Dubai’de Tabanlıoğlu Mimarlık imzası: Crystal Towers
Türkiye’nin küresel mimarlık ofisi Tabanlıoğlu Mimarlık’ın Dubai’de tasarladığı Crystal Towers’ın inşaatı tamamlandı. Kentin doğal bir uzantısı olarak kentte yaşayanlarla buluşma öngörüsüyle geliştirilen Crystal Towers, Dubai’de bu misyonu üstlenen öncü proje konumunda.
Tabanlıoğlu Mimarlık, yapımı tamamlan Crystal Towers’ın tanıtımını, Dubai’de 11-13 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Citsycape Global 2017 döneminde gerçekleştirdi. Crystal Towers’ın iki kulesinden birinde hizmet veren Rixos Premium Dubai evsahipliğinde, Melkan Gürsel, Murat Tabanlıoğlu’nun katılımlarıyla düzenlenen özel davet, Cityscape Global nedeniyle kentte bulunan gayrimenkul ve mimarlık dünyasının önde gelen temsilcilerini buluşturdu.
Al Fattan Properties yatırımı olan Crystal Towers, Dubai’nin Jumeirah Beach bölgesinde, Al Mamsha Street üzerinde yer alıyor. Karma kullanımlı proje, 35 katlı konut ve Rixos Premium Dubai’nin hizmet verdiği 30 katlı otel olmak üzere iki kuleden oluşuyor. Yapımı Temmuz 2017’de tamamlanarak hizmete giren Crystal Towers, özgün ve efektif tasarımı, somut işlevselliğinin yanı sıra Dubai’de öncülük yaptığı bir misyonu da üstleniyor.
Crystal Towers’ın, yatırımcısı Al Fattan Properties’in de bu yöndeki arzusu doğrultusunda; Dubai’de eksikliği hissedilen kentsel yaşamı hareketlendirme ve kendisine çekme kaygısını da tasarıma taşıdıklarını vurgulayan Murat Tabanlıoğlu, “Cadde kotunda yer alan restoranlar, mağazalar, sağlık, spor tesislerinin yanı sıra Dubai’nin potansiyeli yüksek bu semtinde, şeffaf, çok cepheli yapısal formu ve ışıltısı ile Crystal Towers, sosyaleşme ihtiyacına karşılık olarak da bir deniz feneri gibi insanları bulunduğu noktaya çekiyor. Kulelerinde yer alan otel, konut ve halka açık tesislere erişim tek bir ana girişten verilerek, birbirinden farklı kullanıcılarının rastlaşma ihtimalini doğuruyor. Sadece direkt kullanıcılarıyla sınırlı değil, tüm kentli ve ziyaretçilere açık hali ile ana fonksiyonlarının yanı sıra bir kentsel buluşma noktası oluşturuyor” diyerek, Crystal Towers’ın bu misyonu üstlenen bir proje olarak Dubai’de öncülük yaptığını belirtti.
Tabanlıoğlu Mimarlık’ın başta Türkiye olmak üzere birçok ülkede projelere imza attığını ve atmaya da devam ettiğini belirten Melkan Gürsel de “İstanbul’daki merkezimizin yanı sıra Dubai (BAE), Doha (Katar), Londra (İngiltere) ve New York’taki (ABD) ofislerimizle dünyanın birçok farklı coğrafyasında tasarladığımız projeler hayata geçti ve yeni projeler üretmeye devam ediyoruz. Crystal Towers da, Dubai’de örnek ve ayrıcalıklı bir proje olarak Tabanlıoğlu Mimarlık’ın gurur duyduğu projeler arasında yerini aldı. Şimdiki gündemimiz ise burada ve farklı coğrafyalardaki yeni projelerimizi de böylesine önemli platformlarda sizlerle paylaşabilmek” açıklamasında bulundu.
AL FATTAN CYRSTAL TOWERS
DUBAİ – BAE, 2011–2017
Küresel finans krizi etkilerini, 2007 ortalarında ve 2008’e doğru göstermeye başladı. Geçen on yıl içinde Körfez Bölgesi’nde çağdaş mimari örneklerinin öncüsü hatta bu bağlamda bir gösteri platformu olan Dubai, dünya ekonomisindeki durgunluğun etkilerinin işaretlerini veren ilk şehir oldu. Bu dönemde, değil özel sektör yatırımcıları, devletler bile bu dalgalı küresel ekonomik ortamda yeni büyük proje yükümlülükleri altına girmek konusunda aşırı ihtiyatlı davranmayı tercih ettiler. Geçen bir iki yıl içinde, özel yatırımcılar ortamı canlandırmaya ve rasyonel yaklaşımlarla öncü projeleri desteklemeye başladılar. Yatırımcısı Al Fattan Properties olan Crystal Towers projesi de bu tür, kenti bünyesinde taşıyarak ve kentle buluşma kaygısıyla geliştirilen, öncü projelerden biri oldu.
Okyanus manzarasına açık kristal kuleler, kumsaldan birkaç adım gerideki sahil yolu “The Walk” üzerinde yer alması itibarıyla sadece direkt kullanıcılarına değil tüm kentli ve ziyaretçilere açık, uğrama ve kentsel buluşma noktası olma fikrini koruyor.
Okyanus kıyısında, su yüzeyine yansımasıyla da kente katılan iki Crystal Towers, aynı zamanda konumu itibarıyla Dubai şehrinin 360 derecelik panoramasına hakim bir konumda yükseliyor. Canlı bir semtte yer alan karma kullanımlı proje temelde 35 katlı bir konut kulesi ve 30 katlı bir otelden oluşuyor.
İki kulenin cadde kotunda yer alan restoranlar, lüks mağazalar, sağlık ve spor tesislerinin yanı sıra kentin sosyalleşme altyapısı yüksek bu bölgesinde, şeffaf, çok cepheli yapısal formuyla ve ışıltısıyla Crystal Towers bir deniz feneri gibi insanları bulunduğu noktaya çekiyor. İki kulede yer alan otel birimlerine, konutlara ve halka açık tesislere erişim tek bir ana girişten verilerek birbirinden farklı kullanıcılarının rastlaşma ihtimali korunuyor.
Yatayda ve dikeyde, değişen açılarda ve boyutlarda üçgenlerden oluşan cephenin kristal yüzeyi, okyanus ve çevresinin parıltılarını yansıtırken, aynı zamanda suya yansımasıyla da kentsel estetiğe dahil oluyor.
Cam yüzeyle kaplı kuleler, farklı açılarda birbirlerinin manzarasına saygı göstermekle birlikte, her ikisi de şehir manzarasına açık ve okyanus vistalarına hakim biçimde yükseliyor. Bu saydam formlar, iki zarif yapı olarak şehre; etkileyici sahil manzarasına uyum içinde, sadece zarif bir heykel olarak değil, aynı zamanda kentsel iletişimin odaklarından biri olarak da katılıyor.
Çağdaş kentsel mimari yaklaşımı, esnek ve geçirgen yaşam alanları ile Crystal Towers, stil bilinci olan otel konuklarına, konutlarda yaşayanlara ve tüm ziyaretçilerine etkileyici bir atmosfer sunuyor.