Tüketicilerin tercihi daha fonksiyonel ve uzun ömürlü ürünlerden yana
İçinde bulunduğumuz enflasyonist ortam, hemen her kategorideki ürün ve hizmetlerde fiyat artışlarına neden oluyor. Bu durum tüketicilerin tercihlerinde büyük bir değişimi beraberinde getiriyor. Enplus Yönetim Kurulu Üyesi ve COO’su Murat Hatipoğlu, artan fiyatlar ve değişen yaşam biçimleri karşısında tüketicilerin artık yaptığı harcamaya değecek şekilde çok daha fonksiyonel, hayatı kolaylaştıran, sağlığa ve çevreye zararlı etkisi bulunmayan, uzun ömürlü ürünlere yönelerek satın alma yaptığını vurguladı.
Ekonomide son iki yıldır yaşanan hızlı değişimler, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve yüksek enflasyon her alanda olduğu gibi perakende sektöründe de büyük değişimler meydana getirdi. Yeni dönemden en çok etkilenenlerden biri de hiç şüphesiz tüketiciler oldu. Premium mutfak ürünleri, küçük ev aletleri ve lüks beyaz eşya sektörlerinde kendi alanlarında lider markaların perakende satışını gerçekleştiren multi brand mağaza zinciri Enplus’ın Yönetim Kurulu Üyesi ve COO’su Murat Hatipoğlu, tüketicilerin değişen alışveriş alışkanlıklarına dair değerlendirmelerini paylaştı.
Tüketiciler ‘al, kullan ve at’ bakış açısından hızla uzaklaşıyor
Genel tüketici eğilimlerine bakıldığında eskisine kıyasla tüketicilerin, para vererek satın aldıkları ürünün tüm fonksiyon ve özelliklerini bilmek ve bunları günlük hayatlarında daha fazla kullanmak istediklerini belirten Murat Hatipoğlu,“Enflasyonist ortamlarda bilhassa ithal ürünlerde fiyatlar döviz ve enflasyon durumuna göre artış gösteriyor. Ancak insanların gelirleri ne yazık ki benzer şekilde artmadığından tüketiciler alacakları ürünlere çok daha fazla dikkat etmeye başlıyor. Bizim açımızdan baktığımızda ürünlerimize olan talebin azalmadığını hatta daha fonksiyonel ürünlere olan eğilimler nedeniyle satışların normalin üzerinde ilerlediğini söyleyebiliriz. Burada tüketiciler esasında ürünün fiyatından çok fonksiyonuyla ilgileniyor ve hayatını kolaylaştıracağını düşündüğü ürüne yönelerek satın alma yapıyor. Eskiden alışverişlerde ‘ucuz olsun, sürekli değiştireyim’ anlayışı hakimdi ancak yeni dönemde ‘al, kullan ve at’ bakış açısından hızla uzaklaşıldığını söyleyebiliriz. Tüketiciler artık gerçekten uzun yıllar boyunca kullanabilecekleri, dayanıklı ve kaliteli ürünlere yöneliyor. Seçimlerini kendilerine ekstra fayda sağlayacak ve keyif verecek ürünlerden yana kullanıyor. Özellikle son dönemde sağlık konusu da ana gündem maddelerinden biri haline geldi. Bu noktada, tüketiciler artık kullandıkları ürünlerin kendilerinin ve ailelerinin sağlıklarını ne kadar etkileyeceğini sorguluyor. Günümüz bu anlamda tamamen premium perakende dönemi. Çünkü insanlar parasının karşılığını gerçekten alabiliyorsa o parayı vermeye razı oluyor.” dedi.
Premium ürünler parasının karşılığını layığıyla veriyor
Daha uygun fiyatlı görünen ürünlerin sonrasında daha büyük masraflara neden olabileceğini dile getiren Hatipoğlu, “Örneğin, Miele marka bir çamaşır makinesi muadillerine göre biraz daha pahalı ama bakımı yaptırılarak 20 sene kullanabiliyor ve 20 sene sonra bile çok iyi bir hizmet sunabiliyor. Tüketici böylece sürekli servis çağırmakla ya da beş senede bir makine almakla, ek masraflara girmekle uğraşmak durumunda kalmıyor. Ya da çok özel, pahalı bir tekstil ürünü kötü bir çamaşır makinesine konulduğunda rengi solmuş ya da deforme olmuş bir biçimde çıkabiliyor. Bu tekstil markasının suçu değil. Burada sorun ürünün kalitesiz bir çamaşır makinesinde yıkanması, kötü bir kurutma makinesinde kurutulması ya da kötü bir ütü ile ütülenmesi oluyor. Hatalı seçilmiş bir ütü tekstilin gözeneklerini açması gerekirken daha fazla sıkıştırıyor. Bu sebeple buharı doğru bir şekilde kullanan, gözenekleri açan doğru bir ütü kullanılması gerekiyor. Evet bunun bir maddi bedeli oluyor ancak bütüncül olarak bakıldığında 3-4 yıkama sonrasında giyilemeyen kıyafetlere ya da hemen bozulan, işlevini tam yerine getiremeyen ev aletlerine daha fazla para harcanabileceği görülüyor. Birinde paranın boşa gitme riski çok yüksekken premium ürünler parasının karşılığını layığıyla veriyor. Benzer şekilde sürdürülebilirlik için de ürün seçimi çok önemli. Yetersiz bir buzdolabı gıda ürünlerini uzun süre saklayamadığı için gıda israfına neden oluyor. Bu açıdan fiyat politikasının ötesinde sunduğunuz ürünlerde doğru ve kullanılabilir özelliklerin bulunması, yeni teknolojilerin yer alması ve bunların da daha basit ve fonksiyonel şekilde kullanılması tüketicilerin tercihinin o ürüne yönelmesini sağlıyor.” şeklinde konuştu.