Gayrimenkul sektörünün miladı: Taşınmaz Ticareti Yönetmeliği
1 Eylül 2020 itibariyle uygulanmaya başlayan Taşınmaz Ticareti Yönetmeliği gayrimenkul sektörüne getirdiği köklü değişiklikler ile milat olarak nitelendiriliyor. Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden olan gayrimenkul sektörü her yıl milyarlarca TL işlem hacmine sahip ve milyonlarca kişinin alım-satım-kiralama işlemleri ile dahil olduğu bir sektör. Ancak yasal boşluklar birçok mağduriyetin ve kayıt dışılığın yaşanmasına neden oldu. Yeni düzenlemelerle ise artık hepsinin önüne geçilecek.
ProjEkspert Gayrimenkul kurucusu Emel Akbaş İdikut, Taşınmaz Ticareti Yönetmeliği hakkında bilgi vererek, “1 Eylül 2020 itibari ile yetki belgesi olmayan işletmeler ve kişiler emlakçılık faaliyetlerinde bulunamayacak” dedi ve ekledi:
“Gayrimenkul danışmanlığı işsiz kalanların tercih ettiği, emeklilerin vakit geçirmek için takıldığı, küçük esnafın işletmesinde yan dal olarak icra ettiği bir meslek olmaktan çıkıyor ve konusunda uzman olan kişilerin yapabileceği bir iş kolu oluyor. Yönetmelikle gelen en önemli yenilik; taşınmaz ticareti ile iştirak eden bir işletmenin gayrimenkul sektörü haricinde farklı iş kollarında faaliyet sürdüremeyecek olması ve ofisler için gelen fiziki standartlar. Bu işin merdiven altı bir faaliyet olarak icra edilmesini engelleyecek” dedi.
Haksız rekabet önlenecek
Yeni yönetmeliğin, işini profesyonelce yapan gayrimenkul ofisleri adına haksız rekabeti önleyeceğini belirten İdikut;
“Artık yetki belgesi olmayan, olsa bile bunu ticari bir faaliyet olarak yürütmeyen kişiler taşınmaz ticareti yapamayacak. Gayrimenkul ticareti site yöneticileri, apartman görevlileri, mahalle esnafı vb. tekelinden çıkarak profesyonel gayrimenkul ofislerinin yürüttüğü ve tek işi bu olan işletmelerinin faaliyeti oluyor.
Daha eğitimli danışmanlar
Gayrimenkul işi ile uğraşan danışmanların en az lise mezunu olması, daha önce iflas etmemiş/konkordota ilan etmemiş olması, devlete yönelik ya da ahlaka aykırı suçlardan hüküm giymemiş olması ve yetki belgesi alması gibi şartlar getirildi. Gayrimenkul danışmanının hizmet sunarken ahlaka uygun, adil, dürüst, özenli ve makul bir şekilde hareket etmesi gerektiği; haksız ve hukuka aykırı davranışlarda bulunamayacağı belirtilmiştir. Kişilerin en büyük yatırımlarına danışmanlık edilen böyle hassas bir ticarette daha eğitimli, etik ve profesyonel kişilerin yer alması adına önemli bir adım atılmış oldu.
Kayıt dışı değil resmi hizmet
Yönetmelik uyarınca artık gayrimenkul işletmeleri tüm hizmetlerini belgelemek zorundalar. Kiralama ya da satış amaçlı pazarlayacakları gayrimenkuller için yetki belgesi alma, portföy gösterimlerinde yer gösterme belgesi imzalatma, hizmet bedeli için fatura kesme zorunlulukları getirilmiştir. Bu da milyarlarca TL işlem hacmine sahip bu sektörde kayıt dışılığın önüne geçmeyi sağlayacak.
‘Acenta’ faaliyetlerine acil düzenlenme gelmeli
Taşınmaz ticareti yönetmeliğinde ele alınmayan ve açıkta kalan ama gayrimenkul sektöründe önemli bir paya sahip ‘Proje Satış Ofisleri’nin faaliyetleri ile ‘Acenta’ faaliyetlerinin de acilen düzenlenmesi gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını bilmeyen, taşınmaz ticareti hakkında bir fikri olmayan, ticari faaliyeti taşınmaz ticareti olmayan pek çok yabancı ülkemizde ‘Acenta’ adı altında gayrimenkul danışmanlık faaliyetlerinde bulunmakta ve yasal olarak belirlenen oranların çok üzerinde hizmet bedelleri almaktadırlar. Ülkemiz gayrimenkul sektöründe çok önemli bir paya sahip olan yabancı yatırımcıların gayrimenkul yatırımında yaşadıkları en önemli mağduriyet bundan kaynaklanmaktadır.
Hem alıcı hem satıcı hem de gayrimenkul danışmanı için şeffaf ticaret
2020 Yılı Türkiye’sinde gayrimenkul ticaretinin en sıkıntılı konularından birisi de satış fiyatı ve ödeme yöntemi. Mart 2019’da yabancı yatırımcılar için getirilen ‘Ekspertiz Raporu’ zorunluluğu Türk vatandaşlar için de gelmeli. Bu hem alıcı hem de satıcı açısından doğru fiyattan işlem yapıldığının bir kanıtı hem de gayrimenkulün el değiştirmeden detaylı bir araştırmasının yapılması demektir. Böylece hem alıcı hem satıcı hem de gayrimenkul danışmanı için şeffaf ve adil bir ticaret olmuş olacaktır.
Kayıt dışı ticaretin önüne geçilecek
Emel Akbaş İdikut; “tapu harçları tüketiciler açısından daha makul, ödenebilir bir orana çekilebilirse ve ekspertiz değeri üzerinden işlem yapma zorunluluğu getirilirse milyarlarca TL’lik kayıt dışı ticaretin de önüne geçilmiş olur. Ülkemiz vergi gelirini arttırırken vatandaş da tapu dairelerinde gayri resmi ödeme stresini yaşamaz. Tüm ödemeler resmi yollar ile gerçekleştirilir ve problemsiz bir şekilde süreç tamamlanmış olur. Taşınmaz ticareti kapsamında bu konuların da ele alınması bu hizmetin profesyonel olarak icra edilmesinde önem arz etmektedir” şeklinde görüşlerini dile getirdi.