Soycan Şirketler Grubu, KOBİ’lere Amerika ve Avrupa’da e-ihracatın kapılarını açacak
Soycan Şirketler Grubu’nun 1952 yılından bu yana tedarik zinciri ve lojistik yönetimi alanında faaliyet gösteren iştiraki CAG Logistics, dünya çapındaki güçlü acente ağıyla uluslararası karayolu, demiryolu, denizyolu, havayolu, intermodal, proje ve 4PL taşımacılığı türlerinde hizmetler sunuyor.
450’nin üzerinde tedarikçisiyle uluslararası karayolu ve demiryolu taşımacılığında yıllık ortalama karayolu ile 10 binden fazla TIR ve demiryolu ve intermodal ile 250 bin tondan fazla yükleme yapan CAG Logistics, grup iştiraklerinden Sarpedon Global Trade ile entegre edilen yazılım ve uygulamalarla KOBİ’lere uçtan uca e-ihracat ve lojistik desteği vermeye hazırlanıyor. Güçlü IT altyapısı sayesinde özellikle Amerika, İngiltere ve Almanya pazarlarına yönelik avantajlı fiyatlarla fulfillment hizmeti sunmayı amaçlayan CAG Logistics’in hedefinde Romanya ve Litvanya var.
Soycan Şirketler Grubu bünyesinde faaliyet gösteren, 1952 yılına dayanan köklü geçmişi ve geniş acente ağıyla küresel çapta her ölçekten kurum ve kuruluşa hizmet veren CAG Logistics, grup iştiraklerinden Sarpedon Global Trade ile entegre ettiği yazılım ve uygulamalarla KOBİ’lere e-ihracat ve e-ticaretin kapılarını açmaya hazırlanıyor.
“Önemli IT yatırımları gerçekleştirdik”
CAG Logistics ve Sarpedon Global Trade’in entegre yazılım ve uygulamalarıyla KOBİ’lere sunacakları hizmetlerden söz eden Soycan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Soycan, “Bu yatırımlar sayesinde KOBİ’lere uçtan uca e-ihracat ve lojistik desteği vereceğiz. Firmalar uygulama üzerinden kargo siparişi verebilecek, kargo durumlarını anlık takip edebilecek ve ödemelerini gerçekleştirebilecek. KOBİ’lere işlerinin tüm aşamalarında ihracat, ithalat, gümrükleme, tahsilat ve uygunluk gibi tüm ihtiyaçlarına uygun alternatifli paketler sunulacak. Vermeyi planladığımız güvenli depo hizmetleri ve kendi CRM programımız ile depolama masrafı ve yazılım maliyetlerinden muaf olacak olan KOBİ’ler, maliyetlerinde ciddi oranda tasarruf sağlayacak. Bu noktada özellikle Amerika, İngiltere ve Almanya pazarlarına yönelik avantajlı fiyatlarla fulfillment hizmeti vereceğiz. Ayrıca Amazon’da Vendor satıcı avantajından yararlanarak KOBİ’leri pazar yerlerine entegre edip satışlarına da destek vereceğiz. Fiyatlarımız diğer kargo firmalarına göre daha uygun ve cazip olacak. Altyapı yatırımlarımızın tamamlanmasının ardından hizmetimize 2022 yılı içerisinde başlamayı amaçlıyoruz” dedi.
Türk bayrağı ile uluslararasında hat açan ilk şirket
Yapacakları yatırım sayesinde özellikle B2C müşterilerinin de tedarik hizmetini tek bir firma ile gerçekleştirebileceklerini söyleyen Soycan, tüm taşıma modellerini kullanarak operasyonu yöneteceklerini belirtti. CAG Logistics’in 2021 yılı itibarıyla Finlandiya, İsveç, Norveç, Danimarka ve İngiltere ve Amerika’yı rotasına eklediğini anımsatan Soycan, “Bu yılın son çeyreğinde Romanya ve Litvanya’ya da yatırım planlıyoruz. Yurt dışında tamamen Türk bayraklı demiryolu hattı olan ilk şirketiz ve bununla gurur duyuyoruz. Demiryolunda yıllık ortalama 250 bin ton yük taşıyoruz” dedi.
“AB ülkeleri ile ortak sınır güvenliğini istişare etme zamanımız geldi”
Pandemiyle birlikte Türkiye’nin tedarik zincirindeki rolünün arttığını kaydeden Soycan, lojistik sektöründeki gelişmelerle ilgili şunları söyledi: “Bugün Kuşak Yol İnisiyatifi ile 12 günde Avrupa’dan Çin’e gidilebilirken, biz 13 günde Erzurum’dan karayoluyla Avrupa’ya gidemiyoruz. Bunun önündeki en büyük engel sınırlardaki beklemeler. Bu artık sadece Türk ihracatçısı ve lojistikçisinin değil, Avrupalı üreticinin de sorunu. Bizim AB ülkeleri ile ortak sınır güvenliğini istişare etme zamanımız geldi. Geçiş belgesi gibi konuların ötesine geçmemiz gerektiğini pandemi zoraki bir şekilde bize öğretti. Bugünün farkındalığı ile artık bunları müzakereye açmamız gerekiyor.”
“Just in time anlayışı sona erdi”
İş dünyasındaki “just in time” yani tam zamanında anlayışının pandemiyle birlikte sona erdiğini aktaran Soycan, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Yeni dönemde şirketler üretim kapasitesini ve stokunu yeterli süre taşıyabilecek güçte olmak zorunda. Bu durum ilave sermaye ihtiyacını artırmakta ve finansal maliyet getirmektedir. Daha önce otomotiv ve diğer sektörlerdeki ortalama satın alma süresi 3 gün ve 28 gün olarak iki opsiyonluydu. Önümüzdeki dönemde bu sürenin 7 gün ve 45 güne çıkacağını ve bu sürelerin de Afrika’nın önünü açacağını düşünüyorum. 45 günlük tedarik zinciriyle beraber Afrika’nın lojistik konumundan dolayı üretici olarak aktif rol oynayacağını tahmin ediyorum.”