Süheyla Buyrukçu; “Kişisel bakım konusundaki yüksek ilgi ve talepler, sektörde de yeniliklerin, gelişmelerin kapısını aralıyor.”
Arben Güzellik ve Gençleştirme Merkezi Kurucusu Süheyla Buyrukçu, iş hayatına yeni atılan kadınlara tavsiyelerini MAG Mart sayısında anlattı.
Kadınların sadece günümüz dünyasında değil, doğaları gereği yüzyıllardır bakımlarına ve güzelliklerine özen gösterdiğini anlatan Süheyla Buyrukçu “Onların kişisel bakım konusundaki yüksek ilgi ve talepleri, sektörde de yeniliklerin, gelişmelerin kapısını aralıyor. Bugün bakım ve güzellikte çok gelişmiş cihazlar, uygulamalar ve kozmetik ürünler kullanılıyor” dedi.
Düzenli olarak yaptırdığı uygulamalardan da bahseden Buyrukçu “Hiç kuşku yok ki günlük, haftalık bakımlarımı aksatmıyorum. Ama sağlıklı güzelliğe dair sırrım, her ay hydrafacial cilt bakımı ve üç ayda bir vitamin uygulaması yaptırmam. Bir de glutatyon takviyesi. Hydrafacial; cildi derinlemesine temizleyen, canlılık veren, ışıltı sağlayan teknolojik yeniliklerden biri. Merkezimizin hekimi olan Sağlıklı Yaşam Uzmanı Dr. Buğra Buyrukçu’nun uyguladığı glutatyon ise, vücudu temizleyen ve hastalıklardan koruyan bir mucize” ifadelerini kullandı.
Arben Güzellik ve Gençleştirme Merkezi Kurucusu Süheyla Buyrukçu, iş hayatına yeni atılan kadınlara tavsiyelerini ve Dünya Kadınlar Günü mesajını samimiyetle paylaşıyor….
Kadınların en fazla ilgi gösterdiği bir alanda hizmet veriyorsunuz. Arben Güzellik olarak neler yapıyorsunuz?
Kadınlar sadece günümüz dünyasında değil, doğaları gereği yüzyıllardır bakımlarına ve güzelliklerine özen gösteriyor. Onların kişisel bakım konusundaki yüksek ilgi ve talepleri, sektörde de yeniliklerin, gelişmelerin kapısını aralıyor. Bugün bakım ve güzellikte çok gelişmiş cihazlar, uygulamalar ve kozmetik ürünler kullanılıyor.
Biz de tam olarak kadınların en fazla ilgi duyduğu güzellik ve gençleşme üzerine hizmet veriyor, en gelişmiş cihazları, ürünleri ve uygulamaları kullanıyoruz. Hemen bir kaçından bahsetmek gerekirse; cilt bakımı, buz epilasyon, ütüleme epilasyon, dermapen, saç terapisi, akne giderme, leke giderme, kalıcı makyaj, vücut bakımı, zayıflama, bölgesel zayıflama, selülit giderme ve stil danışmanlığını sıralayabiliriz. Alanında uzman çalışanlarımız, doktor kontrolündeki uygulamalarımız, en üst düzeyde tuttuğumuz hijyenik ortamımız ve ailemizden bir parça gördüğümüz müşterilerimizle Arben; şehrimizin çok güvenilir güzellik ve gençleştirme merkezlerinden biri.
Tabii işiniz sağlıklı güzellik üzerine olunca haliyle şunu merak ediyoruz; sizin düzenli olarak yaptırdığınız, vazgeçemediğiniz uygulamalar nelerdir?
Hiç kuşku yok ki günlük, haftalık bakımlarımı aksatmıyorum. Ama sağlıklı güzelliğe dair sırrım, her ay hydrafacial cilt bakımı ve üç ayda bir vitamin uygulaması yaptırmam. Bir de glutatyon takviyesi. Hydrafacial; cildi derinlemesine temizleyen, canlılık veren, ışıltı sağlayan teknolojik yeniliklerden biri. Merkezimizin hekimi olan Sağlıklı Yaşam Uzmanı Dr. Buğra Buyrukçu’nun uyguladığı glutatyon ise, vücudu temizleyen ve hastalıklardan koruyan bir mucize.
İş hayatına yeni atılan kadınlar için neler tavsiye edersiniz?
Yeni iş hayatına atılmış olmanın kadını erkeği yok. Özellikle kendi işini kurmuş girişimciler için bazı süreçler sancılıdır. Ancak başarıya giden yolda altın anahtarlar; kararlı olmak, işe hakim olmak, disiplinli ve çalışkan olmak, yeniliklere ayak uydurup müşteri beklentilerine karşılık vermeye çalışmak, kalite ve güler yüzden ödün vermemek… İyi dinleyici, iyi gözlemci ve yüksek özgüven sahibi olmak da iş hayatında başarıyı getirecektir.
Kadınların iş hayatındaki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizin bu konudaki değerlendirmeleriniz neler?
Hem ülkemizde hem de dünyada ne yazık ki kadınlar iş hayatında nüfusları oranında temsil edilemiyor. Halbuki çalışan kadın sayısının artması, genç kuşakların daha iyi eğitilmesine ve daha sağlıklı yetişmelerine olumlu etki yapıyor.
Kadınlar iş hayatında ne gibi zorluklar ile karşılaşıyor?
Elbette her sektörün kendine has sıkıntıları, zorlukları var. Bu zorlukları en çok hissedenler kadın çalışanlar. Ülkemiz nüfusunun yarısını oluşturan kadınlarımızın iş gücüne katılım oranlarının düşük olmasının bir nedeni de karşılaştıkları bu sorunlar. Örneğin, küçük çocuklarının bakımı. Maalesef birçok kadınımız, evlenip çocuk sahibi olduktan sonra işi bırakıyor. Yine toplumun kendilerine biçtiği anne ve eş olma rolü nedeniyle, aile hayatı ile iş hayatı arasındaki dengeyi sağlamada güçlük çekiyorlar. Kadınların duygusal olmaları bahanesiyle yönetim kademelerinde, fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüz olmaları bahanesiyle de birçok sektörde tercih edilmemeleri de karşılaşılan sorunlar arasında.
Çalışmanın ve üretmenin size neler kazandırdığını düşünüyorsunuz?
Her şeyden önce kendimi değerli hissediyorum. Çalışan ve üreten her kadının özgüveni yüksektir, güçlüdür. Aile ekonomisine katkı sağladığı için mutludur. Çocuklarına örnek olduğu için gururludur. Ülke ekonomisine destek olduğu için özeldir. Bu konuda sayısız şey anlatabiliriz. Tüketimden üretime geçmek sadece çalışan kadın için değil, koca bir ülke için kazançtır.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dünya genelinde ne gibi farkındalıklar yaratıyor?
Yalnızca 8 Mart Dünya Kadınlar Günü değil, kadınların meselelerine yönelik her adım farkındalık yaratıyor. İş hayatındaki kadınlarımızın ekonomik ve sosyal sorunları, şiddet mağduru kadınlarımız, eğitimden mahrum kız çocuklarımız, eğitimli kadınlarımızın istihdam sorunu gibi hem ülkemizdeki hem de dünyadaki kadınların yaşadığı ortak sorunların konuşulması, çözümüne dönük adımların atılması anlamında bugünlerin çok önemli birer fırsat olduğunu düşünüyorum.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü için mesajınız var mı?
Kadınlarımızın insan onuruna yaraşır şekilde yaşadıkları bir Türkiye ve bir dünya diliyorum. Kadınlarımızın fiziksel, duygusal, cinsel, sözel ve ekonomik şiddete maruz kalmadığı, kadın-erkek eşitliğinin sağlandığı, iş yaşamında, sosyal hayatta, siyasette, merkezi ve yerel yönetimlerde daha fazla sayıda yer almalarını, erkeklerle aynı ekonomik ve sosyal koşullarda çalışıp üretmelerini, eğitim ve sağlık başta olmak üzere temel ihtiyaçlarının karşılanması önündeki engellerin kaldırılmasını, hiçbir kadının acı çekmediği, hiçbir annenin kendisini çaresiz hissetmediği bir 8 Mart diliyor, tüm kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.