İdeal çalışma odası nasıl olmalı?
Bebek, çocuk ve genç odası alanında tematik tasarımlarıyla beğeni kazanan marka Çilek, ürünlerinin, kullanıcılarının fiziksel sağlığının yanı sıra pedagojik gelişimine de destek olmasına önem veriyor. Ürünlerin Ar-Ge sürecinde, uzman pedagogların görüş ve önerilerini değerlendiren Çilek, bebek, çocuk ve gençlerin kendi odalarında kaliteli ve doğru vakit geçirebilmeleri için gerekli hassasiyeti gösteriyor. Bu süreçte ebeveynlerin de çocuklarını doğru yönlendirmeleri gerektiğini savunan Çilek, çocuk odalarında, ders çalışmaya teşvik edecek rahat bir ortam oluşturulmasını öneriyor.
Çilek, bebek, çocuk ve gençlerin, kendi odalarında kaliteli vakit geçirebilmeleri için gerekli ortamın sağlanması için her ürününü özel çalışmalar sonucu tasarlayıp üretiyor. Bebeklikten ergenlik çağına kadar geçen dönemin, bireylerin psikolojik gelişiminde önemli bir rol oynadığının bilincinde olan Çilek, ürünlerinin tasarımları sırasında uzman psikologlardan danışmanlık alıyor. Çilek, ürettiği odaların, çocukların fiziksel sağlığının yanı sıra pedagojik gelişimine de destek olmasına önem veriyor.
Çilek adına açıklamada bulunan Klinik Çocuk Psikoloğu Dr. Z. Deniz Aktan, ideal çalışma odası için şu hususlara dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor. Okul çağına gelmiş çocukların odalarının onların ihtiyaçlarına göre yeniden şekillendirilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Aktan, “Ebeveynlerin çocuğun da bir birey olduğunu unutmadan onun fikirlerini, beğenilerini ve tercihlerini dikkate alması önemlidir. Eşyalara karar verildikten sonra oda içinde yerleştirilmesi ve odanın düzeninin oluşturulmasında da yine çocuğun fikirlerini almak, onu bu sürece dahil etmek çocuğun odasını kendine ait hissetme ve sahiplenme hissini artıracaktır. Bu da çocuğun odasıyla ilgili sorumluluk alma ve benzeri becerilerinin gelişmesine katkıda bulunacaktır” dedi.
Tüm bu düzenlemede önemli olan konunun çocuğun da bir birey olduğunu unutmamaktan geçtiğini aktaran Klinik Çocuk Psikoloğu Dr. Z. Deniz Aktan, “Çocuğun fikirlerinin, beğenilerinin ve tercihlerinin dikkate alınması, odasında vakit geçirmekten ve ders çalışmaktan keyif almasını ve motivasyonunu artırabilir. Böylesine kurgulanmış bir aile ortamı da çocuğun yaşamında kendisinin de söz hakkı sahibi olduğunu hissettirerek, özgüven gelişimine olumlu katkılar sunar ve psikolojik bir ihtiyaç olan kendini bir yere ait hissetme/ait olma ihtiyacının karşılanmasına da destek olur. Diğer yandan, mobilyaların eğitici ve bilgilendirici özelliklerini de göz ardı etmemek gerekir. Tasarımları sayesinde çocukların öğrenme becerilerine de katkı sunabilen mobilyalar, çoğu zaman hayal gücü gelişimini de destekler” dedi.