Dünya nüfusunun artmasıyla enerjiye olan talep yüzde 40 oranında artacak

Bütün süreçlerin temeli olan enerji kaynaklarının tüm dünyada kısıtlı olması üretimden tedarike kadar birçok alanı etkiliyor. Araştırmalara göre önümüzdeki 20 yıl boyunca dünya nüfusunun yüzde 25 oranında artması beklenirken enerjiye olan talebin de yüzde 40 oranında artması öngörülüyor. Bugün tüketilen enerjisinin yüzde 70’i ise daha çok insanların yaşadığı ve faaliyet gösterdiği yerler oluyor.

Enerji maliyetlerini azaltmak içinse Hager, sürdürülebilir çözümler geliştirmeye devam ediyor.

Akıllı Bina Sistemleri’ne yönelik teknolojiler geliştiren Hager, enerji tasarrufuna yönelik çalışmalara imza atıyor.

Enerji kaynaklarının kısıtlı olması ve artan talep sonucunda enerji fiyatları çok yüksek bir hale geldi. Tüketilen enerjinin büyük bir kısmı ise insanların yaşadığı ve faaliyet gösterdiği alanlarda gerçekleşiyor. Hager, Akıllı Bina Sistemleri’ne yönelik geliştirdiği teknolojilerle enerji tasarrufuna yönelik çalışmalara imza atıyor.

Akıllı bina sistemlerinin konfor sunmasının yanında esas olarak enerji tasarrufu sağladığına dikkat çeken Hager Group Türkiye Pazarlama Müdürü Ali Demirbaş, ‘’Akıllı bina sistemlerimiz ile bir odada herhangi bir kişinin varlığını algılayarak ışıkları aktif hale getiriyoruz. Ortamın aydınlık seviyesine göre de ışıkların kısık seviyede ya da yüksek seviyede olmasını ayarlıyoruz. Bunlarla birlikte sıcaklık kontörlü ile sürekli olarak ısıtma ve soğutma sistemin çalışmasını önlüyoruz. Bina cephesine vuran gün ışığının oda sıcaklığını arttırma engelini ortadan kaldırmak için de kontrol edilebilen panjurlar üretiyoruz’’ dedi.

Enerji tasarrufu çevreyi koruyor

Günümüzde kullanılan enerji kaynaklarının büyük çoğunluğunu fosil yakıtların oluşturduğunu ifade eden Ali Demirbaş, ‘’Bu enerji kaynakları da dünyamızda karbon salınımına neden oluyor. Son zamanlarda artan enerji tüketimi ile birlikte dünyanın gündemine ‘küresel ısınma’ sorunu geldi. Karbon ayak izini azaltarak fosil yakıt tüketimini azaltmamız gerekiyor. Solar ve rüzgar enerjisi gibi alternatif enerji kaynaklarına hızlı bir şekilde yönlenmemiz gerekiyor’’ diye konuştu.

Tüm bu kaynaklar tek bir birime çevriliyor

Elektrik haricinde farklı enerji kaynaklarına yatırımlar yaptıklarını ifade eden Ali Demirbaş: ‘‘Bu kaynaklara doğalgaz, petrol gibi örnekleri verebiliriz. Bu kaynakların hepsi farklı birimlerde hesaplanıyor. Bu sebepten kişi başına enerji tüketimi denildiğinde tüm bu kaynaklar tek bir birime çevriliyor’’ ifadesini kullandı.

Maliyetlerin düşürülmesi amaçlanıyor

Enerji verimliliği ile birlikte enerji maliyetlerinin düşürülmesinin amaçlandığını belirten Ali Demirbaş şöyle devam etti: ‘’Bu, uzun vadede bir yatırım işi. Sistem enerji verimliliğine göre optimize edilmeli. Öncelikle yenilenebilir enerji kaynaklarından alınan enerjinin bir yerde depolanması, ardından da gün boyunca dağıtım şirketlerinden alınan enerji ile birlikte kullanılması gerekiyor. Sonrasında tüketicilerin tüketim raporlarını bir yazılım programı aracılığı ile analiz edip, hangi tüketicinin ne kadar enerji maliyetine sebebiyet verdiğini anlamamız gerekiyor. Bu alt yapı değişikliği bir maliyet gibi gözükse de maliyet geri dönüş zamanları 1 ila 2 yıl arasında yapılan yatırımın ciddiyetine göre değişiyor.’’

Enerji tasarrufu sağlayan yatırımlar yapıyoruz

Hager olarak son 10 yıldır enerji tasarrufu ve verimliliği üzerine çalıştıklarını vurgulayan Ali Demirbaş, ‘’Bunun için yenilenebilir enerji sistemlerinde, gelen enerjinin depolanması ve depolanan enerjinin efektif kullanılması için kullanıcılara yazılımlar geliştiriyoruz. Akıllı bina sistemleri ile aydınlatma kontrolü ve elektrikli araçlar için de şarj istasyonlarına yönelik yatırımlar yapıyoruz’’ dedi.