Beni kimse anlamıyormuş gibi hissediyoruz
Otizm doğuştan gelen ve yaşamın ilk üç yılında fark edilen karmaşık bir nöro – gelişimsel yetersizlik. Bugün doğan her 59 çocuktan 1’i otizm riski ile dünyaya geliyor, dünyada her 20 dakikada 1 çocuğa otizm tanısı konuluyor. Nüfusa projeksiyon yaptığımızda ülkemizde yaklaşık 1.387.580 otizmli birey olduğu ve bu durumdan etkilenen 5.550.320aile ferdi bulunduğu tahmin ediliyor. Tohum Otizm Vakfı, bu gerçeğe vurgu yapmak ve otizme farkındalık yaratmak amacıyla 4129Grey ajansın desteğini alarak otizmli bireylerin ve ailelerinin sesi olmak adına hazırladığı kampanyayla; otizmin belirtilerinden biri olan konuşma bozukluğuna işaret ediyor, otizmli bir çocuğun el yazısıyla “Beni kimse anlamıyormuş gibi hissediyoruz!” diyor!
Bilinen tek tedavi; erken tanı ile yoğun ve sürekli özel eğitim!
Otizmin günümüzde bilinen tek tedavisi; erken tanı ile yoğun ve sürekli özel eğitimdir. Başlıca belirtileri arasında; başkalarıyla göz teması kurmamak, ismi söylendiğinde bakmamak, konuşmada gerilik, parmağıyla istediği şeyi gösterememek, akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermemek, sallanmak, çırpınmak, parmak ucunda yürümek, dönen nesnelere karşı aşırı ilgi ve takıntılı davranışlar sayılabiliyor. Ailelerin çocuklarında aynı yaştaki diğer akranlarından farklı davranışlar ve belirtiler gözlemleniyorsa vakit kaybetmeden otizm konusunda uzman bir çocuk ergen psikiyatristine başvurmaları gerekiyor. Bilimsel araştırmalar, erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde ellisinde otizmin belirtilerinin kontrol altına alınabildiğini, gelişim sağlanabildiğini, hatta bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkı kalmadığını gösteriyor.