Türkiye Müteahhitler Birliği: En kötü dönem geride kaldı
Türkiye Müteahhitler Birliği, yayınladığı Ocak 2018 İnşaat Sektörü Analizi’nde, “Sahra Altı Afrika başta olmak üzere potansiyel pazarlardaki fırsatlar, Irak’taki gelişmeler, Rusya ile ilişkilerimizdeki kademeli normalleşme göz önüne alındığında, en kötü dönemin geride kaldığı değerlendirilmektedir” denildi.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), inşaat sektörü ve ekonomi çevreleri tarafından ilgiyle takip edilen ekonomik ve sektörel analizini yayımladı. “Geleceğe Hazırlanmak” başlıklı Ocak 2018 analizinde, “Bugün küresel ekonomi olumlu seyretmektedir; ancak ileride zorluklar görünmekte ve geleceğe hazırlanmak adına kırılganlıkları azaltacak reform ajandaları önem taşımaktadır” denildi. Analizde, “2018 yılının Türkiye ekonomisi açısından bir dengelenme yılı olacağı ve genel iktisadi faaliyetteki olumlu gidişatın korunacağı dile getirilmektedir” ifadelerine yer verildi.
Türk müteahhitlik firmalarının 2017 yılında uluslararası pazarda 14.7 milyar dolar tutarında 241 proje üstlendikleri kaydedilen raporda, bu dönemde en fazla iş üstlenilen ülkeler başında yüzde 17.3’le Tanzanya’nın geldiği belirtildi. Geçtiğimiz dönemde Tanzanya’nın yeni bir pazar olarak ön plana çıktığı, Kazakistan ve Gürcistan’da son yıllarda görülen düşük performanstan sonra yükselme eğilimine geçildiği, Mozambik’in ise potansiyel bir pazar olarak ilk on ülke arasına girdiğinin altı çizildi.
Jeopolitik sorunlar ve enerjideki gerileme etkili oldu
Türk firmalarının yurtdışında üstlendikleri yıllık yeni proje tutarı 2012-2015 döneminde 25-30 milyar dolar bandına oturmuş durumdayken, 2016-2017 döneminde yurtdışında üstlenilen yeni proje tutarı 14-15 milyar ABD Doları bandına indiği belirtilen analizde şu değerlendirmeye yer verildi:
“Bu durum büyük ölçüde sektörün ana pazarlarındaki jeopolitik sorunlar ve aynı döneme denk gelen enerji fiyatlarındaki gerilemeden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle önceki yıllarda yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin son derece güçlü olduğu enerji ihracatçısı pazarlarda gerçekleştirilen yatırımların da ivme kaybettiği gözlenmektedir. Toplam yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin yaklaşık yüzde 35’ini oluşturan Rusya, Libya ve Irak pazarlarından doğan kaybı dengeleyebilecek yeni fırsatlar için, potansiyel pazarlar olan Sahra Altı Afrika, Hindistan, Ağustos 2017 tarihinde Türkiye’nin Sektörel Diyalog Ortağı olduğu ASEAN (Güney Doğu Asya Ülkeleri Birliği) Bölgesi ve Latin Amerika pazarları yakından takip edilmektedir.”
Irak ve Rusya’da kademeli normalleşme
TMB analizinde şöyle denildi: “Belirli düzeyde artış ivmesi kazanan enerji fiyatları, Suudi Arabistan, Cezayir, Türkmenistan gibi Türk müteahhitlik firmalarının referanslarının güçlü olduğu pazarlardaki yatırım ortamı ve finansman koşullarına olumlu yansıyabilecektir. Irak’taki gelişmeler, Rusya ile ilişkilerimizdeki kademeli normalleşmenin yanı sıra Sahra Altı Afrika başta olmak üzere potansiyel pazarlardaki fırsatlar da göz önüne alındığında, en kötü dönemin geride kaldığı; önümüzdeki dönemin, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin gelişimi açısından son 10 yıllık dönemde kazanılmış ivmenin kaybedildiği bir dönem olan 2016-2017 döneminden daha olumlu olacağı değerlendirilmektedir.”
Türkiye Müteahhitler Birliği Ocak 2018 İnşaat Sektörü Raporu’nda genel ekonomi ve sektöre ilişkin özetle şu tespitler yapıldı:
NEGATİF KONJONKTÜRE RAĞMEN GÜÇLÜ PERFORMANS: Siyasi dengelerin yeniden şekillendiği dönemde, ABD ile Rusya ve İran ile Suudi Arabistan arasındaki güç kavgası Suriye ve Irak’ta uzun süredir devam eden ve Türkiye’nin doğusuna sıçrayan bir iç savaş zincirine dönüşmüştür. Türkiye’yi çevreleyen coğrafyada devam eden çatışma ve istikrarsızlık ortamı ile küreselleşen terör dalgası ve göçmen krizinin ekonomi üzerinde yarattığı etkiyle beraber, son yıllarda üst üste birçok iç ve dış negatif şok yaşanmıştır. Devamında, ekonomi ve finansal piyasaları destekleme yönünde alınan yerinde önlem ve teşviklerin katkısıyla 2017 yılında iktisadi faaliyette oldukça güçlü performans görülmüştür.
KÜRESEL EKONOMİDE TOPARLANMA: 2018 yılına başlarken, küresel ekonomi ve ticaretteki toparlanmanın güçlendiği gözlenmektedir. Küresel krizden bu yana gelişmiş ülke merkez bankalarının öncülüğünde atılan olağanüstü genişleme adımlarının yerini normalleşme adımlarına bıraktığı konjonktürdeki yeniden inşa süreci 2017 yılında büyük ölçüde tamamlanmıştır.
GELECEĞE HAZIRLANMAK: Piyasalarda yaşanmakta olan coşku ve yüksek risk iştahı ile Amerikan Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası normalleşme adımları arasında devam eden ayrışma, özellikle de gelişmekte olan ekonomiler için önümüzdeki dönemde volatiliteyi arttıracak en önemli risk unsurlarından biri olarak görülmektedir. Nitekim, Dünya Bankası’nın “Yaygın Tabanlı Yükseliş Fakat Ne Kadar Sürer” başlığıyla yayımladığı son küresel görünüm raporu ile IMF’in “Parlak Görünüm, İyimser Piyasalar, Zorluklar İleride” başlığıyla yayımladığı raporunun ortak teması, bugün küresel ekonominin olumlu seyrettiği; ancak ileride zorluklar göründüğü ve geleceğe hazırlanmak adına kırılganlıkları azaltacak reform ajandalarının önem taşıdığı olmuştur.
AFRİN PİYASALARI BASKI ALTINA ALDI: Afrin operasyonu jeopolitik risk algısında bir miktar bozulmaya neden olmuş ve Türk mali piyasaları baskı altında kalmıştır. Operasyonun gidişatı ve dış dünyadan gelen tepkiler paralelinde zamanla baskının sertleşebileceği, bu süreçte volatilitenin yüksek olacağı belirtilmektedir. Son dönemde gerilimin kimi zaman tırmandığı Türkiye-ABD, Türkiye-Rusya ve Türkiye-AB diplomatik ilişkileri ile yurt içinde izlenen diğer politik ve ekonomik gelişmeler de piyasa dinamikleri üzerinde belirleyici olmayı sürdürecektir.
45 YILDA 355 MİLYAR DOLAR: Türk müteahhitlik firmaların uluslararası pazarda faaliyet gösterdikleri 45 yıllık dönemde yaklaşık 355 milyar dolar tutarında 9 bin 300 proje üstlenmişlerdir. Söz konusu tutarın yüzde 46.8’i Avrasya, yüzde 26.2’si Ortadoğu, yüzde 18.1’i ise Afrika ülkelerinde gerçekleştirilmiştir.
KONUT SEKTÖRÜ DESTEKLENMEYE DEVAM ETMELİ: Göstergeler, geçtiğimiz yılın belirli aylarında artış gösteren talepteki canlanmanın kalıcı olamayabileceğine yönelik endişeleri arttırmaktadır. Ayrıca, yurt içinde yükselen enflasyon, faiz oranları ve döviz kurları ile harcanabilir gelirde beklenen düşüşün talebi önümüzdeki dönemde de sınırlayabileceği düşünülmektedir. 2018 yılına yönelik projeksiyonlar, gayrimenkul stoku, dövizdeki dalgalanma nedeniyle tüm girdi maliyetlerinde oluşan artışın yanı sıra, aylık yüzde 1 seviyesinin üzerine çıkmış bulunan konut kredisi faizlerinin de yükseliş eğilimi dikkate alındığında, sektörün desteklenmeye devam etmesi önem arz etmektedir.
İNŞAAT, GENEL EKONOMİK PERFORMANSIN ÜZERİNDE SEYREDECEK: Sektöre ilişkin yatırım fırsatları ve finansman riskleri birlikte değerlendirildiğinde, inşaat sektöründeki büyümenin önümüzdeki dönemde genel ekonomik performansın üzerinde seyretmeyi sürdürmesi beklenmektedir.
KAMU HARCAMALARININ YERİNİ YATIRIMLAR ALDI: TÜİK tarafından yeni hesaplama yöntemi ile açıklanan büyüme verileri içinde kamu ve özel sektör inşaat yatırımları ayrımı kaldırılmış olduğundan, dönemsel bazda detaylı bir karşılaştırma yapmak olası değildir. Ancak yılın ikinci çeyreğinden itibaren büyümede kamu harcamalarının yerini yatırımların aldığı gözlenmektedir. Son açıklanan verilere göre inşaat yatırımları 2017 yılının ilk çeyreğinde %13.3, ikinci çeyreğinde %22.5, üçüncü çeyrekte %12.0 artış göstermiştir.