Glutatyon ile vücudunuzu virüslerden koruyun!
Glutamin, Glisin ve Sistein olmak üzere üç amino asitten oluşan Glutatyon, hücrelere zarar verebilen reaktif oksijen moleküllerini ve serbest radikalleri hedef alıp onları yok ederek vücudu koruyan çok güçlü bir antioksidandır. Koronavirüs nedeniyle bağışıklık sisteminin öneminin konuşulduğu son günlerde İstanbul Okan Üniversitesi Gastronomi Bölüm Başkanı ve Bonfilet Gastronomi Danışmanı Dr. Öğretim Üyesi İlkay Gök glutatyonun bağışıklık sistemini güçlendirdiğine ve vücudu virüslere karşı koruduğuna dikkat çekti.
Glutatyon’un bilinen en iyi antioksidan olduğuna ve vücutta oluşan serbest radikalleri yani toksinleri ortadan kaldırmaya, yaşlanmayı önlemeye, enerji üreten mitokondrilerin devamını sağlamaya yardımcı olduğunu ifade eden İlkay Gök, “Vücuda glutatyon alımı kanser hücrelerinin oluşumunu engeller, cildin nem oranını dengeleyerek yenilenmesini hızlandırır, 100 gr ette yaklaşık olarak 12-26 mg bulunur ve kırmızı etteki oran tavuk etinden iki katı daha fazladır” dedi.
“Et tüketimi kas ve nörolojik hastalıkları önler”
Ubikinon (Kinon), glutatyon, lipoik asit, spermin, karnozin, anserin ette bulunan bileşenlerdir. Bu bileşenlerin antioksidan ve serbest radikalleri kontrol etme özelliklerinin olduğunu söyleyen Gök, “Karnozin ve anserin yüksek miktarda kas ve beyinde bulunur. Yapılan çalışmalar et tükettikten sonra kanda karnozin mikarının arttığını göstermektedir. Günlük 1000 mg alımı belirtilen karnozini vejeteryanların hap olarak almaları öneriliyor. 100 gr et tüketiminde yaklaşık 350 mg bulunur. Nörodejaneratif hastalıklar (Alzheimer ve Parkinson), tip II diyabet, kanser, kardiovasküler hastalıklar, akut böbrek yetmezliği gibi hastalıklarda fayda sağladığı bilimsel çalışmalarda tespit edilmiştir” diye konuştu.