Akran zorbalığına dikkat
Akademik başarı kadar öğrencilerinin mutlu bireyler olmalarına da önem veren Yön Koleji, akran zorbalığına dikkat çekti. Akran zorbalığının önlenmesinde öğretmenler kadar velilere de görevler düştüğünü söyleyen Yön Koleji Rehberlik Danışmanı Özde Gül Şen, ilk adımın çocuğu iyi dinlemek olduğunu belirtti. Şen, ‘Çocuğunuza asla ‘boş ver’, ‘kendin çözmelisin’ demeyin, şiddet içerikli filmlerden uzak tutun, sosyal etkinliklere yönlendirin’ dedi
Yön Koleji Rehberlik Danışmanı Özde Gül Şen, okullarda yaşanan akran zorbalığının üstesinden gelmek için hem veliler hem öğretmenler için önerilerde bulundu. Akran zorbalığının ihmal edilmemesi gerektiğini belirten Şen, zorbalığa maruz kalan öğrencinin kendine saygısını, özgüvenini kaybedeceğini; zorbalık sergileyen ve maruz kalan öğrencilerin ise ilerleyen yaşlarda depresyon, dışlanmışlık ve yalnız kalma korkusu gibi sorunlar yaşayabileceğini söyledi. Bu noktaya gelmemek için durumun hemen bertaraf edilmesi gerektiğini anlatan Şen, çocukların ebeveynlerine akran zorbalığı yaşadığını anlattığında, bunun hemen okula bildirilmesi gerektiğini vurguladı.
İlk adım çocuğu iyi dinlemek
Zorbalık sorununu ortadan kaldırabilecek en önemli şeyin zorbalığı yapan ya da maruz kalana karşı geliştirilecek tutum olduğunu vurgulayan Şen, problemin üstesinden gelmek için ailelerin sergilemesi gereken yaklaşımlar hakkında şunları kaydetti: “Öncelikle aileler çocuğun duygularını paylaşmasına izin vermeli ve sözünü kesmeden dinlemeli. Çocuğunuz kendine uygulanan zorbalığı anlattığında onu asla suçlamayın. Kendisinin çözmesi gerektiğini ya da yardımcı olamayacağınızı söylemeyin.” Ailelerin zorbalığı yapan ve ya buna maruz kalan çocuklarına karşı kuracakları; ‘boş ver’, ‘cevap verme’, ‘sen haksız bir şey için yapmazsın’, ‘muhakkak hak etmiştir’, ‘karşılık ver’ gibi cümlelerin onlara zarar vereceğini vurgulayan Şen, şöyle devam etti: “Aileler çocuklarına zorbalığın ne olduğunu, nasıl çözümler oluşturulabileceğini anlatmalı. Kendini ifade edebilmesi, zorbalığa maruz kalınca bunu normalleştirip içine atmamayı öğrenmesi için ona gerekli açıklamalarda bulunmaktan çekinmemeli. Çocuğu ilgi alanları doğrultusunda sosyal etkinliklere, aktivitelere yönlendirmek de çok önemli.”
Şiddet içerikli filmlerden uzak tutun
Evi zorbalıktan uzak hale getirmenin ve çocukların tartışmaya şahit olmasını engellemenin gerekliliğine de dikkat çeken Şen, “Ayrıca çocuğu şiddet içerikli filmlerden ve dizilerden uzak tutmak, teknolojiyi bu tür durumlara karşı sınırlı hale getirmek önleyici adımlar olarak sayılabilir” dedi.
Neden zorbalık yaptığını çözmeliyiz
Öğretmenlerin de öncelikle zorbalık uygulayan çocuğun bunu neden yaptığını bilmesi gerektiğini anlatan Şen, “Zorbalık uygulanan çocuğun da ne tür tepkiler verdiği gözlemlenmeli. Süreç takibi yürütüldükten sonra akran zorbalığına karşı geliştirilen politikalar uygulanmalı. Kural tanımı yapılmalı. Arkadaşlık ilişkilerini pekiştirmek için etkinlikler yapılmalı. En önemlisi empati kurabilmeyi anlatmak için grup etkinlikleri gerekirse grup terapisine yönlendirilebilir” diye konuştu.
Zorbalık yapan çocuğa davranış çizelgeleri oluşturulabileceğini kaydeden Şen, şöyle devam etti: “Olumlu davranışları görünür kılmak kişinin gelişimi için olumlu etki yaratacaktır. Öğrenci sürekli zorbalığı konusunda azarlanmamalı, bu davranış kalıpları daha yaratıcı davranış şekillerine dönüştürülmeli. Anne babanın evde ki tutumu eğer baskıcı ya da aşırı koruyucu ise buna yönelik çalışmalar yapıp aile ile görüşmeliyiz”
Kızlar dışlıyor, erkekler şiddete başvuruyor
Akran zorbalığında kız ve erkek öğrencilerin tutumlarının farklı olduğunu anlatan Şen, “Kız öğrencilerde zorbalık sosyal dışlanma, erkekler arasında fiziksel ve sözel zorbalık olarak karşımıza çıkıyor. Zorbalık öğrencinin kendinden kaynaklı (özsaygı, öfke kontrolün olmaması, kişilik bozukluğu) olabildiği gibi öğrencinin çevresinden (aile yapısındaki sorunlar) kaynaklı bir nedenle de olabilir” ifadelerini kullandı.