Yalıtım ile her yıl 12 ila 15 milyar dolar tasarruf edebiliriz
Türkiye’de 10 milyondan fazla bina, 30 milyonu aşan hane bulunuyor. Bu binaların sadece yüzde 25’i yalıtımlı iken yüzde 75’lik büyük bir bölümü yalıtımsızlık nedeni ile gereğinden fazla enerji tüketiyor. Enerjimizin yaklaşık yüzde 70’ini doğalgazımızın ise yüzde 99’unu ithal ediyoruz. Ülkemizde kullanılan toplam enerjinin yüzde 32,7’si binalarda tüketilirken bunun da yüzde 80’inini kışın ısınma, yazın ise soğutma için kullanıyoruz. 2023 yılında enerji ithalatı faturamız yaklaşık 70 milyar dolar oldu. Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığının azaltılmasında yalıtımın önemli bir araç olduğunu söyleyen İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü nedeniyle yaptığı açıklamada Türkiye’de yalıtımsız bina kalmaması durumunda her yıl yaklaşık 12-15 milyar dolar tasarruf edilebileceğini belirtti.
Enerji, modern yaşamın sürdürülebilirliğinin temel dayanaklarından biri konumunda bulunuyor. Sanayiden ulaşıma, iletişimden sağlığa kadar her alanda hayati bir rol oynayan enerji, ülkelerin ekonomik kalkınmasında da önemli bir etken. Artan nüfus, sanayileşme, teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme enerjiye olan talebi artırırken enerji kaynakları hızla tükeniyor. Fosil yakıtların aşırı tüketimi ise iklim değişikliği noktasında küresel ölçekte tehlike çanlarının çalmasına neden oluyor. Bu doğrultuda enerjiyi doğru kullanmak ve alternatif kaynaklara yönelmek büyük önem taşıyor. Yapı sektörünün en önemli elemanlarından yalıtım ile enerji tüketimini ve buna bağlı olarak karbon salınımını düşürmek mümkün.
Yalıtım 12 ila 15 milyar dolarlık tasarruf potansiyeli barındırıyor
1924 yılında Uluslararası Tasarruf Kongresi’nde kabul edilen Dünya Tasarruf Günü dolayısıyla bir açıklama yapan İZODER- Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, şunları söyledi: “Dünya genelinde ve ülkemizde enerji verimliliği, bağımsızlığı, alternatif enerji kaynakları gibi konular gündemin ilk sıralarında yer almaya devam ediyor. Bu noktada öncelikle enerjiden tasarruf etmeyi konuşmak gerekiyor. Temel hedef ihtiyaç duyulan enerjiyi minimumda ve verimli kullanmak olmalı. En verimli ve en çevre dostu enerji boşa harcanmayan enerjidir. Türkiye, enerjisinin yaklaşık yüzde 70’ini ithal eden bir ülke; doğalgazda ise bu oran yüzde 99’a ulaşıyor. Ülkemizde kullanılan toplam enerjinin yüzde 32,7’si binalarda tüketilirken bunun da yüzde 80’inini kışın ısınma, yazın ise soğutma için kullanıyoruz. Türkiye, 2023 yılında enerji ithalatına yaklaşık 70 milyar dolar ödedi. Tablo böyleyken mevcut binalarımızda yaptıracağımız yalıtım uygulaması ile enerji giderlerinde yarı yarıya bir tasarruf mümkün…Ülkemizdeki tüm binaların doğru uygulanmış bir yalıtıma sahip olması durumunda yıllık tasarruf potansiyelimiz 12-15 milyar dolar civarında diyebiliyoruz. Hele ki neredeyse sıfır enerji tüketimi anlayışı ile inşa edilen binalar yaygınlaşırsa enerji tüketimi çok daha azalacaktır.”
Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar enerji tasarrufunda yeni bir döneme işaret ediyor
İZODER’in hayata geçirdiği, ısı yalıtımının enerji verimliliği ve çevrenin korunmasındaki rolüne dikkat çeken “Tek Yol U Dönüşü” Kampanyasının ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 19 Şubat 2022 tarihinde Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (nSEB) konsepti ile ilgili tanımlamaların mevzuatlara eklendiğini belirten İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Ülkemizde 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren nSEB binalara geçiş başladı. Asgari enerji performansı ‘B’ olan nSEB binalar, diğer binalara göre cephelerde en az 2-3 cm, çatılarda en az 4-6 cm, döşemelerde en az 2 cm daha kalın yalıtıma ve kaplamalı yalıtım camı üniteleri ile ısı yalıtım değerleri iyileştirilmiş pencerelere sahip olduklarından yakıt faturalarında kullanıcılarına yüksek oranda tasarruf sağlıyor. Sürdürülebilir ve güvenli yapılaşmada nSEB binalar kilit bir rol üstleniyor. Şu anda 5 bin metrekareden büyük binalar için zorunlu olsa da 2025 yılı itibari ile 2 bin metrekareden büyük binalar nSEB konseptiyle yapılmak zorunda olacak. İZODER olarak Türkiye’nin “2053 net sıfır emisyon” hedefi ve enerjide bağımsızlık çalışmaları doğrultusunda tüm yeni yapılan binaların nSEB konseptinde inşa edilmelerinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Yalıtımsız binalar ülkenin enerjisini havaya savuruyor
Enerji Verimliliği Strateji Belgesi’nde tanımlandığı üzere enerji limitleri ve U değerlerimizi gelişmiş ülkeler seviyesine getirmenin önemine vurgu yapan İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, açıklamalarını şu sözlerle bitirdi: “Gelişmiş ülkelerde binalarda enerji verimliliğini sağlamak amacıyla pek çok adım atılıyor. AB’de 2019 yılından bu yana yeni kamu binalarının tümü, 2020 yılı başından itibaren ise tüm yeni binalar neredeyse sıfır enerjili olarak yapılıyor. Enerji israfımız gelişmiş ülkelere bakınca 3 ila 5 kat daha fazla. Örneğin; Almanya ile aynı iklim koşullarına sahip Ankara’da her katta iki dairenin olduğu beş katlı iki binayı kıyasladığımızda; Almanya 30 kW (birim metrekare/yıl) enerji tüketirken, Ankara’daki bina 170 kW (birim metrekare/yıl) enerji harcıyor. Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı TS 825’in revizyonu bu noktada büyük önem taşıyor. Daha az enerji harcayan yapılar sayesinde bir yandan insanlarımızın yaşam konforu artarken diğer yandan ülke ve aile bütçesi kazanacaktır.”