Mehmet Günalp, “Sadece bugüne değil, geleceğe ve sürekliliğe odaklı hamleler yapmak gerekiyor.”
2023 yılının turizm tarihinin zirve yılı olması bekleniyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından açıklanan 60 milyon turist hedefine yönelik artış yaşanırken sektör temsilcileri gelir bazında aynı oranda bir artışın yaşanamadığını belirtiyor. Turizm tesislerinin işletme devamlılığını garanti almak adına fiyatları aşağıya çekme hamlesinin hizmet kalitesini düşürdüğünü belirten Feride Fonksiyonel Yaşam Genel Müdürü Mehmet Günalp, “Sadece bugüne değil, geleceğe ve sürekliliğe odaklı hamleler yapmak gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından geçtiğimiz aylarda 2023 turizm hedefleri 60 milyon turist ve 56 milyar dolar gelir olarak ilan edilmişti. Açıklanan turist hedefi doğrultusunda bir artış yaşanmaya devam ettiğini ancak turizm gelirlerinde aynı oranda bir artış yaşanmadığını söyleyen Feride Fonksiyonel Yaşam Genel Müdürü Mehmet Günalp, sadece bugüne değil, geleceğe ve sürekliliğe odaklı hamleler yapmak gerektiğinin altını çizdi.
Turizmde ilerlemenin yolunun sürdürülebilirlik ilkeleriyle hareket etmek olduğunu söyleyen Mehmet Günalp, “Yılın ilk çeyreğinde de yüzde 26 civarında bir sayısal artıştan ve 8 milyon turist sayısından söz edilmektedir. 2023 yılı beklentisi de 60 Milyon civarındadır. Ancak, artan verilere oranla turizm gelirlerimiz aynı oranda kazançlı bir artış göstermemektedir. Turizm tesisleri doluluk oranlarını ve işletme devamlılığını garantiye almak açısından fiyatlarını aşağıya çekmekte, düşen fiyatlar gelen turist gelir seviyesini etkilemekte, bu da hizmet kalitesini düşürdüğünden arzu edilen gelir sağlanamamaktadır.” dedi.
“SADECE BUGÜNE DEĞİL SÜREKLİLİĞE ODAKLI HAMLELER YAPMAK GEREKİYOR”
Turizmin ya da tatilin günümüzde finansal harcama yapmaktan çok tatilde birikim yapma anlayışına dönüştüğünü söyleyen Günalp, “Ülkemiz Turizm’in temel amaçları açısından her alanda verimliliğe sahiptir. Yapmamız gereken bu kaynakları uzun vadeli planlarla işlevsel duruma getirerek, günümüz tanıtım araçlarıyla rantabl şekilde tanıtmak ve sürekliliğini sağlamaktır. Hedef kaynağa ulaşmış turistin beklentisini karşılamış olarak geri dönmesini sağlamak ve yaşadığı haz duygusunu çevresine aktarmasına vesile olmaktır. Sadece bugüne değil, geleceğe ve sürekliliğe odaklı hamleler yapmak gerekiyor.” Şeklinde konuştu.
“YURT DIŞI TANITIM ÇALIŞMALARINA AĞIRLIK VERİLMELİ”
Kış turizmine yönelik de adımların atılması gerektiğini savunan Günalp, “Her mevsim Turizm yapılması olanağı bulunan ülkemiz, genellikle yaz turizm hareketini yoğun olarak yaşamaktadır. Kış turizmini arttırıcı; alan, tesis ve tanıtım çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Doğa-tarih-kültür varlıklarımız korunmasına maksimum özen gösterilmesi ve etkili yurtdışı tanıtımlarına ağırlık verilmelidir. Mektepli ve alaylı, iyi dönemde yetişmiş bir turizm insanı olarak, hizmetin kalitesine inanan birisiyim. Turizm hizmetinin en önemli sac ayağı olan turizm yönetici ve özellikle personelinin, hedefe yönelik tam donanımlı ve eğitimli olmasının sağlanması gerekmektedir.” İfadelerini kullandı.
“ÜLKEMİZDE 4 MEVSİM HİZMET SUNACAK KAPASİTE VE BİLGİ BİRİKİMİ MEVCUT”
Turizmin temel olarak dinlenme ve eğlenme kapsamında değerlendirildiğini ancak spor, sağlık, kültür, sanat, tarih, iş, eğitim ve daha birçok alanda kendine yer bulduğunu aktaran Mehmet Günalp, “Turizm, bireyin yaşadığı yerden bir veya birden çok amaçla ülke içinde veya ülke dışında yapacağı faaliyeti ifade etmektedir. Bu faaliyetin devamındaki beklenti haz alma duygusudur. Ülkemizde 4 mevsim bu olanakları ve hizmeti sunacak kapasite ile bilgi birikimi mevcuttur. Türkiye, doğal ortam ve özellikleri açısından oldukça elverişli alanlara sahiptir. Faaliyet gösterilecek turizm alanı kapsamında, bu elverişli bölgelerde ortamı bozmayacak şekilde kurulacak, kapsamı geniş tesisler ve deneyimli kadrolarla ülkemiz dünyada daha da önemli bir yer teşkil edebilecektir.” açıklamasında bulundu.
“ÜLKEMİZDE SAĞLIK TURİZMİNE KATKI VERECEK ETKİN VE GENİŞ KONSEPTLİ TESİSLERİMİZ BULUNMUYOR”
Türkiye’nin en batısı, en büyük adası ve en bakir yerlerinden biri olan Gökçeada’da sağlık turizmi alanında faaliyetlerini sürdürdüklerini hatırlatan Feride Fonksiyonel Yaşam Genel Müdürü Mehmet Günalp, ülkemizde sağlık turizmine yönelik atılması gereken adımlarla ilgili ise şu şekilde konuştu:
“Türkiye’de sağlık turizmi genellikle, özel hastaneler-klinikler, kaplıca ve ılıcalar olarak algılanmaktadır. Günümüzde kentleşmenin ve bu doğrultuda artan olumsuz koşullar nedeniyle, insanların sağlık sorunları oldukça artış göstermektedir. Yoğun stresli yaşama ve çalışma temposu, tüketilen hazır ve elverişsiz gıdalar, fiziksel ve zihinsel olarak insanların sağlıklarına olumsuz etki etmektedir.
Son zamanlarda, çeşitli diyet merkezleri, bazı özel hastalıklara yönelik parçalı alanlar dışında, sağlık turizmine katkı verecek etkin ve geniş konseptli sağlık tesislerimiz bulunmamaktadır. Bu ihtiyacı göz önüne alarak ve turizmde ürün çeşitliliğinin sağlanması adına ülkemizde alanında ilk olan, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca belgelendirilmiş, 200 yıllık mimariye sahip özel konaklama tesisimizde gastronomi ve fonksiyonel yaşam alanında ciddi çalışmalara yer vermekteyiz. Sunduğumuz beslenme şekli ile özel bir hizmet alırken, misafirlerimizin yaşamlarına da olumlu etkide bulunarak, verimli bir tatil ve dinlenme dönemi geçirmelerini hedefliyoruz.
“TURİZME KATKI SAĞLAYACAK ŞEKİDE PLANLANMALI”
Dünyada insan sağlığı ve kaliteli yaşam üzerine sürekli yenileme çalışmaları yapılmakta ve sürekli yeni bulgulara ulaşılmaktadır. İnsanlar sağlıklarına eskiye nazaran daha fazla değer verdikleri için bu kapsamdaki tesislerin artması kaçınılmazdır. Yakın zamanda belki bizim gibi ve belki daha büyük yatırımlı işletmeler kurulmaya başlanacaktır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus ülke turizmine katkı sağlayacak şekilde planlamaların yapılmasıdır.
“BAZI BÖLGELERDE TURİZM DÜZENSİZ VE KONTROLSÜZ GELİŞİYOR”
Ülkemizin bazı bölgelerinde turizmin düzensiz ve kontrolsüz geliştiği gözlemlenmektedir. Bu durum ülke turizmine katkıda verimlilikten uzak kalmaktadır. Yapılması gereken bölgenin özelliklerini ön plana çıkaracak şekilde ve kontrollü tesisler kuracak hamleler yapmak, turizm süresini yaymak, bölgenin temel sorunlarını çözmek olmalıdır.”