KPMG Türkiye: Kur ve faize dikkat
KPMG Türkiye, ekonominin dinamosu sayılan sektörlerin 2017 raporlarını açıklıyor. 2016 ve 2017’nin değerlendirildiği yıllık sektör raporlarının ikincisi inşaat. KPMG Türkiye İnşaat Sektör Lideri İsmail Önder Ünal’a göre, Türkiye’nin aldığı göç, yabancıların konut talebi, pazardaki potansiyel talep ve kentsel dönüşüm projeleri 2017’de inşaat sektörü için umut vaat ediyor. Ancak döviz kuru ve faizdeki artış inşaat sektörüne doğrudan yansıyacak. Ünal, “Dövizdeki belirsizlikten endişe eden yatırımcı, sığınılacak bir liman olarak konuta yönlenebilir. Ama maliyetlerin projelere yansıması sektörün performansını etkileyecek gibi görünüyor” dedi. İşte KPMG Türkiye İnşaat Sektör Raporu’ndan öne çıkan başlıklar…
KPMG Türkiye İnşaat Sektör Lideri İsmail Önder Ünal, GSYİH’da doğrudan payı yüzde 8’e yaklaşan inşaat sektörünün, 2016 yaz aylarında yaşadığı sarsıntının ardından hızla toparlandığını, 2017’deki yüksek potansiyelinin gerçekleşmesi için bir ivmeye ihtiyaç duyduğunu söyledi. Ünal, “Döviz kurlarındaki hareketlilik, inşaat sektörünün performansını belirleyecek. Yatırımcının, kur artışı maliyetlere yansımadan alım fırsatlarını değerlendirmek istemesi kısa vadede hareket yaratabilir” dedi. Ünal’ın sektör raporundan dikkat çektiği rakamlar şöyle:
İnşaat sektörünün toplam hasıladaki payı düzenli olarak artıyor. 2000’de toplam hasılanın yüzde 4,6’sı inşaat sektörü tarafından oluşturulurken bu oran 2010’da yüzde 6’ya ve 2015’te yüzde 7,3’e yükseldi. 2016’nın ilk 3 ayında yüzde 7,6’ya çıktı. Çeyrek bazında en büyük katkısı yüzde 8,3 ile ikinci çeyrekte oldu. Bu oran, 1998’den bu yana açıklanan tüm veriler içinde en yükseği oldu.
İnşaat sektörü, istihdam için de önemli. 2016 yılının ilk 9 ayında ortalama 27 milyon 300 bin kişi istihdam edildi, bunun 2 milyona yakın bölümü inşaat sektöründe çalıştı.
2016 yılının ilk 11 ayında konut satışları (1 milyon 199 bin adet) 2015’in aynı dönemine göre (1 milyon 147 bin adet) yüzde 4.6 artış gösterdi.
Günde 3 bin 600 konut satıldı
2016 yılında aylık ortalama 109 bin, günlük ortalama 3 bin 600 adet konut satıldı. Aylar bazında 2016 yılının zirvesinde Kasım ve Ekim ayları var. Düşen faiz oranları ve TOKİ kampanyalarının da etkisiyle bu aylarda satılan konut sayısı bir önceki senenin aynı aylarına göre yüzde 25 arttı.
Yılın ilk 11 ayında satışların en az olduğu ay ise 81 bin konut ile darbe girişiminin yaşandığı Temmuz ayı oldu.
2016’nın ilk 11 ayında yabancılara 16 bin 549 konut satıldı. Bir önceki yılın ilk 11 ayında ise yabancılara 20 bin 547 konut satılmıştı. Yüzde 19’luk düşüş gerçekleşti. Yabancı alıcıların Ekim başı itibariyle 3 TL’yi aşan ve Kasım ayı sonunda 3,50 TL’ye dayanan dolar kurundan etkilendikleri tahmin ediliyor.
2016’nın ilk 11 ayında Türk müteahhitlik firmaları yurtdışında kazandıkları 92 proje için 7,7 milyar dolarlık sözleşme imzaladı. 2016’da sektör son 10 yılın en zayıf performansını sergiledi. Proje sayısı bazında yüzde 59, toplam proje bedeli bazında yüzde 65’lik daralma yaşandı. Rusya ile yaşanan uçak krizi Rus inşaat pazarında ciddi payı olan Türk firmalarını önemli ölçüde etkiledi.
Potansiyel var ama kur tehdit ediyor
Türkiye’nin demografik yapısından kaynaklanan konut ihtiyacı, halkın tasarruf ve yatırım tercihleri, yakın coğrafyalardaki sorunlar nedeniyle aldığımız göç ve yabancılardan gelen konut talebi birlikte düşünüldüğünde pazarda hala talep kaynaklı önemli potansiyel olduğu söylenebilir. Kentsel dönüşüm projelerinin büyüklüğü, doğal nüfus artışı ve bunun getirdiği nitelikli konuta yönelik taleple birleştiğinde konut sektörü, ekonominin lokomotifi olmaya devam edecektir.
Ancak ekonomiye yön veren inşaat sektörü ülkenin ekonomik performansından doğrudan etkileniyor. Döviz kurları ve faizdeki gelişmeler inşaat sektörünün 2017 yılı performansında temel belirleyici faktörler olacak. Konut piyasasında faiz düşüşleri talebi tetikliyor. Ama döviz kurlarındaki artışın inşaat maliyetlerini etkilemesi kaçınılmaz. Bundan etkilenmek istemeyen yatırımcıların tamamlanma aşamasında olan projelerde son alım fırsatlarını değerlendirmek isteyeceği öngörülebilir. Her zaman güvenli yatırım olarak görülen gayrimenkulün, sığınılacak bir liman olarak değerlendirilmesini de bekliyoruz.
Yurtiçi altyapı yatırımları; İzmir-Ankara otoyolu, nükleer santraller, Kanal İstanbul ve şehir hastaneleri gibi devam eden ve planlanan projelerle devam edecek gibi görünüyor.
Yurtdışında hedef 25 milyar doların üstüne çıkmak
Yurtdışında rekabetçi gücünü uzun süredir ENR (Engineering News-Record) listesinde ilk 3 sırada yer alarak kanıtlayan inşaat sektörünün hedefi yıllık 25 milyar ABD Doları yeni proje üstlenme ortalamasını yukarı çekmek olacak.
Petrol fiyatları ve siyasi karışıklıklar nedeniyle olumsuz etkilendiği mevcut pazarları, Afrika, İran, Güney Amerika gibi alternatif pazarlarla destekleme arayışı 2017 yılında da devam edecek.