Metro Türkiye’de Coğrafi İşaretler için ders zili çaldı
Coğrafi işaretli ürünlerin 2019 – 2020 eğitim öğretim yılı itibarıyla mesleki ve teknik okulların yiyecek müfredatına girmesine öncülük eden Metro Türkiye, proje kapsamında 50 formatör öğretmene eğitmen eğitimi verdi. Türkiye’nin ilk gastronomi keşif platformu Gastronometro’da, Metro Türkiye Meyve-Sebze Kategori Müdürü Birol Uluşan, Gastronometro Yönetici Eğitmen Şefi Vedat Demir ve Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu’ndan eğitim alan formatör öğretmenler, kendi bölgelerinde diğer öğretmenlere eğitim vererek projenin gıda teknolojisi ve yiyecek – içecek hizmetleri alanında ders verilen tüm okullara yayılmasına katkı sunacak.
Metro Türkiye, ülkemizdeki yerel değerlerin korunması, desteklenmesi ve Türk mutfağının geliştirilmesi adına 2012’den bu yana sürdürdüğü Coğrafi İşaretli Ürünler Projesi kapsamında, bu ürünlerin liselerin müfredatına girmesini önermişti. 11. Kalkınma Planı çalışmalarında kabul gören öneri neticesinde, bu yılın Mart ayında Metro Türkiye ve MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü arasında protokol imzalanmıştı.
2019 – 2020 eğitim öğretim yılı itibarıyla mesleki ve teknik okulların gıda teknolojisi ve yiyecek içecek hizmet alanı müfredatına girecek coğrafi işaretli ürünler için Metro Türkiye projenin ilk etabını hayata geçirdi ve 50 formatör öğretmene, teorik ve pratik eğitmen eğitimi verdi. 18 – 20 Haziran tarihleri arasında, Türkiye’nin ilk gastronomi keşif platformu olan Gastronometro’da düzenlenen eğitimler, Metro Türkiye Meyve-Sebze Kategori Müdürü Birol Uluşan, Gastronometro Yönetici Eğitmen Şefi Vedat Demir ve Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu tarafından gerçekleştirildi.
Deniz Alkaç: “Coğrafi işaretli ürünler, kırsal kalkınmaya ve gastro-turizme katkı sunuyor”
Coğrafi işaretli ürünlerin kırsal kalkınmadan turizme uzanan pek çok alanın gelişimine katkı sunduğunu belirten Metro Türkiye Satın Alma Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alkaç, “Coğrafi işaretli ürünler, Türkiye’nin öz değerleridir. Bu ürünler sadece Türk mutfağının değerlerini korumakla kalmıyor, kırsaldan kente göçün yapısal bir çözümü olarak karşımıza çıkıyor. Bunun yanında gastronomisiyle öne çıkan ülkelere baktığımızda, coğrafi işaretli ürünlere büyük önem verildiğini görüyoruz. Türkiye, turizmde çok büyük potansiyeli ve bu alanda hedefleri olan bir ülke. Biz istiyoruz ki, tıpkı yerli turistler gibi yabancı turistler de Gaziantep’e, Hatay’a gidip birbirinden özel lezzetlerimizi tatsın, hep birlikte gastro-turizmimizi güçlendirelim. Bunda kuşkusuz devlet nezdinde yapılan çalışmaların yanı sıra özel sektörün de büyük katkısı olacaktır. Hayata geçirdiğimiz bu proje de, devlet – özel sektör iş birliğine çok güzel bir örnek teşkil ediyor. Bu tarz işbirlikleriyle özel sektörün güncel bilgi birikimi ve uygulama örneklerinin, kamu kaynakları ile buluşacağı örneklerin artmasını umuyoruz” dedi.
“Gelecek nesillere anlamlı bir iz bırakabilmek için öğretmenlerimizle birlikte çalışıyoruz”
Gastronominin geleceğini gençlerin şekillendireceğini vurgulayan Deniz Alkaç, “Türk mutfağının değerlerinin korunması ve modern yorumlarla geleceğe taşınması, gençlerin bilinçlenmesi ve eğitilmesi ile mümkün. Biz de bu konuda uzun yıllardır elimizi taşın altına koyarak çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. Gelecek nesiller için öğretmenlerimizle çıktığımız bu yolda, gastronomi sektöründe yer alacak gençlerimizin coğrafi işaret bilinci ile meslek hayatlarına başlamalarını arzu ediyoruz. Meslek liseleri, toplumun meslek erbaplarının ve ustalarının yetiştiği okullardır. Kültürlerin ve toplumsal becerilerin nesilden nesile aktarılmasında büyük rol üstlenirler. Gençlerimizin de üzerlerine düşeni fazlasıyla yerine getireceklerini inanıyoruz” diye konuştu.
“Coğrafi işaretli konusunda bilinçli nesiller yetişecek”
Metro Türkiye’nin 2012 yılından bu yana yürüttüğü çalışmaların, coğrafi işaretlerin ülke gündemine taşınmasına katkı sunmasından dolayı büyük mutluluk duyduklarını belirten Alkaç, “Ülkemizde günümüz itibarıyla 400 civarında coğrafi işaretli ürün ve aynı sayıda aday ürün bulunuyor. Potansiyel ürün sayısının ise üç bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu ürünlerin korunarak ve ülkemizin bu konudaki gerçek potansiyelinin ortaya çıkarılmasında gençlerin büyük katkısı olacaktır. Metro Türkiye olarak biz, MEB ile imzaladığımız protokol ile bunun tohumlarını atmış olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Bugün öğretmenlerimize verdiğimiz eğitimlerle projeyi filizlendirdik. Formatör öğretmenlerimizin desteğiyle bu proje ülkemizin dört bir yanına dağılacak ve coğrafi işaretli konusunda çok daha bilinçli nesiller yetişecektir” dedi.
Bir yılda 65 bin öğrenci coğrafi işaretli ürünler ile tanışacak!
Gastronometro’da aldıkları eğitim hakkında olumlu geribildirimlerini paylaşan 50 formatör öğretmen, projenin bir sonraki aşamasında kendi bölgelerindeki 20 ila 30 öğretmene eğitim verecek. Bu sayede, 2019 – 2020 eğitim öğretim yılı itibarıyla mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında, gıda teknolojisi ve yiyecek – içecek hizmetleri alanında eğitim gören yaklaşık 65 bin öğrenci coğrafi işaretli ürünleri tanıyacak. 10 yılın sonunda bu eğitimi görecek yaklaşık 650 bin gencin, Türkiye’nin yerel değerlerine ve turizmine ciddi bir katkı sunacağı öngörülüyor.