Sarp İkiler: Oyunculuk benim için gerçeği ifade ediyor

“Karar aşaması benim için çok erken geldi. İlkokulda futbol kulübünden kaçıp tiyatro kulübünün provalarını izlemeye başladığım günden itibaren oyunculuğa, sahne ve performansa ilgiden de öte bir tutkum olduğunu keşfettim. O tutku, öğrendikçe ve araştırdıkça bir hayale, o hayal de bir kariyer planına dönüştü” sözleriyle kariyerinin nasıl başladığını anlatan Sarp İkiler, dünden bugüne kariyerinizde neler değişti sorusuna ise, “Benim için o günden itibaren her şey bir okul gibi adım adım öğrenmekle, meslek büyüklerimden nasihatler almak ve kendimi çok değerli insanların yanında geliştirmekle ile geçti. Kariyerimde attığım her adımı, bana yol gösteren büyüklerime, meslektaşlarıma ve arkadaşlarıma borçluyum. Oynadığım oyunlar ve yer aldığım projeler değişse de bu asla değişmeyecek” şeklinde yanıt verdi.  Oyunculuğun kendisi için tanımını şu sözlerle anlatan genç oyuncu, “Oyunculuk benim için gerçeği ifade ediyor. Oyunculuğa bakış açım olsun, hayatımdaki yeri olsun bana her zaman gerçeği ve gerçekçiliği öğretmiştir. Oynarken de hedefim her zaman bu öğretiyi yansıtmak olmuştur” dedi.  Çekimleri başlayan ve yakında Exxen’de yeniden yayın hayatına başlayacak olan Leyla İle Mecnun dizisinin kadrosuna dahil olan İkiler, çok heyecanlı olduğunu dile getirerek, “Ne kadar heyecanımı yönetmeye çalışsam da bence bütün çekimler boyunca bile geçeceğini düşünmüyorum. Çok mutluyum…” diyerek sözlerini noktaladı.

Sarp ikiler
Futboldan Oyunculuğa Uzanan Serüven
Exxen’de izleyicilerle buluşacak olan Leyla ile Mecnun dizisinin kadrosuna dahil olan genç ve yetenekli oyuncu Sarp İkiler ile diziye dahil olma süreci ve oyunculuk kariyeri hakkında konuştuk…

Kendinizden kısaca bahsetmeniz gerekse Sarp İkiler’i hiç tanımayan birine nasıl tarif edersiniz?

Merak ve kararlılığın birleştiği, sosyal bir oluşumum.

Oyunculuk yapmaya nasıl karar verdiniz? Kariyeriniz nasıl başladı?

Karar aşaması benim için çok erken geldi. İlkokulda futbol kulübünden kaçıp tiyatro kulübünün provalarını izlemeye başladığım günden itibaren oyunculuğa, sahne ve performansa ilgiden de öte bir tutkum olduğunu keşfettim. O tutku, öğrendikçe ve araştırdıkça bir hayale, o hayal de bir kariyer planına dönüştü. Tiyatro kulübüne girdiğimden beri oyunculuğu bırakmadım ve 2019 senesinde Hercai dizisine girmemle beraber profesyonel hayatım da başlamış oldu. Şimdi de ajansım Gaye Sökmen ile yolumuza birlikte devam ediyoruz.

Hercai dizi ile izleyiciler sizi tanıdı. Dünden bugüne kariyerinizde neler değişti?

Benim için o günden itibaren her şey bir okul gibi adım adım öğrenmekle, meslek büyüklerimden nasihatler almak ve kendimi çok değerli insanların yanında geliştirmekle ile geçti. Kariyerimde attığım her adımı, bana yol gösteren büyüklerime, meslektaşlarıma ve arkadaşlarıma borçluyum. Oynadığım oyunlar ve yer aldığım projeler değişse de bu asla değişmeyecek.

Oyunculuk sizin için ne ifade ediyor?

Oyunculuk benim için gerçeği ifade ediyor. Oyunculuğa bakış açım olsun, hayatımdaki yeri olsun bana her zaman gerçeği ve gerçekçiliği öğretmiştir. Oynarken de hedefim her zaman bu öğretiyi yansıtmak olmuştur.

Çekimleri başlayan ve yakında Exxen’de yeniden yayın hayatına başlayacak olan Leyla İle Mecnun dizisinin kadrosuna dahil oldunuz. İlk teklif geldiğinde neler hissettiniz? Kült bir projenin hem de aynı kadroyla yeniden çevrildiği haline dahil olmak nasıl bir duygu?

Çok heyecanlıyım. Böyle bir projede yer almak ve kült olmuş renkli kişilikli karakterlerin oluşturduğu bu müthiş hikâyeye yeni ve farklı bir karakter getirmek benim için büyük bir gurur. Teklif ilk geldiğinde heyecanımı yönetip hemen karakterimi yaratma ve pekiştirme sürecine başladım. Ne kadar heyecanımı yönetmeye çalışsam da bence bütün çekimler boyunca bile geçeceğini düşünmüyorum. Çok mutluyum…

Set dışında zamanınızı nasıl geçiriyorsunuz? Yapmaktan en keyif aldığınız aktiviteler neler?

Set dışında olabildikçe kafamı dağıtmaya çalışıyorum, sevdiklerimle vakit geçirmek, film izlemek ve yemek yapmak özellikle pandemi sürecinde vazgeçilmezlerim oldu. Ancak bunların yanı sıra zamanımı ayırmayı çok sevdiğim bir diğer şey de müzik. Müzik yapmayı, piyano çalmayı ve şarkı söylemeyi çok seviyorum. Müzisyen arkadaşlarımla buluşup ortaya bir şeyler çıkartmak boş zamanlarımda beni en çok besleyen aktivitelerden biri.

Özellikle ne tarz yapımları takip ediyorsunuz?

Takip ettiğim yapımlar konusunda oldukça geniş bir yelpaze sahip olmaya çalışıyorum. Günümüzde özellikle çok benzer işler görebildiğimiz bir dönemde farklı şeyler deneyimlemek bence önemli.

Komedi mi, dram mı? Hangi türü daha çok seviyorsunuz?

Gülmeyi ve eğlenmeyi ne kadar çok sevsem de dramanın beni duygusal açıdan bağlaması ve hikâyenin içine alması benim için karşılaştırılamaz bir deneyim. Galiba hem izlemek hem de oynamak açısından drama daha benlik.

Oyunculuğunuzun yanı sıra futbolda da başarılısınız. Barselona’ya uzanan futbolculuk kariyerinizden kısaca bahsedebilir misiniz?

Bir maç antrenmanı sırasında yetenek avcılarını beni izleyip beğenmesi ile söz İspanya’ya kadar ulaştı ve ben Barcelona’ya kaleci seçmeleri için çağırıldım. Gittiğimde de iyi bir maç oynamam üzerine Barcelona’da kalmam, altyapıda oynamam ve hayatımı oraya taşımam teklif edilmişti. Ancak o dönem annemlerin İstanbul’da okula devam etmemi istemeleri üzerine ben burada kalıp oyunculuğa daha çok önem vermeye başladım. Hayatımızda verdiğimiz kararların bizi nerelere götüreceğini asla belli olmuyor. Belki de o karar sayesinde bu röportajı yapıyorum.

Gelecek ile ilgili planlarınız nelerdir?

Açıkçası gelecek planım hiç değişmedi. Hedefim her zaman bu meslekte olup kendimi geliştirmek ve daha iyi yerlere gelmekti.