını ve gelecek hedeflerini anlatan Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak’ın Genel Müdürü Ahmet Sevük, ihracat ve planlı büyümeyi öncelikli şirket politikası haline getirdiklerini ifade etti.
Robotik otomasyon ve Endüstri 4.0 alanlarına odaklandıklarını söyleyen Ahmet Sevük, Askaynak Automation ile kaynaklı robotik otomasyonun yanı sıra farklı robotik uygulama alanlarında yetkinliklerini geliştirmeye devam ettiklerini hatırlatarak, “Robotik otomasyon faaliyetlerimizi 2017 yılında Askaynak merkez fabrika çatısı altına taşıdık. Bu hareket ekiplerimiz ve yetkinliklerimiz arasındaki sinerjiyi daha da arttırdı. Otomasyon stratejimizi geleceğin ihtiyaçlarına uyacak şekilde yeniden oluşturduk. Bu yeni vizyon doğrultusunda insan kaynağımızı, yetkinliklerimizi güçlendiriyoruz.” dedi. Otomotiv, metal, makina, plastik-kimya, elektronik ve savunma sanayii gibi sektörlere odaklandıklarını aktaran Sevük, robotik sistemlerin uygun fiyat ve kullanım kolaylığı gibi avantajlarıyla KOBİ’ler için de bir dönüşüm fırsatı sunduğunun da altını çizdi.
“Robotik otomasyon sistemleri KOBİ’ler için de değerli dönüşüm fırsatları sunuyor”
Önümüzdeki dönemde ihracattaki paylarını arttırmaya yönelik çalışmalarını sürdüreceklerine de değinen Ahmet Sevük; bu strateji doğrultusunda önemli firmalarla uzun soluklu iş birlikleri yaptıklarını aktardı. “Askaynak olarak kaynak ekipmanları ve kaynak sarf malzemelerinde Ar-Ge, Ür-Ge ve üretim kabiliyetlerimize odaklanıyoruz.Katma değeri yüksek, yüksek teknolojili kaynak ekipmanları ve robotik otomasyon sistemleriyle farklılaşmaya devam edeceğiz. Ayrıca, operasyonlarımızda dijitalleşme ve otomasyonun avantajlarını daha da iyi kullanıp verimliliğimizi artıracağız” diyen Sevük sözlerini şöyle sürdürdü;
“Askyanak Automation markamızla kazandığımız ve geliştirdiğimiz yetkinliklerimizle birlikte kaynaklı birleştirmeden boyamaya, taşımadan sırlamaya, birçok farklı sektörün anahtar teslim otomasyon ihtiyaçlarını üst seviyede karşılarken, kendi üretim operasyonumuzu da günün ve geleceğin gerekliliklerine göre modern ve dijital bir hale getiriyoruz. Otomotiv, metal, makina, plastik-kimya, elektronik odaklandığımız önemli sektörler, bu alanlarda robot kullanımı artmaya devam edecektir. Hatta savunma sanayinde son zamanlarda yaşanan ivmelenme dolayısıyla bu alanda da robot kullanımında artışlar söz konusu. Haliyle bu sektörlerin yan sanayileri de bu durumdan etkileniyor. Ayrıca şunu da ifade etmek gerekir, önceden robot sistemleri büyük firmalar tarafından kullanılırdı, ancak şimdi bu değişti ve değişmeye de devam ediyor. Hem robot fiyatlarının düşmesi hem de robotik sistemlerin kullanımının kolaylaşması ile orta ölçekli firmalar tarafından da kullanılıyor. Yani robotik otomasyon sistemleri sadece büyük sanayii için değil, KOBİ’ler için de değerli dönüşüm fırsatları sunuyor.”
“İhracat payımızı artırmayı sürdüreceğiz”
İhracat hedefleri doğrultusunda 2000’lerin başından itibaren Avrupa, Güney Amerika, Rusya, BDT, Afrika ve Ortadoğu pazarlarındaki ihracatlarını her geçen yıl arttırdıklarını söyleyen Ahmet Sevük, “İhracattaki bu hızlı büyümeye paralel olarak 70’ten fazla ülkede satış ve dağıtım ağı oluşturduk. 2017 yılı içerisinde, robotik ve mekanik kaynak otomasyon sistemleri satışı konusunda ihracat yaptığımız ülkelerde, imalat sektörüne katma değeri yüksek uzman çözümler getirerek yurtdışında satışlarımızı önemli ölçüde artırdık. Önümüzdeki yıl da doğru adımlar atarak ihracat payımızı artırmayı sürdüreceğiz. Askaynak MIG ve TIG ürün gamlarımız için hem teknoloji ve üretim yetkinliklerimizi geliştirmek, hem de ürün çeşitliliğini arttırmak önümüzdeki dönemde odaklanacağımız, stratejik öneme sahip diğer iki proje olacak.” diye olacak.
Askaynak Savunma ve Enerji Sektörlerindeki Faaliyetlerini Artıracak
Üretim süreçlerinde, endüstri 4.0 ile gelen zamandan ve maliyetten tasarruf avantajlarından yaralanan Askaynak, Ar-Ge ve Ür-Ge süreçlerini de bu olanakları yansıtan gelişmelerle dönüştürüyor. Ar-Ge çalışmalarıyla küresel pazarın ihtiyaç duyduğu yüksek teknolojili ürünler geliştiren Askaynak, bu çalışmalarla ürünlerini katma değerini arttırıyor ve faaliyet gösterdiği tüm sektörlerde bu çalışmalarını güçlendiriyor. Sadece Türkiye’de değil tüm dünya ülkelerinde kaynak sektörünün gelişmesine katkı sağlamayı ve bu konuda lider bir kuruluş olarak kabul edilmeyi hedefleyen Askaynak, son dönemlerde savunma ve enerji sektörlerindeki faaliyetlerini artırmak amacıyla şirket politikalarını bu kapsamda da genişletti.
“Bu yıl da sektördeki lider konumumuzu pekiştireceğiz”
2018’de maliyet ve fiyat yönetimindeki disiplinin önemini koruyacağını söyleyen Ahmet Sevük, Türkiye’nin yüksek potansiyelinin altını çizerek, bu potansiyelin açığa çıkmasını sağlayacak ekosistemin oluşturulmasının hem ülke hem de sektör için en önemli gündem maddesi olduğunu ifade etti. Sevük, “Bilgiye, teknolojiye, otomasyona dayalı katma değeri yüksek, reel ürünleri/hizmetleri, doğru profilde bir iş gücüyle, küresel anlamda rekabetçi bir şekilde üretebilir ve pazarlayabilirsek bu ekosistemi yaratabiliriz. Türkiye’nin ulaştığı endüstriyel birikim, deneyim, iş hacmi, küresel oyuncu olma yolunda girişimcilerimizin yıllar boyunca attığı adımlar ile muazzam bir potansiyele sahibiz. Eğitimli, genç, yeniliklere açık ve çalışkan işgücümüzle kaynak sektöründe hak ettiğimiz noktaya ulaşacağımıza inanıyoruz. Askaynak olarak, 2018’de sektördeki lider konumumuzu pekiştirmek amacıyla yurt içi ve dışında her türlü ürün, hizmet ve yatırım fırsatlarını sürekli arayacak ve değerlendireceğiz. Halihazırda ilgilendiğimiz birkaç yeni ürüne dair üretim ve/veya satın alma opsiyonu inceleniyoruz. Tabii ki büyümenin getirdiği ekstra kapasite ihtiyacını da sürekli ele alıyoruz” dedi.