Yasemin Masis; “Oğlumun doğumuyla yaşantımız onun ihtiyaçları doğrultusunda şekillendi”
Londra’da yaşayan Mimar Yasemin Masis, Londra’da kurduğu, ihtişamını gelenekten alan, özel dünyayı Anneler Günü için verdiği özel röportajında MAG okurları için anlatıyor.
“Annelik; onu kendinden çok düşünmek, koşulsuzca çok ama çok sevmek ve fedakarlık yapmaktır” açıklamasında bulunan Yasemin Masis “Anne olmaya aslında biraz geç karar verdim. 35 yaşında anne oldum. Mesleğimde epey yol kat etmiş; gezmek-görmek istediğim çoğu yere seyahat etmiş; artık kendimi bir çocuğu yetiştirmeye, adamaya, hazır hale getirmiştim. Bu doğrultuda oğlumun doğumuyla birlikte eski yaşantımız artık her şeyi onun ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirdiğimiz bir hayata dönüştü ve bundan da büyük mutluluk duyuyorum” dedi.
Bu süreçte evde birlikte yaptıkları etkinlikleri de anlatan Masis “Evde günlük rutinimizi devam ettirmeye çalışıyoruz. Oğlum henüz küçük olduğu için o yaştaki çocuklar kendilerini güvende hissetmek için günlük düzenlerinin mümkün olduğunca değişmemesini isterler. Önce okulun da desteği ile bir zaman çizelgesi oluşturduk. Uyku, yemek, oyun ve ders saatlerimiz belli. Artık her şeyi evde pişirdiğimiz için oyunlarımıza, mutfakta yemek hazırlama aşamaları ve çiçekleri sulama gibi ev içi küçük işleri de dahil ettik. Günde 1 saat online ders yapıyor ve sonra da ders ile ilgili küçük ödevlerini hazırlıyor. Hava güzelse bahçede bisiklete binmek biraz hareket etmesine yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı.
Mimar Yasemin Masis oğlu için Londra’da kurduğu, ihtişamını gelenekten alan, özel dünyayı MAG okurları için anlatıyor.
Anneliği bir cümleyle anlatmanızı isteseydik neler söylerdiniz?
Annelik; onu kendinden çok düşünmek, koşulsuzca çok ama çok sevmek ve fedakarlık yapmaktır.
Anne olmakla birlikte hayatınız nasıl bir değişime uğradı? Beklentileriniz doğrultusunda bir değişim mi oldu sizin için?
Anne olmaya aslında biraz geç karar verdim. 35 yaşında anne oldum. Mesleğimde epey yol kat etmiş; gezmek-görmek istediğim çoğu yere seyahat etmiş; artık kendimi bir çocuğu yetiştirmeye, adamaya, hazır hale getirmiştim. Bu doğrultuda oğlumun doğumuyla birlikte eski yaşantımız artık her şeyi onun ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirdiğimiz bir hayata dönüştü ve bundan da büyük mutluluk duyuyorum.
Şu anki çocukların en büyük avantajı nedir sizce?
Aslında şimdiki çocukları çok avantajlı bulduğumu söyleyemeyeceğim. Baktığımızda şimdiki çocuklar için çok çeşitli eğlence merkezleri, güzel binalı donanımlı okullar, sıcak servis arabaları, tabletler, telefonlar, teknolojik oyunlar konfor gibi gözükse de; ben bunların çoğuna karşıyım. Bazen gözlemlediğim çocuklarda özgüven olarak tanımlanan şeylerin aslında şımarıklık olduğunu düşünüyorum. Oğlumu bütün bunlardan uzakta büyütebileceğim bir çevre ve yaşam biçimi yaratmaya çalıştım. Londra’da yaşıyoruz ve orada hala geleneksel şekilde yetişiyor çocuklar. Okula yürüyerek veya scooter ile gidiyorlar. Bu şekilde gelmeleri için teşvik ediliyorlar. Daha şimdiden hava kirliliği ve çevreye karşı duyarlı olma bilinci yerleşiyor. Okul çıkışı hava soğuksa kütüphaneye veya müzelere hava güzelse açık havada oynayabilecekleri parklara gidiyorlar. Mahalle arkadaşları var. Tableti, telefonu yok. 3 yaşına kadar televizyon izlemedi. Daha yeni günde 40 dakikayı geçmeyecek şekilde çizgi film izlemesine müsade var. Çocuklarda can sıkıntısı aslında o kadar da kötü birşey değil. Çok fazla şeye ihtiyacı yok. Kendisine oyunlar buluyor ve bu sayede yaratıcılığı artıyor.
Çocuğunuzun ismine nasıl karar verdiniz? Bir hikayesi var mı?
Oğlumun adı Masis Theo Masis. Masis aslında eşimin babasının adı. Onun adını yaşatmak istedik, ama soyadı ile aynı olunca araya bir isim daha koyalım dedik. Yurtdışında yaşayacağı için de kullanması kolay bir isim düşünürken anlamı Tanrı’nın hediyesi olan Theo geldi aklımıza ve çok sevdik.
Çocuğunuzun kariyer planlamasına dahil olmayı düşünüyor musunuz? Yoksa kararı tamamen kendisine mi bırakacaksınız?
Son karar tabii ki kendisinin olur. Yetenekleri doğrultusunda istediği mesleği seçebilir. Sadece ben bu süre boyunca yeteneklerini keşfetmesi için destek olmaya, farklı diller öğretmeye ve her şeyden önce iyi ve kibar bir insan olmanın önemini anlatmaya çalışıyorum.
Beraber yapmaktan en çok keyif aldığınız aktiviteler neler?
Parkta bisiklete binmek, kuğuları beslemek ve resim yapmak.
Annenizden aldığınız ve sizin için önem taşıyan bir öğüt var mı?
Çok var ama en çok hak verdiğim lafı “Anne olunca anlarsın” oldu.
İleride çocuğunuzun sizinle aynı mesleği yapmasını ister miydiniz?
Hayır istemezdim. Mimarlık yaratıcı çok güzel bir meslek ama günümüzde teknoloji ile birlikte tasarım başka bir boyuta taşındı ve eski büyüsü kalmadı bence.
Bu süreçte evde birlikte yaptığınız aktiviteler neler? Nasıl geçiyor bir gününüz?
Evde günlük rutinimizi devam ettirmeye çalışıyoruz. Oğlum henüz küçük olduğu için o yaştaki çocuklar kendilerini güvende hissetmek için günlük düzenlerinin mümkün olduğunca değişmemesini isterler. Önce okulun da desteği ile bir zaman çizelgesi oluşturduk. Uyku, yemek, oyun ve ders saatlerimiz belli. Artık her şeyi evde pişirdiğimiz için oyunlarımıza, mutfakta yemek hazırlama aşamaları ve çiçekleri sulama gibi ev içi küçük işleri de dahil ettik. Günde 1 saat online ders yapıyor ve sonra da ders ile ilgili küçük ödevlerini hazırlıyor. Hava güzelse bahçede bisiklete binmek biraz hareket etmesine yardımcı oluyor.
Anneler Günü mesajınızı paylaşır mısınız?
Çocuklarımızın en önemli rol modelleri bizleriz. Ve onlar için verebileceğimiz en büyük şey sevgi, daha çok sevgi… Bütün kahramanların anneler günü kutlu olsun.