DOLAR 34,5424
EURO 36,0063
ALTIN 3005,886
BIST 9549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

    AB ile ticari ilişkiler MÜSİAD’da değerlendirildi

    AB ile ticari ilişkiler MÜSİAD’da değerlendirildi
    24.10.2017
    A+
    A-

    MÜSİAD, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin Ticaret Ataşelerini, MÜSİAD Genel Merkez’de misafir etti. Türkiye’nin AB üyesi 28 ülke ile gerçekleştirdiği ithalat ve ihracat potansiyelinin yanı sıra ticari ilişkiler, doğrudan yatırım ve iş ortaklığı fırsatları değerlendirildi. MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, AB üyeliğimizin tek tarafın fayda sağlayacağı bir durum olmadığını ve AB’nin de Türkiye’ye ihtiyacı olduğu dile getirdi.

    Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan ve Uluslararası İlişkiler ve Dış Ticaret Komisyonu Başkanı Zeki Güvercin’in ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya; İstanbul’da ticaret misyonu bulunan Hollanda, İtalya, Avusturya, Fransa, Almanya, Yunanistan başta olmak üzere birçok AB üyesi ülkenin ticaret ataşesi katıldı.

    Toplantıda konuşma yapan Güvercin, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin başladığı günden bu yana inişli çıkışlı bir görüntüye sahip olduğunu belirtti ve “Yarım asrı aşan bu sürecin uzunluğu, her iki aktör açısından da zaman zaman temasların rasyonel bir zeminde kurumsallaşmasını engellemektedir. Bilhassa katılım müzakerelerinin başlatıldığı tarih olan 2005’ten bu yana değişen siyasi ve ekonomik konjonktür, maalesef Türkiye’nin Avrupa Birliği ile müzakere sürecinin objektiflikten uzaklaşmasına ve siyasallaşmasına neden oldu. Biz, yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın en yaygın Sivil Toplum Kuruluşlarından biri olarak elbette siyasi gelişmelere duyarsız değiliz.

    “AB ile yaşanan gerilimler ekonomik ilişkilerimize yansımamalı”

    Türkiye’nin AB üyeliği sürecinde, iki aktör arasında yaşanan siyasi gerilimlerin ekonomik ilişkilere asgari düzeyde yansıması ve başta Gümrük Birliği olmak üzere Serbest Ticaret Anlaşmalarının siyasi konulara meze yapılmaması gerektiğini savunuyoruz. Hiç şüphe yok ki; Gümrük Birliği Anlaşması, anlaşmaya dâhil olduğumuz günden günümüze kadar, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ekonomik ilişkileri yepyeni bir boyuta taşıyarak, ülkemiz için ciddi bir kazanım oldu.

    Avrupa Birliği’nden Türkiye’ye giren yabancı yatırımların hızlanmasında da etkili bir misyon üstlenen Gümrük Birliği Anlaşması, böylece söz konusu dönemde AB’nin, Türkiye’nin hem en büyük ticaret ortağı hem de en büyük yatırımcısı konumuna yükselmesinde önemli bir rol üstlendi” dedi.

    “AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı var”

    MÜSİAD Genel Başkanı Kaan ise, Türkiye’nin Avrupa Birliği yolculuğunun, 1963 yılında başladığını hatırlatarak, “Türkiye ilk başta, Birliğe üyelik süreciyle ilgili iki taraf da istekli ve kararlıydı. Takip eden yıllarda Türkiye’nin istek ve kararlılığında bir düşüş değil, artış oldu. Fakat AB tarafında maalesef aynı tutum söz konusu değil. AB’nin tavrı, başından bu yana bir dalgalanmada seyretti ve bu seyir, özellikle son birkaç yılda Türkiye’nin kaderiymiş gibi bize kabul ettirilmeye çalışıldı.

    Bunları söylerken, bir iş adamı ve STK başkanı olarak ama hepsinden önce bir Türkiye vatandaşı olarak büyük üzüntü duyuyorum. Çünkü bizim AB üyeliğimiz, tek tarafın fayda sağlayacağı bir durum değil. Defaatle ifade ettiğimiz gibi, AB’nin de Türkiye’ye ihtiyacı var.

    Ülkeler arası ilişkiler, bireyler, kurumlar arasındaki ilişkiden farklı olarak stratejik yürür. Dolayısıyla, yıllar içinde emek vererek belli bir noktaya taşıdığımız dış ticaretimizin, ülkelerin siyasi tutumundan dolayı zarar görmesi bizi en fazla etkileyen konulardan biri. Ticaret ve ekonomik ilişkiler, siyaset üstü bir konu olarak görülmeli ve buna göre tedbirler alınmalı” şeklinde konuştu.

    Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yücel de, Türkiye’nin AB ile ticaretini daha ileriye taşıması ve taraflar birbirlerini doğru değerlendirmesi gerektiğini belirtti ve AB’nin Türkiye’ye karşı bir ‘samimiyet değerlendirmesi’ yapmasının bir borç olduğunu ifade etti.

    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.