Aslolan yaşamın sürdürülebilirliği

22–26 Kasım tarihlerinde 10 ilde eş zamanlı gerçekleşen Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali, ilham veren, bizi kendimize getiren ve harekete geçmeye davet edendünyanın farklı ülkelerinden 22 belgeseli bir kez daha izleyici ile buluşturdu. 10. yaşını kutlayan festival, belgesellerin yanı sıra söyleşileri, yan etkinlikleri ve çeşitli performanslarla zenginleşen programıyla, sürdürülebilir bir yaşam hayalini paylaşanları bir araya getirdi.

“Değişimin mümkün olduğunu kanıtlayan hikayeleri tüm dünyayla paylaşmak amacıyla tutkulu yönetmenler tarafından çekilen bu belgeseller normalleştirdiklerimize farklı açılardan bakmamızı sağlıyor; bizi kendimize getiriyor, umudu canlı tutuyor ve harekete davet ediyor: Yeni bir yaşam kültürü yaratabiliriz” görüşü ile Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali, 10. yıl heyecanını yaşadı ve yaşattı.

Festival her yıl olduğu gibi 2017’de de yerel STK’lar ve aktivist gruplardan oluşan ekiplerle birlikte Antalya, Balıkesir, Bursa, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kırklareli, Manisa ve Mersin’de eş zamanlı olarak aynı hayali paylaşanları bir araya getirdi. SYFF2017’de Türkiye’nin de içinde bulunduğu 12 ülkeden 22 film izleyici ile buluştu. 11.000’i aşan izleyici belgesellerle örtüşen içerikte söyleşiler, konuk yönetmenlerle sohbetler, performanslar, müzik dinletileri, renkli yan etkinliklerle 10 ilde festivale eşlik etti.

Festival seçkisinde yer alan 2016 yılı Fransız yapımı Yeni Dünya / Nouveau Monde filminin yönetmeni Yann Richet ve Türkiye’den Hayat Bazen filminin yönetmeni Cem Hakverdi, festivalin konuk yönetmenleri oldu.

Hayat Bazen filmi ile şehir hayatının karmaşasını bırakıp Bozcaada’ya yerleşen Merve ve Haluk’un öyküsünü anlatan yönetmen Cem Hakverdi, Antalya, Bursa ve İstanbul’da izleyicilerle buluşarak film süreci ve aynı zamanda yakın arkadaşları olan Merve ve Haluk hakkında merak edilen sorulara yanıtlar verdi. Hakverdi, film süresince aslında şehir hayatını yıpratıcı bularak kırsala yerleşmeyi düşünen herkesin aklına takılan sorulara yanıt arıyor. Söyleşide de “Kente özgü alışkanlıklarından vazgeçebildiler mi?”, “Modern dünyanın kurallarını bozabildiler mi?”, “Şimdi ne yapıyorlar?” gibi soruların yanı sıra öngörülemeyen zorluklar, film karakterleri, filmin daha yavaş bir zaman akışını vermeye çalışması gibi konularla izleyicilerle keyifli sohbetler gerçekleştirdi.

Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali’nin bir diğer konuğu ise Yeni Dünya / Nouveau Monde filminin yönetmeni Yann Richet oldu. Söyleşi, Festivalin son günü olan 26 Kasım Pazar günü Fransız Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. 2 çocuğu için daha iyi bir dünyanın arayışında 4 yıl süresince Fransa’yı dolaşan yönetmen filmde, toplumsal zekadan döngüsel ekonomiye, yerel para biriminden temel gelir fikrine bir tür rehberlik ediyor. Filme gösterdikleri ilgi için izleyicilere teşekkür eden Yann Richet, Fransa’dan sonra ilk kez Türkiye’de gösterimi yapılan filmin daha sonra başka festivallerde de gösterilmesinin düşünüldüğünü söyledi.

Filmin tamamlanmasının 4 yıl kadar bir süre almasının nedenini farklı yaklaşımları daha geniş çaplı verebilmek olarak açıklayan yönetmen Richet, artık zamanın çözüm üretme zamanı olduğunu ifade etti. Filmde değinilen Evrensel Temel Gelir (Universal Basic Income) modelinin işleyişine yönelik gelen sorulara; “Şu an için çılgınca geliyor olmasına rağmen Fransa’daki son seçimlerde bile öne sürülen, şimdilerde ise daha fazla konuşulur olan bir sistem. Kaynakların nasıl ve nereden bulunacağını anlamak, bir yöntem oluşturmak zaman alacaktır. Ancak 5-10 yıl içerisinde daha kabul edilebilir bir görüş olacaktır” şeklinde yanıt verdi.

22-26 Kasım tarihleri ile 5 günlük yoğun bir programı geride bırakan Festival, İstanbul’da Çikolata Davası ve Mutluluk Şehri filmlerinin gösteriminin ardından Musikişinas grubunun müzik dinletisi ile son buldu.