2019’da kapanan inşaat şirketi sayısı yüzde 23 arttı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre 2019’un ilk 5 ayında 2.820 inşaat şirketi kapandı. Uzmanlar, 2018’in aynı dönemine göre kapanan inşaat şirketi sayısında görülen %23’lük artışta en büyük payın, sektördeki maliyet artışlarının konut fiyatlarına yansıtılamaması olduğunu belirtiyor.
Tüm dünyada görülen ekonomik daralma, Türkiye ekonomisinin lokomotiflerinden inşaat sektörünü de etkiledi. 2019 yılında yabancıların konut yatırımlarındaki artışa karşın, inşaat malzemelerinde kur farkı nedeniyle yaşanan fiyat artışı, arsa maliyetlerinin artması ve yerli yatırımcıların taleplerindeki azalma kapanan inşaat firması sayısının da %23 artmasına neden oldu. Aynı zamanda 2019’un ilk 5 ayında kurulan inşaat şirketlerinin sayısında da 2018’in aynı dönemine göre %117 düşüş görüldü. İnsanın ön planda olduğu yaşam alanlarından çok, beton üreten şirketlerin birer birer kapandığını belirten Bahadır İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Bahadır, sürdürülebilir projeler üreten inşaat şirketlerinin ve konut üzerinden doğru yatırım yapanların, Eylül ayı itibarıyla kazanmaya devam edeceğini ifade etti.
“Doğru yerlere yapılan yatırım kazandırmaya devam edecek”
İnşaat sektöründe daralma yaşanmasına rağmen hala büyük bir konut ihtiyacı olduğunu ve doğru yatırımlarla bu ihtiyaca karşılık verilebileceğini aktaran Ümit Bahadır, “Ülke ekonomisine canlılık katacak ve istihdam sağlayacak konut üretimine tüm hızlıyla devam ediyoruz. Herkesin yatırımlarını likidite piyasalara yönelttiği bu günlerde, konut yatırımını bir fırsat olarak görüyoruz. Geçici süreli yaşanan bu daralmanın sonunda gayrimenkule yönelen yatırımcıların karlı çıkacağını düşünüyoruz” dedi.
Yerli malzeme kullanımının önemi artıyor
Kurdaki dalgalanmalar nedeniyle inşaat sektöründe dolar üzerinden alınan malzemelerin ödemelerinde sorunlar yaşandığını belirten Ümit Bahadır, “Konutlarda yerli inşaat malzemeleriyle de maksimum konfor sağlanabiliyor. Tüm inşaat malzemelerinin yerli üretimden tedarik edilmesiyle, dolar kaynaklı kırılganlığın minimize edilebileceğine inanıyoruz. Toplumun konut kültürüne uygun, güvenli alanlarda, doğayla uyumlu, enerji ve personel bağımlılığının altyapı çözümleriyle azaltıldığı, sürdürülebilir projelerin çok önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.Ümit Bahadır ayrıca, niteliksel üretimin inşaat sektörünün nefes alması için kaçınılmaz olduğunu belirtti.