DOLAR 34,5156
EURO 36,1853
ALTIN 2964,909
BIST 9367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

    Zamansız Portreler şimdi Mahall Bomonti İzmir’de

    Zamansız Portreler şimdi Mahall Bomonti İzmir’de
    03.02.2017
    A+
    A-

    Kemerleri bağlayın. 1851 yılına fotoğraf çektirmeye gidiyoruz!

    Kerim Suner’in dünyanın ilk fotoğraf tekniğini kullanarak çektiği fotoğraflardan oluşan “Zamansız Portreler” sergisi, 10 Şubat – 6 Mart tarihleri arasında, Mahall Bomonti İzmir’de sanatsever ve nostalji meraklılarıyla buluşuyor.

    Türkerler Holding, İzmir’in kültür ve sanat hayatına kazandırdığı yeni mekânla birbirinden değerli sanatçıları ağırlamaya devam ediyor. Mahall Bomonti İzmir projesinin içinde, 1912’de Bomonti Tesisleri olarak inşa edilen tarihi binalarda özel olarak dizayn edilen galerinin bu seferki konuğu Kerim Suner oldu.

    Fotoğrafçı Kerim Suner’in 19. Yüzyılda Frederick Scott Archer tarafından geliştirilen tekniğe birebir sadık kalarak cam ve metal plakalar üzerine çektiği portrelerden oluşan sergi İzmirlileri zaman yolculuğuna çıkarmaya hazırlanıyor.

    Bir buçuk asırlık tekniğin bir zanaat gibi metal ve camın üstünde hayat bulduğu portrelerin oluşturulmasında hiçbir dijital unsur kullanılmıyor.

    Çekimlerde kullanılan fotoğraf makinasının antika, üstündeki lensin bile 130 yaşında olması; körükleriyle siyah beyaz filmleri andırması, o körüğün arkasında gizlenmiş fotoğrafçının karşısında birkaç saniye beklenmesi ve ortaya çıkan metal ya da cam üzerine baskının yüz yıllarca dayanabilmesi, yaşadığımız dijital dünya içerisinde nostaljiyi yakalamanızı sağlıyor. Ortaya çıkan fotoğrafların dokusu ve kullanılan tekniği 165 yıl sonra, yani bugün bile hala aynı şekilde uygulanabilmesi görenlere ilham veriyor.

    “Eski tadı yok” diyenlerden eskiye ve antikaya merakı olan, yazılım değil el becerisi ve tecrübe gerektiren sanatlara hayranlık duyan, zanaatı bir kültür gibi gören ve dijitalden uzak, tarihte yakın bir yolculuğa çıkmak isteyen herkes, bu zamansız sergiye davetlidir.

    “TEŞEKKÜRLER KOCA YÜREKLİ İNSAN”
    “Bugün tek tuşla tüm ayarlamaları yapan, her fırsatta selfie çektiğimiz makinaların atası, 1839 yılında Fransız Louis Daguerre ve İngiliz Henry Fox Talbot’un birbirlerinden belki de habersiz, tamamen farklı teknikler kullanarak görüntüyü sabitleyebilmesi ve bir objeye aktarabilmesiyle başlıyor. Gel gelelim her iki tekniğin de kendine göre avantajlı ve dezavantajlı tarafları var. Üstelik uygulamadaki zorluklar ve yüksek telif ücretleri nedeniyle o dönem fotoğrafın nimetlerinden sadece çok dar bir çevre yararlanabiliyor.
    1851 yılında İngiliz heykeltıraş Frederick Scott Archer, Wet Collodion (Islak Kolodyum) tekniğini geliştirerek fotoğrafın gelişimi önündeki engelleri kaldırıyor. Archer kendinden önceki tekniklerin üstün taraflarını, yani Batı’nın iyi yanlarını alıyor. Üstelik icadını hiçbir telif talebinde bulunmadan insanlığın kullanımıma sunması sayesinde Wet Collodion ile fotoğrafçılık hızla yayılıyor. Teşekkürler koca yürekli insan.”
    Kısaca Wet Collodion tekniği:
    Cam veya parlak siyah bir metal önceden hazırlanan bir kimyasal karışım ile kaplanıp, gümüş banyosunda bekletilerek ışığa hassas hale getirilir. Böylece cam veya metal plakanın üzerinde el yapımı bir film tabakası oluşturulmuş olur. Daha sonra bu plaka fotoğraf makinesinin içine yerleştirilir, pozlamadan sonra da karanlık odada geliştirici ve sabitleyici banyo işlemlerine tabi tutulur. Bütün işlemin 5-10 dakika içinde tamamlanması gerekir, aksi halde kimyasal maddeler kuruyacağı için fotoğraf bozulur. Son olarak plaka verniklenerek uzun yıllar bozulmadan kalması sağlanır. 1850’lerde yapılmış olan fotoğraflar günümüze kadar bozulmadan ulaşmıştır. Wet Collodion tekniği kullanarak hazırlanan cam negatifler sayesinde fotoğraflar kağıda basılarak çoğaltılabildiği gibi, camın arkası siyah bir madde ile kaplanarak veya siyah metal kullanılarak özgün pozitif imajlar yaratmak mümkündür.

    TEKNOLOJİYE İNAT 1851’E DÖNDÜ
    Kerim Suner:
    1967 Ankara doğumlu olan Kerim Suner, önce Alman Lisesi’nde okudu. Ardından Boğaziçi Üniversitesi’nden Bilgisayar Mühendisi olarak mezun oldu. Son olarak Koç Üniversitesi’nde MBA yapan Suner, okul yıllarından itibaren bilgisayar sektöründe çalıştıktan sonra 2000 yılında ilk sanat galerisi sahiplerinden annesi ve Türkiye’nin ilk bilgisayar uzmanlarından babasının mesleklerini birleştirerek Türkiye’nin ilk sanat portalı lebriz.com’u kurdu.

    “Kendimi bildim bile bileli fotoğraf makinem var” diyen Kerim Suner, lise yıllarında aşık olduğu deklanşörü ve “en büyük zevkim” dediği karanlık banyo odasıyla artık en iyi arkadaş olmuştu. Liseden sonra hayat telaşıyla gelen uzun bir aradan sonra yaklaşık 10-15 yıl önce yeniden ilgisini fotoğrafa çeviren Suner, önce bir dijital makine, sonra manuel fokus dijital makine, sonra analog, makine, körüklü makine derken, sunileşen teknolojiye inat çekim ve baskı teknikerinde 1851’e kadar geri geldi. Şimdiyse dünyanın ilk fotoğraf çekim ve banyo tekniğiyle portreler çekiyor.

    Mahall Bomonti İzmir, bir kültür ve sanat merkezi olacak
    Mahall Bomonti İzmir tamamlandığında; Konak, Alsancak ve Karşıyaka’nın ortasında Körfez’in tüm ihtişamını ev ve ofislere taşıyacak yaşam, iş, kültür-sanat ve eğlence merkezi olacak. Mahall Bomonti İzmir, uluslararası standartlarda konforlu rezidansları, ofis katları, dünya markası mağazaları, şık restoranları ve kafeleriyle kentteki iş dünyası ve sosyal yaşamın atmosferini değiştirecek. Mahall Bomonti İzmir, Ekim 2016’dan itibaren sanat dünyamızın önde gelen isimleri Güven Zeyrek, Nafi Çil, Ozan Ünal ve Özdemir Altan’ın eserlerini İzmirli sanat severlerle buluşturdu. Türkerler Holding’in İzmir’de, Mahall Bomonti İzmir ile sanata ve kültüre verdiği destek önümüzdeki aylarda artarak devam edecek. Restorasyonu tamamlanmak üzere olan diğer tarihi yapılar da sanat galerisi ve müze amaçlı kullanılacak. Sosyal yaşam ve alışveriş alanlarıyla bir çekim merkezi haline gelecek proje, gördüğü ilgiyle şimdiden etkisini göstermeye başladı.

    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.