Eskişehir Medya Akademisinin ilk konuğu Serdar Tuncer
Eskişehir Medya Akademisi kapılarını ünlü bir isimle açtı. Akademi, ‘Medya Buluşmaları’ konulu ilk etkinliğinde televizyon programcısı, yazar ve şair Serdar Tuncer’i konuk etti. Katılımın yoğun olduğu organizasyonda Serdar Tuncer medya ile ilgili tecrübelerini izleyicilerle paylaştı. Eskişehir Medya Akademinin Kurucusu Serhan Arıman, “Medya Buluşmaları kapsamında atölye, saha çalışmaları ve çeşitli eğitim faaliyetleri düzenleyerek bu alanın tüm mecralarını doğru kullanan gençler yetiştirmeyi, bu alanda faaliyet gösteren kurum ve şahısları doğru zeminde bir araya getirmeyi amaçlıyoruz” dedi.
Medya sektöründe alanında uzman kişileri her ay Eskişehirliler ile buluşturmayı hedefleyen Eskişehir Medya Akademisi açıldı. Akademi ilk faaliyetini ‘Medya Buluşmaları’ kapsamında Serdar Tuncer’in katılımıyla Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirdi. Serdar Tuncer ile faaliyetlerine başlayan kurum etkinliklerini her ay yeni isimlerle sürdürecek. Eskişehir Medya Akademi’nin Kurucusu Serhan Arıman, etkinlikte yaptığı konuşmasında, katılımcılara akademi ve medya hakkında bilgiler aktardı. İçinde bulunduğumuz çağın bilişim çağı olduğunu söyleyen Arıman, medyanın hayatımızda önemli bir etkisi olduğunu ifade etti.
Allak Bullak Edilen Bir Toplum Haline Getirildik
Sinema filmlerinin toplum ahlakını nasıl etkilediğini herkesin tecrübe ettiğinin altını çizen Arıman sözlerine şöyle devam etti: “Televizyon programlarıyla, reklam kampanyalarıyla giyimimizden tutunda yeme içme alışkanlığımıza kadar, Kullandığımız kelimelerden, siyasi tercihlerimize kadar yön verildiğine şahit olduk. Gazete manşetleriyle hükümetler değişirken, magazin programlarıyla, 3. Sayfa haberleriyle, dizilerle aklı allak bullak edilen bir toplum haline getirilmiştik.”
En Açık Örnek ‘Arap Baharı’
Arıman, “Hepimizin şahit olduğu gezi olaylarında, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe teşebbüslerinde yaşananlar, medyanın olumlu ve olumsuz olarak ne derece etkili bir araç olduğunun göstergesidir. Aynı şekilde bölgemizde ve dünyada yaşanan büyük olayların medya yoluyla nasıl yönlendirilip boyutlandırıldığının da en açık örneği Arap Baharıdır. Bizler bugün edinmiş olduğumuz bir takım tecrübeler ve bu tecrübeler neticesinde oluşturulmaya çalışılan doğru yönlendirmeler sayesinde bunların farkındayız. 15 Temmuz da bu farkındalığın en açık örneğidir” dedi.