Zeliha Özay Yurdatap: Kaleseramik olarak tüm faaliyetlerimizde sürdürülebilirlik odaklı hareket ediyoruz
Kale Grubu’nun, daha eşit, daha adil ve daha yeşil bir dünya yaratmak amacıyla başlattığı “İyi Bak Dünyana” hareketi çerçevesinde, grubun yapı malzemeleri sektöründeki lider markası Kaleseramik, sürdürülebilir gelecek için etki odaklı döngüsel projelere yatırımı önceliklendiriyor. Dünyamıza iyi bakmak için herkesin üzerine sorumluluk düştüğünü belirten Kaleseramik Pazarlama Direktörü Zeliha Özay Yurdatap, #İyiBakDünyana hareketiyle bilinçli bir farkındalık yaratmayı ve bundan ilhamla herkesin harekete geçmesini sağlamayı amaçlıyoruz” dedi.
Tasarımdan üretime attıkları tüm adımlarda daha az su ve enerji harcayarak, yarınlara daha iyi bir dünya bırakmayı hedeflediklerini vurgulayan Kaleseramik Pazarlama Direktörü Zeliha Özay Yurdatap, “Kale Grubu olarak, teknolojinin sürekli geliştiği bu süreçte geleceğe yürüme yolunda sürdürülebilirliği çok önemli bir kriter olarak görüyoruz. Bu kapsamda da 2015 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları çerçevesinde, ekonomik, çevresel ve toplumsal etkisini göz önüne alarak bugünün ihtiyaçlarını gelecek nesillerin kaynaklarını tüketmeden karşılamak üzere çözümler üretmeye çalışıyoruz. Daha iyi bir dünya yolculuğumuzda ise; üretimin yanı sıra geri dönüşüm noktasında atıkların önlenmesi, hammaddeden son ürüne malzeme ve süreç iyileştirmeleri, sektöre yön verecek inovatif ürünlerin tasarımı, geliştirilmesi gibi daha birçok projeyi yürütüyoruz” diye konuştu.
“Sürdürülebilirlik ve geri dönüşümü çok önemsiyoruz”
Tüm üretim süreçlerinde daha iyi bir dünya için çalışmayı temel odak olarak gördüklerini belirten ve hayata geçirdikleri projelere değinen Zeliha Özay Yurdatap, şunları söyledi:
“İklim krizi çağımızın en önemli sorunlarından biri olmaya devam ediyor. Dünya Ekonomi Forumu’nun (WEF) 2020 yılında yayımlanan Küresel Risk Raporu’na göre gerçekleşme olasılığı ve etkisi açısından değerlendirildiğinde ilk 10 riskin sekizinin çevre ve iklim kriziyle ilişkili olduğu görülüyor. Özellikle de çok büyük oranda ülkemizin hammadde kaynaklarını kullanarak üretim gerçekleştiren seramik sektörü için geri kazanım çalışmaları, sektörün ülkemizdeki geleceği için de önem taşımaktadır. Geri kazanımın kaynak kullanımlarındaki yansıması, özellikle su kaynaklarının daha fazla gündeme geldiği bugünlerde ülkemiz doğal su rezervlerinin korunmasına katkı olarak da karşımıza çıkmaktadır.
Biz de Kaleseramik olarak durumun ciddiyeti karşısında sürdürülebilir bir geleceğin inşası için tasarım sürecinden başlayarak, tüm üretim süreçlerimizde sürdürülebilirlik odaklı hareket ediyor ve belirlediğimiz hedefler doğrultusunda performansımızı takip ediyoruz. Bu misyonla çevre yönetiminde uluslararası standartları rehber olarak alıyoruz. İklim değişikliğinden kuraklığa, günümüzde dünyayı etkileyen tüm sorunlara karşı, maksimum verimliliğe erişmeye gayret ederek küresel dönüşümün bir parçası olmayı hedefliyoruz.
Önümüzdeki süreçte de inovasyon, hammadde, malzeme üretimi ve dijitalleşmeyle süreç iyileştirmelerinin yanı sıra sürdürülebilirlik aksiyonları, tedarik zinciri yönetimi, stok optimizasyonu gibi birim maliyetlerimizi azaltacak çalışmalara yoğunlaşmaya devam edeceğiz. Tüm operasyonel süreçlerimizde kaynak verimliliğini esas alarak çalışmalarımızı yürütmeye devam ediyoruz. Bu anlayışla, geçtiğimiz yıl içerisinde üretim süreçlerimizde yapmakta olduğumuz malzeme odaklı geri kazanım çalışmalarını artırdık. Geri kazanım oranlarında yüzde 70’lerin üzerinde artış sağlayarak hem üretim süreçleri için gerekli olan su ve enerji tüketimlerinde tasarruf elde ediyor hem de hammaddelerin sürdürülebilirliğine katkı sağlıyoruz.”
Kaliteli ve çevreci üretim ilkesi ile tüketicilerimize en doğru ve en kaliteli ürünleri ulaştırma hedefimizde Kaleseramik olarak ilklere imza atmaya devam ediyoruz diyen Yurdatap, şöyle devam etti:
“Yapılara yeni çözümler oluşturmak üzerine kurulu bir yolda yürüyoruz. İnsana ve çevreye saygı bilinci ile ürettiği tüm ürün gruplarına Çevresel Ürün Deklarasyonu (EPD) ve Sağlık Ürün Deklarasyonu’nu (HPD) sertifikalarını alan ilk Türk firmasıyız. Bununla beraber, beş ürün grubundaki ürünlerimiz standardı en yüksek İç Hava Kalitesi testinden başarıyla geçince “Greenguard Gold” sertifikası almaya hak kazandık.
Kale Ailesi olarak, Türkiye’ye bugüne kadar birçok inovatif ürün hediye ettik, etmeye de devam ediyoruz. Bu konuda ki en önemli örneklerimizden birisi de Kalesinterflex. Biz 2005 yılında sinterflex teknolojisine yatırım yapan ve üretime başlayan ilk firmayız. Kalesinterflex’in en önemli özelliklerinden biri ise Türkiye’nin en ince, en büyük boyutlu ve esneyebilen karosu olmasının yanında, Ecospecifier belgesine sahip son derece çevreci bir ürün olması. Çevreye duyarlı teknolojisiyle fark yaratan Kalesinterflex, geleneksel seramik üretim süreçleriyle karşılaştırıldığında gaz ve toz emisyonu 20 kat, CO2 emisyonu ise 1000 kat daha azdır. Standart seramik karolara göre daha az enerji ve hammadde kullandığımız bu üründe aynı hammadde ile 4 kat fazla alan kaplıyoruz. Bir metrekare Kalesinterflex üretmek için sadece 8 litre suya ihtiyaç varken bir metrekare standart karo üretiminde 50 litre suya ihtiyaç duyuluyor. Enerji tüketimi 3 kat, elektrik tüketimi ise 4 kat daha düşük ve dolayısıyla çevreye yaydığı karbon emisyonu, geleneksel seramik üretimine göre bin kat daha az.
Ayrıca Kalesinterflex’in üstün özelliklerini kullanarak yarattığımız yeni ürün grubumuz T-ONE by Kale’de, mutfak mobilyaları ve tezgahları, dış mekan mobilyaları, masa ve banyo mobilyası, gibi ürünler üretiyoruz. Gerçek ahşabın yani ağaç kullanımın yerini alan bu ürünlerle de doğamızı korumaya yardımcı oluyoruz. Yine yüzey kaplaması ürün grubumuzda ahşap görünümlü seramik modellerimize ağırlık vererek doğa dostu çözümler sunmaya çalışıyoruz. Etki ettiğimiz tüketici davranışları sayesinde son 10 yıl içinde satışını yaptığımız ahşap görünümlü ürünlerimiz ile yaklaşık 200 bin ağaçlık bir ormanı kurtardığımızı söyleyebilirim.
Yüzey kaplama teknolojilerinde üstün kalitesiyle yıllardır sağlıklı ve hijyenik yaşam alanlar için en ideal çözümleri geliştiren Kalebodur markamız, bakteriler ve özellikle de Covid-19 gibi zararlı virüsler üzerindeki etkinliği klinik testlerle onaylanmış yeni bir yüzey koruma teknolojisi Kaleguard Defence’ı geliştirdi. Kalebodur’un ileri teknolojideki uzmanlığı ile yaşam alanlarına kazandırdığımız Kaleguard Defence, bakteri ve virüslerin hücre zarına zarar vererek, yapısal olarak bozunuma uğratmasının yanında, mikropların yapısında bulunan protein zincirlerini de bozarak enerji üretimlerini durduruyor.
Kaleseramik altında ‘Smart’ (akıllı) felsefesi ile tasarladığımız, tasarrufa yönelik, çevreci ürünlerimizle tüketicilere ve iş ortaklarımıza dost çözümler sunuyoruz. Dünyanın en değerli kaynağı olan suyun bir hazine gibi korunması bilinci ile tasarrufu konusunda iddialı ürünler tasarlıyor, üretiyor ve kullanımını özendiriyoruz.
Kale Banyo olarak sektörde bir ilke imza atarak hayata geçirdiğimiz SmartHijyen teknolojisi sayesinde, uzun yıllardır tüketiciler için sağlıklı ve hijyenik mekanlar yaratıyoruz. Tüm seramik sağlık gereçlerimiz; klozet, lavabo, pisuvar, klozet kapağı gibi ürünlerimizi kullanım süresince hijyen sağlama garantisiyle sunuyoruz.
Son olarak, Kale Banyo; dünya su kaynaklarını korumak ve israfı önlemek düşüncesi ile hayata geçirilen Avrupa Su Etiketi (European Water Label) belgesini alarak, bu konudaki hassasiyetimizi ortaya koyduk. Su tüketimi konusunda farkındalık sağlayacak olan bu etiket, Kale Banyo’nun yeni nesil tasarım felsefesiyle hayata geçirdiği yerli üretim armatürleri, fotoselli bataryaları ve tüm Cold Start ürünlerinde kullanılıyor. Avrupa’nın tamamında geçerli sınıflandırılmış bu etiket ile tüketiciler kullandıkları Kale Banyo ürünlerinin ne kadar su ve enerji harcadıkları konusunda şeffaf bir şekilde bilgi sahibi olabiliyor. Kullanıcıların su tüketimi konusunda bilinçlenmesini sağlayan etiket, aynı zamanda onlara su tasarrufu sağlama fırsatı da sunuyor.”
Kale Banyo Ağı Dağı Kusca Kestane Menbaa Suyu için de kolları sıvadı
Faaliyet gösterdiği her alanda ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan ortak değer üretmek için çalışan Kale Grubu, sürdürülebilir gelecek adına doğduğu topraklar olan Çanakkale’ye sahip çıkmaya da devam ediyor.
1984 yılında bölgenin içme suyu ihtiyacını karşılamak üzere bir araya gelen gönüllülerin, aylar süren uzun çalışmaları sonucu 30 kilometre uzaktaki Ağı Dağı’ndan şehre getirilen su, bugün 72 farklı noktadaki çeşmeler ile Çanakkalelilerin içme suyu ihtiyacını karşılıyor. Ancak muslukların kalitesizliği ve bilinçsiz tüketim nedeniyle hem suyun hem de çeşmelerin geleceği tehlike altında bulunuyor. Kale Grubu, Ağı Dağı Kusca Kestane Menbaa Suyu Koruma ve Geliştirme Derneği ile ortaklaşa gerçekleştirdiği projeyle tüm çeşmelerin musluklarını Kale Banyo’nun tasarruflu armatürleri ile değiştirmeye başladı. Çeşmelerin bakım ve armatür ihtiyacının karşılanacağı proje ile özellikle son yıllardaki bilinçsiz tüketim sonucunda geleceği tehlike altında olan tatlı su kaynağının korunması ve geleceğe taşınması hedefleniyor.
Doğa ve insan için en yaşamsal kaynak olan suyun hızlı tüketiminin dünyayı adım adım kuraklığa götürdüğünü belirten Yurdatap, “Su kaynaklarının bilinçli tüketimi ve geleceğe taşınması noktasında üzerimize düşeni yapmaya devam ediyoruz. Bunu da gerek hayata geçirdiğimiz proje ve yatırımlarla gerekse de hayat verdiğimiz ürünlerle yapıyoruz. Kale Banyo markamızın öncülüğünde hayata geçirdiğimiz bu projemizle de amacımız; doğduğumuz topraklar için büyük önem taşıyan içme suyunu ve bu içme suyunun aktığı çeşmeleri yarınlara taşımak. Bunun ilk adımı olarak da Ağı Dağı’ndan gelen suyun aktığı çeşmelerdeki tüm armatürlerin tasarruflu ürünlerimiz ile yenilemeye başladık. Bununla birlikte çeşmelerin bakımlarının yanı sıra yıl içinde ihtiyaç duyulacak armatürlerin de karşılanmasını sağlayacağız” şeklinde konuştu.
“Suyumuza verdikleri destek için Kaleseramik’e teşekkür ediyoruz”
Çanakkalelilerin tatlı su içme kaynağı Ağı Dağı suyunu 30 yıl önce kente getirilmesinin öncülerinden olan Ağı Dağı Kusca Kestane Menbaa Suyu Koruma ve Geliştirme Derneği eski Başkanı Ramazan Demircan ise, şunları söyledi:
“Ağı Dağı suyu Çanakkaleliler için büyük önem taşıyor ve halkın önemli bir kısmı içme suyu ihtiyacını buradan karşılıyor. Ancak gerek suyun bilinçsiz tüketimi gerek muslukların kalitesiz olması ve gerekse de vatandaşların hor kullanımı nedeniyle suyumuz büyük bir tehlike altında. ‘Su hayattır’ diyoruz ama maalesef suyun tüketimi konusunda yeterli hassasiyeti göstermiyoruz. Çevre ilçelerden 20-30 bidonla gelip doldurandan, saatlerce bahçelerini sulayanlara kadar… Özellikle de yaz aylarında yazlıkçıların da gelmesiyle su tüketimi had safhaya ulaşıyor ve su halka yetmiyor. Şimdi Allah razı olsun Kale Grubu bu işe destek olmaya başladı. Çanakkale’de Ağı Dağı suyunun aktığı 72 çeşmenin muslukları, tasarruflu ve orijinal su armatürleri ile değiştiriliyor. Yeni musluklar gerçekten çok güzel ürünler ve suyun çok tasarruflu akmasını sağlıyorlar. Kendilerine gerek Çanakkale’ye gerekse de Çanakkale’nin suyuna verdikleri destek için çok teşekkür ediyoruz. İnanıyorum ki, onların taktığı yeni musluklar, suyun tüketimi konusunda bize çok büyük katkı sağlayacaktır. Yeni musluklarımız sayesinde suyumuz fazladan boşa akmayacak.”