Arda Erel: Mutlu bir yaşamın anahtarı inanç ve teslimiyet

Son kitabı “Kendine İyi Bak” ile okurların ruhuna dokunan Arda Erel, hayatta mutluluğun anahtarının inanç ve teslimiyet olduğunun altını çiziyor…

Yaşam yolculuğunuzu dinleyebilir miyiz?

Yaşam yolculuğum aslında çok enteresan. İstanbul’da doğdum. Zor bir dönemden geçerken internette yazılarımı paylaşmaya başladım, sonrasında da internet hayatıma bambaşka bir kapı açtı ve bu kapı kariyerim oldu.

Kitaplarınızla kimlere ulaşmayı hedefliyorsunuz?

Belli bir kitlem yok; her yaştan insana dokunmayı istiyorum. 7’den 70’e… İyi insanlara ulaşmak, kötüleri de iyileştirmek hedefim.

Peki bu kitaplar aracılığıyla onlara vermek istediğiniz mesaj nedir?

Kendilerinin ve hayatlarının değerini bilmelerini sağlamak aslında…

Kendi yolunuzu bulma, özünüze inme serüveniniz nasıl gelişti, nereden geldi bu ilham?

Kendimi bildim bileli her şeyi didik didik ederek sorgulayan biriyim. Bu son 2-3 senedir olan bir şey değildi yani ama son zamanlarda kendimi tanımayı ve gerek toplumsal, gerek sosyolojik, gerek başka tür alanlar olmadan görmeyi kendime şart koydum. Bu da yazılarıma yansıdı ve ortaya “kendine iyi bak” dedirten bir kitap çıkardı.

Kişisel gelişimin önemi nedir sizce? Bu alanda ne tür programlara dahil oluyorsunuz?

NLP eğitimi aldım. Kişisel gelişim o kadar çok kullanılan bir terim oldu ki, gerçek anlamından çıkıp bambaşka anlamlara geliyor artık. Bu, onun hala önemli oluşunu kaybettirmiyor ama küçümsenmesine neden oluyor. Her insan kişisel gelişimini tamamlayıp topluma öyle kazandırılmalı diye düşünüyorum.

Son kitabınız “Kendine İyi Bak”taki ana tema “kendimizi bulmak”… Gerçekten kendimizi bulmak, özümüze dönmek ve hayatı kendimize göre şekillendirip ona uygun yaşayabilmek için atmamız gereken ilk adım nedir?

Toplumsal etiketlerden, düşüncelerden ve baskılardan kendinizi arındırmak, kendinizle tanışmanın ilk adımı. Çünkü, evrende her şeyi bir şeylere göre şekillendiriyoruz. Sürü psikolojisi yüzünden mesela bir sürü yanlış fikri kabullenebiliyoruz. Ben bunlardan arındırmaya çalıştım kendimi. Bu da bir anda olmuyor, çok uzun bir yolculuk; çok düşünmek ve kendine emek vermek gerekiyor.

İstemediğimiz şeylere karşı “hayır” diyebilmek için nasıl bir karaktere sahip olmamız gerekiyor?

Özgüvenli kesinlikle. Zaten özgüvensizlik yüzünden hayır diyemiyoruz, dememiz gerekenlere…

Mutlu bir yaşamın altın anahtarı nedir sizce?

İnanç ve teslimiyet.