Ulusal Alçı Yarışması için başvurular başlıyor
Türkiye’de yapı alçıları, duvar ve asma tavan sistemleri konularında faaliyet gösteren Saint-Gobain Rigips Türkiye’nin düzenlediği Ulusal Alçı Yarışması, tüm heyecanıyla başlıyor. İlk kez 2015 yılında düzenlenen Saint-Gobain Rigips Türkiye Ulusal Alçı Yarışması bu yıl; “Alçı”, “Alçı Levha”, “İnovasyon ve Sürdürülebilirlik”, “Konut”, “Konut Dışındaki Segmentler” ve “Tavanlar” kategorilerinde yarışacak projelerin sergileneceği gala gecesinde keyifli dakikalara sahne olmaya hazırlanıyor. Ödüllendirilecek projeler; 23 Mart 2018 tarihinde Lizbon’da düzenlenecek olan 11. Saint-Gobain Gypsum Trophy’de Türkiye’yi temsil etme hakkı kazanacak.
Saint-Gobain Şirketler Grubu’nun Türkiye’deki alçı ve alçı levha ürünleri üreticisi Rigips’in ilk kez 2015’te düzenlediği ve bu yıl ikincisini düzenleyeceği “Ulusal Alçı Yarışması”, 6 farklı kategoride yapılacak başvuruları bekliyor. Yarışmanın birincileri, tüm dünyada sürdürülebilirliğe öncülük etmesiyle tanınan çok uluslu Saint-Gobain Şirketler Grubu’nun 1998’den beri iki yılda bir “Saint-Gobain Gypsum Trophy” ismiyle düzenlediği uluslararası alçı ve alçı levha uygulama yarışmasında ülkemizi temsil etmeye hak kazanacak.
Yeni nesil yapı alçıları ve yüksek performanslı alçı levha sistemlerini uygulamacı firmaların ustalıkları ile birleştirerek geleceğin sürdürülebilir, güvenli, estetik ve iç mekan konforu yüksek yapılarının inşa edilmesi hedefleniyor. Bu amaç doğrultusunda düzenlenen “Ulusal Alçı Yarışması” bu yıl; “Alçı”, “Alçı Levha”, “İnovasyon ve Sürdürülebilirlik”, “Konut”, “Konut Dışındaki Segmentler” ve “Tavanlar” kategorileriyle düzenleniyor. Kazananların Türkiye’yi uluslararası platformda temsil etme şansı yakalayacağı Ulusal Alçı Yarışması’nın proje başvuruları 15 Mayıs 2017 tarihinde başlayacak ve 31 Ekim 2017 tarihine kadar devam edecek.
Uzun yıllara dayanan tecrübesiyle alçı sektöründe söz sahibi olan Rigips, Türkiye’deki uygulamacıların da yüksek performanslı alçı levha sistemlerinin ve yapı alçılarının kaliteli işçilik ile birleşerek ne kadar güvenli, konforlu, modüler ve sürdürülebilir iç mekanlar oluşturabildiğini tüm dünyaya gösterme imkanı sunuyor.