Hayallerin gerçekler ile buluştuğu ‘İnovasyon Standı’

Dünyanın en büyük endüstriyel otomasyon şirketi Rockwell Automation tarafından düzenlenen Automation Fair’daki ‘İnovasyon Standı’ bu yıl hayallerin gerçekler ile konseptlerin yaratıcılıkla ve dijitalin fiziksel ile buluştuğu yer oldu. Philadelphia’da gerçekleşen fuarda, fütürist standın en önemli konusu hızlı, düşük maliyetli ve en optimum şekilde tasarlanan ve inşa edilen bir üretim tesisine, dijital ve fiziksel bileşenlerin nasıl sorunsuz bir şekilde entegre edildiğinin gösterilmesiydi.

Rockwell Automation Stratejik İş Geliştirme Müdürü John Pritchard şöyle anlatıyor: “Dijital ve fiziksel bileşenlerin çok sayıda avantajı var, ancak en önemli olanları belirgin inovasyon ve hızlı devreye alma süreleri. Bu teknolojilerin fiziksel operasyonları iyileştirmek için dijital dünyada nasıl bir araya geleceğini sergileyen bir yer.”

Sözlerine devam eden Pritchard: “Bu senaryo içinde bir üretici bir fikre sahip olabilir ve bu fikri daha hızlı ve hiçbir maliyet olmadan test edebilir. Tasarımların tekrarlanmasına imkan tanır. Bir sabah beş veya altı ayrı fikrinizi test edebilirsiniz. Fiziksel dünyada yapabileceğinizden daha hızlı ve daha az maliyetle çok şey öğrenebilirsiniz. Böylece inovasyon hızı ve maliyeti azaltılır” dedi.

Gelecek, burada ve şimdi

MagneMotion ve iTrak gibi daha esnek ve çevik teknolojileri görmeye devam edileceğini söyleyen Pritchard, üretim hattı demosunun; MagneMotion taşıma teknolojisi dahil olmak üzere Rockwell Automation tarafından sunulan çok sayıda ileriye yönelik teknolojiyi içerdiğini ifade etti.

PTC Vuforia Augmented Reality (AR) yazılımı ile ilgili bilgi veren Pritchard: “Microsoft HoloLens, yarı sanal bir ortamda ses kontrolü ile kalite kontrol yapılmasına imkan tanımak amacıyla üzerinde çalışıyor. Kalite kontrol istasyonu iş talimatlarını almanız ve ses komutlarını kullanarak kalite kontrolü gerçekleştirmeniz için artırılmış gerçeklik kullanmanıza imkan tanıyor” diye konuştu..

Kızılötesi ışınlar kullanan alan tarayıcıların emniyet amaçlı kullanıldığını kaydeden  Pritchard; “Artırılmış Gerçeklik aynı zamanda hat çevresindeki güvenli bölgeleri görmek için bir yöntem olarak karşımıza  çıkıyor. Vuforia size güvenli alanları gösterme yeteneğine sahip. Yazılım ayrıca makinenin şeklini de anlayabiliyor” dedi.

Emulate3D yazılımı büyük bir ekranda bir dijital fabrika çalıştırabiliyor ve tümü ControlLogix kontrol sistemleri ile kontrol ediliyor.

2017 yılının sonlarında Rockwell Automation tarafından satın alınan Odos Imaging StarForm Swift 3D kamera, ürün varlığını ve yüksekliğini algılamak için kullanılıyor. Pritchard konuyla ilgili olarak şunları söyledi; “Odos Imaging 3D sensor bütünlük kontrolü yapıyor. Bunu, tüketiciler için paketlenmiş ürünlerin üretiminde birden fazla uygulamada kullanılabilecek heyecan verici bir yeni teknoloji olarak görüyoruz” Sözü geçen teknolojilerin gerçekten kullanıldığını söyleyen Pritchard, bir İtalyan paketleme ekipmanı üreticisi olan Cama’nın aslında bu senaryoyu gerçek hayatta uygulamaya başladığını sözlerine ekledi.

Proje verimliliği

Bir proje perspektifinden bakıldığında kontrol kodunun sanal bir ortamda test edilebilmesi özelliğinin dijitalleşmenin en büyük avantajlarından biri olduğunu söyleyen Pritchard: “Gerçek kontrol kodunu yazdığınız ve bunu sanal makinelerin otomasyonunda kullandığınız için devreye almak için sahaya geldiğinizde hata ayıklamanıza gerek kalmaz. Kodu zaten yazmış ve hatalarını ayıklamış durumdasınız. Fişe takıyorsunuz ve çalıştırıyorsunuz” dedi.

Normalde 6 ile 8 hafta süren tipik çalıştırma sürelerinin bu yaklaşımla iki haftaya kadar düşebileceğini ifade eden  Pritchard, geri kalan sürenin pahalı ve kullanışsız bir zaman olduğunu ifade ediyor. Pritchard: “Bu aynı zamanda baskının da yüksek olduğu bir zaman, çünkü herkes tesisin sorunsuz çalışmasını ister” diye konuştu.

Rockwell Automation ekibi, gelecekteki geliştirmeler için talepleri toplamaya devam ediyor ve Automation Fair boyunca müşteriler ile birlikte 50 adedin üzerinde oturuma ev sahipliği yaptı.

Yazılım ile yüksek oranda başarılı sonuçlar elde edileceğini söyleyen Pritchard ;”Fiziksel ve dijital bir tema üzerinden ilerleyerek ControlLogix işlemcilerimizi yaratan mühendislerimizin, üretim hatlarının üretim çıktılarını analiz etmek ve iyileştirmek için – deep neural network yöntemi ile – AI’yı kullanmaya başladıklarını da gösteriyoruz. Üretim prosesinde bir ürünün kalite kontrol testini geçme ihtimalini erken analiz etme yeteneğine sahipler. Bir günde bunu tahmin etme konusunda yüzde 90 başarı oranı yakaladılar” dedi.

İnovasyon standında  sergilenen diğer iki önemli sunum da ses kontrolü ve yüz tanıma oldu. Sahip olunan otomasyon ile arayüz oluşturmak için farklı yöntemler sunduğunu ifade eden Pritchard: “Ses kontrollü ışık kulesi bir LED teknolojisini kullanıyor, yani herhangi bir renkte ve sabit, aralıklı veya dönen bir şekilde yanabiliyor. Her dilim için bunu yapılandırmanız gerekli. Konfigürasyonunuz için gereken 20 tane ise bunların hepsini aynı anda yapabilirsiniz’’ dedi.

Sözlerine “ThinManager yazılımı için de yeni bir yüz tanıma özelliğine sahibiz,” diye devam eden Pritchard: “Zaman geçtikçe oturum açtığınızda, sizin neye benzediğinizi öğreniyor. Sizi otomatik olarak tanıyor, bilgilerinizi giriyor ve bu şekilde güvenliği artırırken zamandan da tasarruf etmiş oluyorsunuz” diye konuştu.