Atıl ve ihtiyaç fazlası gayrimenkullerin elden çıkarılması hızlandı

Kurumların sahip oldukları atıl ya da ihtiyaç fazlası gayrimenkullerin değerlendirilmesi için son dönemde birçok başvuru aldıklarını belirten RE/MAX Türkiye Kurumsal Gayrimenkul Direktörü Özdemir Çetin, “Kurumlar bu gayrimenkulleri satarak birçok avantaj elde ediyor” dedi.

RE/MAX Türkiye Kurumsal Gayrimenkul Direktörü Özdemir Çetin, son dönemde birçok kurumdan atıl durumda bulunan ya da ihtiyaç fazlası gayrimenkullerinin değerlendirilmesi yönünde danışmanlık talebi aldıklarını belirtti. Çetin, RE/MAX Türkiye’nin 260’tan fazla ofisi ve 3.500’e yakın gayrimenkul danışmanıyla çok sayıda banka ve kurum adına bu mülklerin satışına danışmanlık hizmeti verdiklerini ifade etti.

Kurumların atıl ve ihtiyaç fazlası mülklerinin satışı ile hem nakit ihtiyaçlarını karşıladıklarını hem de bilançolarında vergisel ve operasyonel yük oluşturan giderlerden kurtulduklarını söyleyen Çetin, “Bu tür mülklere zaman içinde üçüncü şahıslar tarafından çeşitli zararlar verilebiliyor, ilerleyen zamanda bu mülklerin satışı imkansız hale gelebiliyor” dedi.

Ayrıca son dönemlerde konut projeleri geliştiren firmalardan teslim sonrası stok ve 2. el çalışmalarında çok sayıda işbirliği talepleri aldıklarını ifade eden Çetin, “Projelerin tesliminden sonra birlikte yönetilmesi gereken stok ve 2. el satışları için profesyonel yaklaşımımızla, firmaların pazarlama giderlerini azaltmalarına yardımcı olurken satışlarını da gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda, sitenin oturum sürecinde ve firmanın marka yönetiminde çok önemli rolü olan projeye uygun alıcı ve kiracı kitlesine ulaşma şansımız oluyor” dedi.

Eylül ayında son yılların en çok konut satışı olan 140 bin adet tapu işlemi gerçekleşmiş olsa da bazı lokasyonlardaki projelerin teslim sonrası stok satışlarının devam ettiğine işaret eden Çetin, “Ekim ayında da konut satışları hız kesmedi ve 123 bin konut satıldı ancak KDV ile tapu harç indirimlerinin son bulması ile beraber faizlerin yükselmesi nedeniyle stokların eritilmesinde daha hassas bir döneme girildi” diye konuştu.

Çetin, kurumların ihtiyaç fazlası ya da stok mülklerini satarak elde edebilecekleri avantajları şöyle sıraladı:

• Mülk sahibinin nakde dönmesi ve böylece yeni yatırımlara olanak sağlanması.
• Vergi, aidat ve teknik operasyonel giderlerin yük oluşturmasının engellenmesi.
• Stok maliyetinin getirdiği yükten kurtulmak.
• Bilançoda oluşan yükten kurtulmak.
• Satış ve pazarlama maliyetlerinin düşürülmesi.