Homer Yapı: Özel ve sağlam malzemelerle koleksiyonluk evler üretiyoruz
Yeşil Bursa’nın en yeşil bölgelerinden olan Gümüştepe de malikâne, villa, penthouse gibi bağımsız birimlerin olduğu 5 proje birden mücevher araziler üzerine koleksiyon yapılar üretmek üzere yola çıkan Homer Yapı, inşaatlarını yaparken malzemenin de en iyisini kullanmayı kendisine kural edindi. İnşaatı destekleyen 250 alt sektörün olması yapılan çalışmaların ne derece zor olduğunu ortaya koyuyor. Çelikten betona, seramikten boyaya kadar her kalemi titizlikle araştıran ve özel üreticiler bulan Homer Yapı, ürün nerede üretiliyorsa kaynağından gidip alması ile tanınıyor.
Bir binanın koleksiyon yapısı olabilmesi için öncelikle arazisinin nadir olması, projesinin isminden kurumsal kimliğine, mimarisi ve iç mimarisi ile bütüncül bir hikâyeye sahip olması gerektiğini söyleyen Homer Yapı A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Emir Bayazıtoğlu, “Bizim için öncelikli olan ilk kriter arazinin nadirliği. Bir arazinin nadir olması için birçok faktörün bir araya gelmesi gerekir. Bunların başında arazinin özel bir manzaraya sahip olması, yamaçlarda, deprem hattından uzak, ormanlık alanlara yakın oluşu ve zemininin de sağlam olması gelir. Ancak bununla kalmaz. Yaptığımız koleksiyonluk evlerde ‘iğneden ipliğe’ her ürünü de titizlikle seçiyoruz. Örneğin inşaatlarımızda kullandığımız çelik, Çanakkale ve İzmir’de özel olarak üretilen S420C’dir. Burada C harfinin manası ise çeliğin içerisindeki geri dönüşüm oranının düşük olmasıdır. Aynı şekilde betonda da en kaliteli ürünü kullanıyoruz. Bunun için de Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden Bursa Beton ile çalışıyoruz” dedi.
Ürettikleri binaların koleksiyonluk olma özelliğinin yanı sıra içinde kullanılan teknolojik cihazlarla akıllı ev sıfatını da taşıdığını vurgulayan Bayazıtoğlu, “Koleksiyonluk mimari projeleri modern yaklaşımlarla birleştiriyoruz. Bunun üzerine temiz doğa, güvenli zemin, huzurlu komşular da gelince, ortaya nesilden nesile aktarılacak sanat eserleri çıkıyor” dedi.
Yapıları en kısa zamanda teslim ediyoruz
İnşaat sektöründe müteahhitlerin genelde 36 aylık teslim süresi uyguladığını vurgulayan Bayazıtoğlu, Homer Yapı’nın ise teslim süresini en geç 18 aya çektiğini böylece konut alıcısının da ‘alırken kazandığını’ vurguladı.
Geleceğimiz için, yatay mimari…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 5 yıl önce yapılan gayrimenkul zirvesinde Türk inşaat sektörünün yol haritasını çizdiğini hatırlatan Emir Bayazıtoğlu, ‘’Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Türk müteahhitlerinin yatay mimariye yoğunlaşması gerektiğini belirtmişti. Biz de bu yönde çalışmalar yapıyoruz. Sağlam zeminde az katlı binalar yaparak depreme dayanıklı yaşam alanları oluşturuyoruz.
Arazilerimizin zemini neojen zemin dediğimiz binlerce yıldır işlem görmemiş, sıkışmış yapıdadır. Zeminin yüzeyine yakın su olmadığı için binalardaki en büyük deprem risklerinden biri olan sıvılaşma dediğimiz deprem esnasında zemin yumuşaması söz konusu değildir. Zemin değerleri yapıyı koruyacak şekilde sağlamdır” diye konuştu.
Uluslararası testler yaptırıyoruz
Homer Yapı’nın zemin ve malzemelerin kalitesinden emin olduğunu, ancak bu durumun tarafsız kurumlarca da teyit edilmesini önemsediklerini belirten Emir Bayazıtoğlu, “Binaların deprem güvenliği için zemin etüdünün verdiği değerlere göre statik proje yapılır. Yani güvenli tarafta kalınır. Ayrıca ve en önemlisi de statik projeler yurt dışı destekli programlarla tekrar teste tabi tutulur. Ardından ruhsat ve uygulama projelerine geçilir” dedi.