Boya sektöründe sürdürülebilirlik raporu yayınlandı
Kimya sektörünün ihracatta çatı kuruluşu İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ve Boya Sanayicileri Derneği (BOSAD) iş birliği ile şirketler için tehlike oluşturan iklim değişikliğine karşı mücadelede boya sektörünün geleceğine ışık tutacak “Türk Boya Sektörü Sürdürülebilirlik Raporu” hazırlandı.
İçeriğindeki spesifik verileri ile sadece Türkiye’de değil, dünya çapında da henüz bir benzeri olmayan Türk Boya Sektörü Sürdürülebilirlik Raporu ile boya sanayisinde üretim ve tedarik zinciri alanlarındaki sürdürülebilirlik uygulamalarının paylaşılması, yenilikçi uygulamaların sektördeki etkilerinin belirlenmesi ve boya firmalarının sürdürülebilir üretim kapsamında bilgilendirilmesi amaçlanıyor.
Türkiye’de üretim faaliyetlerini sürdüren tüm işletmeleri yakından ilgilendiren ve değer zinciri üzerinde sürdürülebilirlik faaliyetlerini gözden geçirmeyi zorunlu kılan ‘AB Yeşil Mutabakatı’ kapsamında boya sektörünün danışabileceği bir kaynak olan Türk Boya Sektörü Sürdürülebilirlik Raporu, sürdürülebilir ekonomik kalkınma amaçlarını gerçekleştirme hedefiyle 2030 vizyonu belirleyen İKMİB ve BOSAD iş birliğiyle dijital olarak Türkçe ve İngilizce hazırlandı. Türk boya sektörüne sürdürülebilir gelecek için dönüşümünde yol gösterici bir çalışma olan Sürdürülebilirlik Raporu ile boya sektörüne yönelik hem mevcut durum analizinin yapılması hem de şirketlerin gelecekteki çevresel ve sosyal performanslarını iyileştirmelerinin kolaylaştırılması amaçlanıyor.
Türk Boya Sektörü Sürdürülebilirlik Raporu’nun tanıtım toplantısı İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister ve BOSAD Yönetim Kurulu Başkanı M. Akın Akçalı’nın katılımıyla 29 Aralık Perşembe günü Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirildi.
Adil Pelister: “Kimya sektörü özelinde sürdürülebilirlik üzerine bir şura düzenlememiz gerekir”
Toplantıda konuşan İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, kimya sektörünün 2022 yılında hedeflediği yaklaşık 33 milyar dolarlık ihracat hacmiyle toplam ülke ihracatının yaklaşık yüzde 13’üne denk gelen bir seviyeye ulaşmış olmanın haklı gururunu yaşadıklarını paylaşarak “Bundan dört sene evvel sektörel bazda üçüncü sırada olan kimya sektör ihracatımız bugün ihracatını en çok artıran sektör olarak birinciliğe yükselmiş olacak. Bu başarı hepimizin. Boya sektörümüzün de bu yükselişteki payı büyüktür” dedi. Sürdürülebilirliğin toplum, çevre, teknoloji ve ekonomi olarak 4 ana kolon üzerinde yükseldiğini ve ilk olarak 1972 yılında ‘Büyümenin Sınırları’ başlıklı raporla hayatımıza girdiğini ifade eden Pelister, “Sürdürülebilirlik dediğimiz şey tam 50 yıllık bir süreç. Karanlık fabrikalar olarak ele aldığımız Endüstri 4.0 da Teknoloji ve toplum birlikteliğini ele alan Toplum 5.0 da Yeşil Mutabakat ve Yeşil Ekonomi de Almanya’da kabul edilen ve yakında bütün AB ülkelerinde de uygulanmasını öngördüğüm yeni ‘Tedarik Süreci Yönetim İlkeleri’ kanunu da hepsi sürdürülebilirlik kavramının birer çıktısı. Dolayısıyla belki yalnızca bu konuda ve kimya sektörü özelinde sürdürülebilirlik üzerine bir şura bile düzenlememiz gerekir. Dünyamız yeni bir eko politik dönüşüm yaşıyor. Teknoloji temelli gerçekleşmekte olan bu dönüşüme uyum sağlamak hatta bununla yetinmeyip bu yeni düzenin kurgulayıcıları olmak zorundayız” diye konuştu.
Pelister: “2030 yılına kadar çok hızlı bir şekilde kimya sektörümüzü ölçeklendirmeli, büyütmeli ve dünya sıralamasında yerimizi almalıyız”
Kimya sektörünün 27 ana sektöre dokunduğunu belirten Pelister, “Onların temel tedarikçisiyiz dersek yanılmış olmayız. Öyleyse dönüşen bu yeni düzenin de en temel basamağında yer alıyor olmamız da tesadüf değil. Stratejik sektörlerin başında geliyoruz. Dünyanın en büyük on ekonomisinin sekizi kimya sektöründe de üretim ve ihracat bakımından lider. Sürdürülebilirlik başlığında apayrı bir konferans düzenlemeli ve bu konuyu enine boyuna tartışmalıyız. 2030 yılına kadar çok hızlı bir şekilde kimya sektörümüzü ölçeklendirmeli, büyütmeli ve dünya sıralamasında yerimizi almalıyız. Geleceğimizi kurgulamalı ve sürdürülebilir kalkınmanın temel hedeflerini hep birlikte başarmalıyız. Biz İKMİB olarak bu konuda her türlü çalışmaya hazırız” dedi.
Akın Akçalı: “Türkiye’nin ilk Türk Boya Sektörü Sürdürülebilirlik Raporu’nu sunmaktan mutluluk duyuyoruz”
BOSAD Yönetim Kurulu Başkanı M. Akın Akçalı ise konuşmasında hazırlanan raporun Türkiye’nin ilk Türk Boya Sektörü Sürdürülebilirlik Raporu olduğunun altını çizerek “Küresel iklim krizine yönelik atacağımız stratejik adımların önemi çok büyük. İklim değişikliğine karşı mücadelede boya sektörümüzün bir yönetim stratejisi belirlemesi gereklidir. Çevresel, sosyal ve ekonomik alanlarda, iklimsel değişikliklere ayak uydurması ve uluslararası mutabakatlara entegre olması kaçınılmazdır. Günümüzde, dijital ve yeşil dönüşüm dünya gündeminin merkezinde yer almaktadır. Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı, döngüsel ekonomi ve ürün yaşam döngüsü kavramlarına hızlı bir şekilde adapte olmamızı gerektiriyor. Bu bağlamda ülkemizin de imzacısı olduğu Paris İklim Anlaşması daha iyi bir gelecek sağlamak açısından önem arz etmektedir. Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi’nin, bütüncül ve sistematik bir yaklaşımla ele alındığı takdirde tüm dünyaya fayda sağlayacağı aşikardır. Son dönemlerdeki yeşil çevre konseptlerine ve Avrupa Birliği’ndeki süreçlere baktığımızda boya üreticileri olarak stratejilerimizi belirlerken 3 önemli odağımız var; sürdürülebilirlik, performans ve maliyet. Sürdürülebilirlik anlamında kullanılan hammaddeler de çok önemli. Dernek olarak kimya sektörünün sürdürülebilirlik konusunda oynadığı kritik rolün bilincindeyiz. Şeffaf, bütünsel, hesap verebilir yönetim anlayışımız doğrultusunda hayata geçirdiğimiz Türk boya sektörünün sürdürülebilirlik konusunda fotoğrafını çeken Sürdürülebilirlik Raporu’muzu sunmaktan mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.