Türk mobilyası ‘Çin’den kaliteli, Avrupa’dan ucuz’ algısını yıktı
Her sektörde olduğu gibi mobilya sektöründe de fark yaratmanın yolu tasarımdan geçiyor. Ar-Ge destekli inovasyon harikası akıllı, çipli ve işlevsel mobilyalar ise sektörün hedeflerine ulaşmasında önemli görev görüyor. İstanbul Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç, “Türk mobilyası kendine biçilmek istenen ‘Çin’den kaliteli, Avrupa’dan ucuz’ algısını yıkmış durumdadır. Bunu sağlayan faktörler ise her yıl artan üretim teknolojimiz, akıllı mobilya kümelerimiz ve nitelikli işgücümüz olarak öne çıkmaktadır” dedi.
Dünya genelinde var olan tüm sektörlerde olduğu gibi mobilya sektöründe de rekabetçi olmanın yolu, üretim teknolojisinden AR-GE’den ve tasarımdan geçiyor. Akıllı, çipli, işlevsel mobilyalar; muhafaza ettikleri ürüne dayanıklılık ve ömür katmanın yanı sıra ürünlerim hem daha yüksek fiyattan satılabilmesini hem de rekabetin kurallarının yeniden yazılmasını sağlıyor.
“Ar-Ge destekli inovasyona odaklanmalıyız”
Bu noktada endüstri 4.0 ve “nesnelerin internetinin” başta Almanya olmak üzere birçok ülkede mobilya sektöründeki üretim şartlarını ve maliyet yönetimi unsurlarını yeniden tanımladığını belirten İstanbul Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç, sektörün Asya’daki devasa üretim çarkının yanı sıra ABD ve Avrupa’daki teknolojik açılımlarla mücadele ettiğini belirtti. Güleç “Sektörümüz üretim teknolojilerini her yıl geliştiren, inovasyon ve tasarım yoğun bir yapıya sahiptir. Bu durum iç pazarın henüz olgunlaşma evresine girmediği düşünüldüğünde, kısa sürede hız kat etmemizi ve diğer sektörlerden daha hızlı büyümemiz sonucunu getiriyor. Bunun yanı sıra mobilya sektöründe olduğu gibi “kültürel ve tarihsel” motifler de ürünlerimizin tasarım değerini yükseltmektedir ve onları küresel vitrinde önemli bir yere yerleştirmektedir. Daha önce mobilya sektörümüz, “Çin’den kaliteli, Avrupa’dan ucuz” kalıbı içerisine sığdırılmaya çalışılırken, bugün bu kalıbı kırmış ve kendi kimliğimizi, dolayısıyla katma değerimizi kendimiz tanımlamaya başlamış durumdadır. Yenilikçi tasarımları ve AR-GE çalışmalarıyla sadece iç pazarı değil, dünyada da beğeniyle takip edilmektedir” dedi.
“Mobilyaların kg. başı fiyatlarını istediğimiz seviyeye çekmek için çalışıyoruz”
Türkiye mobilya sektöründe AR-GE ve tasarım harcamalarının her yıl artığını ama istenilen seviyede olmadığını söyleyen Güleç, “Türkiye mobilya sektörü gelişmiş mobilya ülkelerine göre pazarlama ve markalaşmada arzu edilen seviyenin altında. Hal böyle olunca ‘tasarım-yoğun’ ve ‘pazarlama değeri yüksek’ mobilyaların kg. başı fiyatlarını istediğimiz seviyeye çekemiyoruz. Çin, Vietnam gibi rakiplere göre iş gücü maliyeti açısından dezavantajlı bir durumdayız. İki yönlü baskıya rağmen, Türk mobilyası kendine biçilmek istenen ‘Çin’den kaliteli, Avrupa’dan ucuz’ algısını yıkmış durumdadır. Bunu sağlayan faktörler ise her yıl artan üretim teknolojimiz, akıllı mobilya kümelerimiz ve nitelikli işgücümüz olarak öne çıkmaktadır. “