Gülay Kakşi Okay’dan yeni yılda yeni sergi: “Anda Var Olmak”
Ressam Gülay Kakşi Okay, yeni sergisi “AN’da Var Olmak” ile 11 Ocak’ta Teşvikiye’deki Maji Gallery&Decorist’te olacak.
Uzun yıllardır eserlerinde sembolizm ve mistizm temalarını kullanan Gülay Kakşi Okay, yeni sergisi ‘AN’da Var Olmak” ile artık imzası haline gelen tılsımlı resimlerini sanatseverlere sunuyor.
Ressam, tablolarında şans döngüleri, yaşamın akışı, tılsımlar, mühürler, hareketin yarattığı rüzgâr ya da küskünlük gibi temalar kullanıyor. İlk sergilerinden bu yana sembolizm ile oldukça ilgili gözüken Gülay Kakşi Okay, bu kez evrene ait bütün gizemleri fırça darbeleri ile tuvale aktarıyor. Modern ve soyut temaları işleyen, akrilik ve yağlıboya 30 tablodan oluşan sergi; sanatçının renkleri ve geometriyi kullanırken ne derece ustalaştığını gözler önüne seriyor.
11 Ocak’ta Maji Gallery & Decorist’te açılacak olan sergi 15 Şubat’a kadar devam edecek.
Maji Gallery& Decorist
Tel: 0 212 230 33 00
Adres: Teşvikiye Mah. Sinoplu Şehit Cemal Sok. 4/ B Teşvikiye
Gülay Kakşi Okay Hk: 1975 yılında Rize’de doğan Gülay Kakşi Okay, önce lisede ardından Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde resim bölümünü bitirdi. Pek çok ustadan ders alan sanatçı, İsmail Acar, Ertuğrul Ateş ve Zeynep Fadıllıoğlu gibi değerli isimlerin yanında staj yaptı. İstanbul’da ve ülkemizin farklı şehirlerinde 50’ye yakın mekâna sanat danışmanlığı yapan Gülay Kakşi Okay, dekorasyonda tablolar kadar duvar resimlerine de yer verdi.
Ressamın Kaleminden Sergiye Dair Manifesto
AN’da Var Olmak
Yaşamda var olduğum andan itibaren edindiğim deneyimler, bana şu ANda bir pencere açtı. Sonsuz evren, mükemmel bir döngü ile akarak taşıdı beni buraya…
Zamanın penceresinden bir de baktım ki, benim tüm ANlarımın bütünü olan hayat yolum, koca evren içinde ne kadar küçük. Dün, bugün, yarın; yaşanmış ya da beni bekleyen her ANımın içinde bin bir çeşit gizem var.
Bütün ile var olmak veya olmamak arasındaki ince çizgide kendi amacını ve yaşam sırrını aramakta olan bizler, sanat ve diğer mistik alanlarda dolaşarak hayatımızın içini doldurmaya çalışıyoruz. Yaşamda kaybolduğumuzda durup bu gizemlerin farkına varabilmek ya da derin bir nefes alıp ANda kalabilmek, sırları içimize çekip kalbimizde açmanın en güzel yolu.
Tablolarımı yaparken daima resmi evrensel bir dil olarak gördüm ve sembolizm ile mistisizmi temel taş olarak kullandım. İnsan varlığını, mucizevi yaşam içerisinde betimlemeye çalıştım. Duvarda küçük detaylara dönüşen o duygular, şimdi sınırlandıkları tuvallerden çıkıp evrende özgürce dolaşmakta. Bu küçük parçaların görenleri bütüne ulaştırması temennisiyle…