İstanbul, Nef Reserve Kandilli’de bir başka güzel
Yenilikçi bakışı ile sektörüne katma değer sağlayan Nef’in ilk reserve projelerinden Nef Reserve Kandilli’de yaşam yılsonunda başlıyor. İnşası tüm hızıyla devam eden projeyi ünlü mimar Emre Arolat tasarladı.
Gayrimenkul sektörünün önde gelen markalarından Nef’in ilk reserve projelerinden olan Nef Reserve Kandilli’de inşaat çalışmaları son hız devam ederken, ilk konut teslimleri de yıl sonunda başlayacak. İstanbul’un tarihiyle, kültürel değerleriyle sarmalanan semti Kandilli’nin yaşam dinamiklerini, modern yöntemler ile buluşturan Nef, yılsonunda ayrıcalıklı bir yaşamın kapılarını açmaya hazırlanıyor. Ünlü Mimar Emre Arolat’ın tasarladığı proje, İstanbul’un en eski hikayelerinin yaşandığı, padişahların saraylarından İstanbul Boğazı’nı seyrettiği, sokaklarının tarih koktuğu bir semtte özel bir konumda yer alıyor.
Semtin mahalle kültürünü, modern yaşamın vazgeçilmezleriyle sunan Nef Reserve Kandilli, büyüleyici sokakları, asırlık çınar ağaçları arasında konumlanıyor ve iskele, köprü ve ana yollara yakınlığıyla dikkat çekiyor. 2+1’den 5+1’e kadar farklı büyüklükte konutların yer aldığı Nef Reserve Kandilli, aynı zamanda Nef’in ‘Foldhome’ konseptinin imkanlarını da proje sakinleriyle buluşturacak. Kişiye özel hizmeti son aşamaya taşıyan proje, gerektiğinde iskelede özel bekleyen tekneden günün yorgunluğunu unutturacak SPA alanına kadar ayrıcalıklı hizmetler sunacak.
Kandilli son 6 yılda 5 kat değerlendi
Endeksa verilerine göre bir evin 6 yıl içinde 4,9 kat değer kazandığı Kandilli semti, İstanbul’un seçkin ailelerinin tercih ettiği en değerli boğaz semtlerinden biri. Nitekim 6 yıl içinde Kandilli’de bir ev 4,9 kat değerlenirken, bu değer kazanımı İstanbul ve Üsküdar genelinde 3 kat seviyesinde gerçekleşti. Bu açıdan Kandilli, gayrimenkul yatırımcılarına en çok kazandıran İstanbul’un en değerli bölgelerinden biri olma özelliğine de sahip.
Proje, tasarım tutkusu ile şekillendirildi
Nef Reserve Kandilli’yi tasarlayan mimar Emre Arolat; “Tasarım yaklaşımımız; bölge, yerel dokular, kültürel ve fiziksel kaynaklar ile projenin kolektif ve psikolojik nitelikleri üzerine yapılan uzun araştırma ve tartışma süreciyle başladı. Böylece proje ve mevcut durumun özünü oluşturan sorular ortaya çıktı ve özel durumlar da göz önünde tutularak tutku, önsezi, bilgi ve deneyim çerçevesinde şekillendirildi.” ifadelerini kullandı. Mustafa Toner imzası taşıyan iç mimaride ise bir yanda vizon, bej ve krem tonlarıyla açık renk ahşabın bir arada kullanıldığı, bir yanda da koyu ahşap renkleri, gri ve toprak tonlarının buluştuğu iki farklı alternatif sunuluyor.