Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 25 İlin gürültü haritasını hazırladı

Müsteşar Öztürk, yaptığı açıklamada, gürültünün teknolojik gelişmelerin yol açtığı çevre kirliliklerinin en önemlilerinden olduğunu bildirdi.

Bakanlıkça hazırlanan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği gereğince nüfusu 100 bini geçen ve nüfus yoğunluğunun kilometrekare başına bin kişiden fazla olduğu şehirleşmiş alanlar için gürültü haritalarının hazırlanması gerektiğine dikkati çeken Öztürk, “Tüm Türkiye genelinde bu kriteri sağlayan 66 il bulunuyor. Bunlardan 25 ilin gürültü haritası hazırlandı, kalan 41 ilin gürültü haritasının 2019 sonuna kadar tamamlanması planlanıyor.” diye konuştu.

Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Kocaeli, Adana, Gaziantep, Manisa, Kayseri, Samsun, Balıkesir, Kahramanmaraş, Sakarya, Eskişehir, Erzurum, Trabzon, Sivas, Adıyaman, Elazığ, Mersin, Antalya, Malatya, Konya, Bolu ve Diyarbakır’ın gürültü haritalarının çıkarıldığını dile getiren Öztürk, 2019’a kadar çalışma yapılacak 41 ili şöyle sıraladı:

“Afyonkarahisar, Ağrı, Aksaray, Amasya, Aydın, Batman, Bingöl, Çanakkale, Çorum, Denizli, Düzce, Edirne, Erzincan, Giresun, Hatay, Isparta, Karabük, Karaman, Kars, Kastamonu, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Kütahya, Mardin, Muğla, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Rize, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Tokat, Uşak, Van, Yalova, Yozgat ve Zonguldak.”

Gürültü haritası hazırlanması gereken öncelikli illerin belirlenmesi çalışmalarının 2018’de de devam edeceğini belirten Öztürk, “Bu değerlendirmede nüfus, gürültü kaynaklarının sayısı ve verilerin uygunluğu gibi kriterler göz önünde bulundurulacak. Bu kriterleri sağlayan 21 ilin Amasya, Aydın, Batman, Bingöl, Çorum, Denizli, Edirne, Erzincan, Hatay, Karabük, Karaman, Kütahya, Mardin, Muğla, Ordu, Rize, Şanlıurfa, Tekirdağ, Tokat, Uşak ve Van olması planlanıyor.” dedi.

Öztürk, “Gürültü haritaları sonuçlarına göre, özellikle büyük şehirlerde ve trafiğin yoğun olduğu ana arterler civarında yaşayan insanların çok daha fazla gürültüye maruz kaldıkları görülüyor. Bununla birlikte yerleşim alanları içinde kalan havalimanları ve turizmin yoğun olduğu kıyı bölgelerde özellikle yaz aylarında eğlence yerleri diğer öncelikli gürültü alanları olarak karşımıza çıkıyor.” ifadelerini kullandı.

Özellikle büyük şehirlerde gürültüyü aynı anda yayan çok sayıda kaynağın bir arada bulunabildiğine işaret eden Öztürk, “Bu gürültü kaynaklarından en önemlileri ulaşım ve sanayi tesisleridir. Birçok ülkede yapılan etkilenme analizleri sonucunda insanları en fazla rahatsız ettiği belirtilen gürültü türünün ulaşımdan kaynaklanan gürültü olduğu ortaya çıkmakta. Bu yapılan araştırmalar, kentsel yerleşim bölgelerinde ortaya çıkan gürültünün yaklaşık yüzde 80’inin trafik kaynaklı olduğunu göstermektedir.” değerlendirmesini yaptı.

Stratejik gürültü haritalarının hazırlanması kapsamında yürütülen “Türkiye’de Kaynak Bazlı Gürültü Modellemesi İçin Envanter Altyapısının Oluşturulması Projesi”nde de kalan 41 ilde gürültü haritalama işleminin ilk etabına yönelik çalışmaların tamamlandığını aktaran Öztürk, böylece gürültü haritalama model çalışmalarının altyapısına esas teşkil edecek verilerin temin edileceğini aktardı.

Şehirlerde akustik planlamanın yapılması, sessiz ve sakin alanların korunması için stratejik gürültü haritalarının hazırlanmasının önemine vurgu yapan Öztürk, harita sonuçlarına göre hazırlanacak eylem planlarının da imar planlarına esas teşkil edeceğini bildirdi.

Öztürk, “Bakanlık koordinasyonunda yürütülen gürültü eylem planı çalışmalarıyla ilgili olarak  2017 Aralık ayı itibarıyla Konya’nın gürültü eylem planı tamamlandı. İstanbul, İzmir, Mersin, Manisa, Bursa, Kocaeli, Sivas illerinde gürültü eylem planı çalışmaları halen devam ediyor. Antalya, Kahramanmaraş, Kayseri ve Bolu illerinde eylem planı hazırlama çalışmalarına ise 2017 sonu itibarıyla başlandı.” diye konuştu.