Legrand Grup her yıl cirosunun yüzde 5’ini Ar-Ge’ye ayırıyor
Sürdürülebilirlik ilkesini tüm iş süreçlerine entegre eden Legrand Grup, her yıl cirosunun yüzde 5’ini Ar-Ge’ye ayırıyor. Bugüne kadar 3.500’ün üzerinde aktif patent sahibi olan marka, “tutumlu inovasyon” yaklaşımıyla yeni ürün ve hizmetler üzerine odaklanıyor. Sanayi- üniversite iş birliğine de inandıklarını söyleyen Legrand Grup Türkiye’nin İnform Ar-Ge Merkezi Direktörü Kaan Erkan, “Ar-Ge niteliği kuvvetli projelerin ve sektörde farklılaşabilecek ürünlerin geliştirilebilmesi için akademisyenlerle uzun soluklu iş birliği oldukça önemlidir” dedi.
Bina elektrik ve dijital altyapı ürünleri ve sistemleri konusunda uzman Legrand, DNA’sına kodladığı Ar-Ge destekli inovasyon bakış açısıyla tüm iş süreçlerini yönetmeye devam ediyor. Bugüne kadar 3500’ün üzerinde aktif patent sahibi olan marka, her yıl cirosunun yüzde 5’ini Ar-Ge’ye ayırıyor.
“Tutumlu inovasyon yaklaşımıyla yeni ürün ve hizmetler üzerinde odaklandık”
Ar-Ge stratejilerinin geliştirilmesi ve kurumsal bilinirlik açısından Ar-Ge Merkezlerinin son derece önemli olduğunun altını çizen Legrand Grup Türkiye’nin İnform Ar-Ge Merkezi Direktörü Kaan Erkan; Ar-Ge merkezlerinde Ar-Ge faaliyetlerinin sistematik bir şekilde planlanması ve hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu bakış açısıyla sürekli olarak yeni ürün/hizmet geliştirmek gerektiğini aktaran Erkan, “Aslına bakarsanız mevcut ürünlerin/hizmetlerin teknik özelliklerini/kabiliyetlerini arttırmak, yeni teknolojiler geliştirmek, müşteri geri bildirimleri doğrultusunda ürün/hizmetlerde iyileştirme yapma ihtiyacı doğmakta ve firmanın sürekli kendini geliştirmesine destek olmaktadır. Bu motivasyon ve itici güç ile firmaların inovatif çalışma yapmaları özendirilmekte ve desteklenmektedir. Firmamızın faaliyet gösterdiği sektörde son yıllarda daha da artan rekabetçi ortam nedeniyle “tutumlu inovasyon” yaklaşımıyla yeni ürün ve hizmetler üzerinde odaklanmak daha da önemli hale geldiği için, Ar-Ge merkezleri sayesinde bu yönde sağlanan ivme oldukça değerlidir” dedi.
“Ar-Ge merkezlerinin bir diğer katma değeri de nitelikli personel kadrosu yaratılmasıdır”
Ar-Ge Merkezleri sayesinde firmaların fikri ve sınai mülkiyet hakları kapasitelerinin geliştirilmesi ve etkinliklerinin artırılmasının hedeflendiğini aktaran Erkan, “Ar-Ge Merkezi personeli bu konu üzerinde çalışırken Türkiye ve dünyada yapılan çalışmaları araştırmakta ve bu sayede hem mevcut projelerde faydalı olabilecek hem de yeni proje fikirlerinin doğmasını sağlayabilecek değerli bilgilere ulaşılıp kullanılması mümkün olmaktadır. Bu kapsamdaki çalışmalar geliştirilen yeni ürün haklarının rakip şirketlere karşı koruma altına alınmasını da sağlamaktadır. Ar-Ge merkezlerinde özendirilen diğer bir konu üniversite iş birliğidir. Ar-Ge niteliği kuvvetli projelerin ve sektörde farklılaşabilecek ürünlerin geliştirilebilmesi için akademisyenlerle uzun soluklu iş birliği oldukça önemlidir. Akademik yaklaşım sayesinde ulusal ve uluslararası bilimsel veri tabanlarına erişim ve bunların projelerde girdi olarak kullanımı sağlandığı gibi proje çalışmalarının ve çıktılarının akademik yayına dönüşmesi de mümkün olmaktadır. Ar-Ge merkezlerinin bir diğer katma değeri de nitelikli personel kadrosu yaratılmasının sağlanmasıdır. İstikrarlı bir şekilde araştırma boyutu kuvvetli proje portföyü korumanın gerekli olması firmanın eğitim düzeyi yüksek ve akademik yönü kuvvetli çalışan adayları için cazip bir seçenek olmasını sağlamaktadır. Öte yandan Ar-Ge Merkezi yapısıyla firmalara bu yönde özendirici önemli maddi avantajlar sunulmaktadır. Ticari gerçekler ve son yıllarda dünya genelinde yaşanan ekonomik sıkıntılar ve yüksek rekabet koşulları göz önüne alındığında bu maddi avantajlar çok önemli olsa da firmaların ve ülkemizin geleceği açısından yukarıda belirtilen maddi olmayan avantajlara da mutlaka önem verilmeli ve bunların kurum kültürü olarak benimsenip hayata geçirilmesi sağlanmalıdır” diye açıkladı.