Eaton, enerji dönüşümü için “Enerji Üreten Binalar” yaklaşımını Türkiye’de duyurdu
Eaton, Enerji Dönüşümü için “Enerji Üreten Binalar” Yaklaşımını Türkiye’de Duyurdu Ve Elektrikli Araç Şarj Şirketi Green Motion’ı Satın Aldı
Güç yönetimi şirketi Eaton, binaları yenilenebilir enerji üretiminden maksimum faydayı sağlayan enerji merkezlerine dönüştürebilen kapsamlı bir donanım, yazılım ve hizmet paketini sektöre sunuyor. Enerji dönüşümü ve Elektrikli Araç şarj çözümlerine yönelik “Enerji Üreten Binalar” yaklaşımı, Elektrikli Araç Şarj donanımı ve ilgili yazılımların lider tasarımcısı ve üreticisi İsviçre merkezli Green Motion SA’nın yakın zamanda satın alınmasının ardından önemli ölçüde güçleniyor.
Eaton, müşterilerin karbonsuzlaşma proseslerini hızlandırmasına, dayanıklılığı artırmasına, enerji maliyetlerini düşürmesine ve yeni gelirler oluşturmasına yardımcı olmak amacıyla enerji dönüşümü için “Enerji Üreten Binalar” yaklaşımını benimsiyor. Eaton, bina sahipleri için bina enerji sistemini şebeke olarak yöneterek, tesisleri mevcut elektrik altyapısını daha iyi yönetebilen ve gelecekteki enerji ihtiyaçlarını planlayabilen enerji merkezlerine dönüştürebilir.
Bina sahipleri Elektrikli Araç (EV) şarj cihazlarını mevcut altyapıya montajlayan özel bir yöntem seçerlerse, talebi karşılamak için kapasiteyi artırmaları gerektiğinde güç yönetimi zorlukları ve şebeke talebini arttırma maliyetleriyle karşılaşma riski ile karşılaşabilirler. Elektrikli Araçlara (EV) geçiş ivmelendikçe bu hızlı bir şekilde gerçekleşebilir: Avrupa’daki Elektrikli Araç (EV) satışları, Covıd-19 pandemisine rağmen 2020’de %140’dan fazla arttı ve küresel olarak Elektrikli Araçların sayısının 2020’de 8,5 milyondan 2030’da 116 milyona çıkması bekleniyor.
Eaton’ın Enerjisini Beslemesi Yapan Binalar yaklaşımı, bina sahipleri için en kapsamlı ve entegre enerji dönüşüm teklifini sunmaktadır ve üç sistemi kapsar: Elektrikli Araç (EV) şarjı, enerji yönetimi ve güç dağıtımı. Bu sistemler bina sahiplerinin binalarının enerji performansını izlemelerine ve optimize etmelerine, buna ilave olarak enerji varlıklarını emniyetli bir şekilde kontrol etmelerine olanak tanıyor.
Elektrikli Araç (EV) sistemi: Elektrikli Araç (EV) Şarj İstasyonu kullanıcıları için üst seviyede hizmet sunmanın yanı sıra dinamik şarj ve fiyatlandırmayı destekleyen Elektrikli Araç (EV) şarj donanımı ve yazılımıdır.
Enerji yönetim sistemi: Binanın elektrik altyapısının dayanıklılığını artırır ve talep tarafında esneklik sağlayarak binadaki Elektrikli Araç (EV) şarj kapasitesine yönelik artan gereksinimi destekler. Bu, aşağıdakileri içerebilecek esnek enerji varlıkları arasındaki enerji akışlarını yöneten enerji yönetimi yazılımı ile sağlanır: Elektrikli Araç (EV) şarj istasyonları, enerji depolama sistemleri ve ısı pompaları ile kazanlar için kontrolörler.
Güç dağıtım sistemi: Elektriksel güç dağıtımını ve korumasını yönetir.
Eaton’ın Avrupa çapında destek, saha servis ve uygulama mühendisleri ile partnerleri, bina sahiplerinin Elektrikli Araç (EV) Şarj İstasyonlarını entegre etmek için yalnızca elektrik sistemlerini tasarlamalarına ve optimize etmelerine değil, aynı zamanda sistemlerini çalıştırmalarına ve devamlılığını sağlamalarını da yardımcı olacak.
Bina sahipleri ve işletmecileri, Elektrikli Araçlar (EV) gibi daha fazla elektrik yükünün yanı sıra sisteme elektrik üretimi ve hatta depolama kaynakları ekledikçe enerji tüketimini izlemek ve optimize etmek için artan bir ihtiyaçla karşı karşıyadır. Eaton’ın enerji yönetimi yazılımı, elektrik faturalarını ve karbon ayak izini en aza indirmek, aynı zamanda yenilenebilir enerji tüketimini en üst düzeye çıkarmak da dahil olmak üzere, farklı kullanıcı hedeflerine göre bağlı varlıkların kontrolünü otomatik olarak optimize ediyor.
Enerji depolama ve enerji yönetimi yazılımının birleşimi birçok avantaj sunuyor: Genellikle şebeke artışlarıyla ilişkili maliyetli inşaat mühendisliği çalışmaları olmadan eklenebilir ve kullanıcıların talebin az olduğu anlardaki enerjiyi ve fotovoltaik (PV) üretimi gibi kaynaklardan kendileri üreterek elde edebilecekleri yenilenebilir enerjiyi depolamasına olanak tanıyor. Depolanan düşük maliyetli güç, pahalı yoğun talep periyotlarında kullanılabilir. Paradan tasarruf ve çevreye fayda sağlar, çünkü özellkle güç gereksiniminin arttığı saatlerde lokal fotovoltaik sistemlerin devreye sokulmasını sağlıyor – talep yoğun olduğunda mevcut karbon fosil yakıt gücüne geçişi önlemek için şebekedeki yükü azaltıyor.
Enerji yönetimi yazılımı, elektrik üretim kaynaklarından Elektrikli Araç (EV) şarjına, bina yüklerine veya enerji depolamasına kadar sistemin diğer bir tabirle ‘yapıştırıcısı’ dır. Bina sahiplerinin binalarının enerji performansını izlemelerine, dolayısıyla enerji varlıklarını finansal veya iş odaklı ihtiyaç ve hedefler ile sürdürülebilirlik hedeflerine göre güvenli bir şekilde kontrol etmelerine yardımcı olur.
Eaton’ın İsviçreli öncü Elektrikli araç (EV) şarj şirketi Green Motion’ı satın alması, bina sahiplerine Eaton’ın kendilerine özel ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlayacağı eko-sistemler içerisindeki Elektrikli Araç (EV) şarj gereksinimlerini karşılamak için bir çok seçenek sunacak faturalandırma ve yönetim yazılımı ile birlikte bir dizi son teknoloji Elektrikli Araç (EV) şarj istasyonu sağladı. Bu, Elektrikli Araç (EV) şarj cihazlarını yönetmeyi, sorunsuz bir müşteri deneyimi sağlamak için yükü dengelemeyi, faturalandırma ile müşteri kimlik doğrulamasını etkinleştirmeyi ve gelir elde etmeyi içerir.
Eaton’ın Avrupa çapında destek, saha servis ve uygulama mühendisleri ile partnerleri, bina sahiplerinin Elektrikli Araç (EV) Şarj İstasyonlarını entegre etmek için yalnızca elektrik sistemlerini tasarlamalarına ve optimize etmelerine değil, aynı zamanda sistemlerini çalıştırmalarına ve devamlılığını sağlamalarını da yardımcı olacak.
Türkiye’de kapsamlı ve entegre enerji dönüşümü başlıyor
Eaton Elektrik Türkiye Ülke Müdürü Yılmaz Özcan “Green Motion’ın satın alınmasıyla, piyasada başka hiçbir şirket bina sahiplerine yönelik e kapsamlı ve entegre bir enerji dönüşüm teklifi sunamamaktadır. Enerji Üreten Binalar yaklaşımı ile binalarımız, bina sahiplerinin yenilenebilir enerjiyi entegre etmelerine, ulaşım ve ısının elektrifikasyonu ile ilgili zorlukları ele almalarına yardımcı oluyor. Ek olarak, bina sahiplerinin yüksek yenilenebilir enerji sistemine geçişini kolaylaştırmada ve optimize etmede önemli bir rol oynamasını sağlıyo. Ulaşım ve ısıtmanın elektrifikasyonu, daha fazla yük eklendikçe dağıtım ağlarına sürekli artan talepler getirecektir. BloombergNEF modellemesi, üretilen ve depolanan elektrik enerjisi, yerel şebeke hatlarını desteklemek için de kullanılabildiğinde, kütle elektrifikasyonu ile başa çıkmak için şebeke artışlarının maliyetinin azaltılabileceğini göstermektedir.” şeklinde paylaştı.