Yer altında trilyonlarca dolar yatıyor
Dünyada ticareti yapılan 90 çeşit madenden 77’sinin Türkiye’de bulunduğunu söyleyen Niziplioğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Niziplioğlu, bunların bugünkü piyasa değerinin trilyonlarca dolar olduğunu söyledi…
Maden zenginiyiz
Türkiye’de yer altında bulunan en yüksek maden rezervi dolomit. İçinde kalsiyum karbonat ve sodyum karbonat barındıran ve bu özellikleri yüzünden cam ve seramik endüstrisinin vazgeçilmezleri arasında yer alan dolomit, nadir ve çok değerli bir kireç taşı olarak biliniyor. Bu madeni sırasıyla mermer, linyit kömürü, kaya tuzu, bor, ponza, blister, bakır cevheri izliyor. Altın da Türkiye’de yüksek rezerve sahip madenler arasında.
Gelir gerekenin altında
Türkiye’nin toplam yer altı maden kaynaklarının bugünkü piyasa değerinin trilyonlarca dolar olduğunu belirten Niziplioğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Niziplioğlu, “Maden zenginiyiz ama madenlerden gelirimiz maalesef çok düşük. Madenlerde yıllık gelirimizin 40-50 milyar dolara ulaşması gerekiyor. Yüzlerce sahanın ruhsatı var fakat rezerv tespiti ve işletmesi bulunmuyor” dedi.
Yüzde 100 katma değer
Milli ekonomiyi oluşturan en önemli sektörlerden birinin madencilik olduğunu özellikle vurgulayan Niziplioğlu, “Çıkarılan madenlerin yüzde 100’ü ülkeye katkı sağlar. Örneğin; otomotivde belli bir ithalata karşılık ihracat yapılıyor. Madenlerde ise neredeyse sıfır ithalatla ihracat yapma imkanı sağıyor. Ülke olarak acilen kalkınmamızın anahtarı madenlerin gün yüzüne çıkarılıp işlenmesinden geçiyor” diye konuştu.
En büyük engel finansman
Madencilikte şu anda en büyük sorunun kaynak sıkıntısı olduğunu, işletmelerin de bu nedenle kapasite artırıp yeni yatırım yapamadığını ifade eden Ömer Niziplioğlu, “Kaynak dünyada kısıtlı. İhtiyaç duyulan 20-30 milyar doları verme konusunda bankalar da çok istekli değil. Devletin de yeterli kaynağı yok. Bu nedenle iş dünyası olarak bizim elimizi taşın altına sokmamız lazım” değerlendirmesinde bulundu.
Dışa bağımlılıktan kurtarır
Sanayi için gerekli malları ülkemizdeki madenlerden çıkarmadığımız sürece dışa bağımlılıktan kurtulamayacağımızı vurgulayan Niziplioğlu, “Madenciliğin dış ticaret açığını düşürmeye, istihdama ve ekonomiye katkısı tartışılmaz bir gerçek” dedi.
Her maden için fon
Bir süre önce kurduğu Nimaş AŞ ile madencilik sektöründe yeni bir soluk getirdiklerini hatırlatan Ömer Niziplioğlu, Nimaş AŞ’yi kurma amaçlarının, güç olan finansmana erişimi kolaylaştırmak kaynak çeşitliliğini artırmak olduğunu söyledi. Niziplioğlu şunları aktardı: “Ülkemizde verimsiz çalışan veya hak ettiği yere gelemeyen madenciliğe öncülük edip uluslararası standarda çıkarıp uluslararası yatırımcı ve ortak bulmak için Nimaş’ı kurduk. Nimaş öncelikle arama ve çıkarma ruhsatlı sahalarla anlaşma yapacak. Bu alanların rezerv tespiti yapıldıktan sonra ekonomik durumuna göre değerlendirecek. Hem Türkiye’de hem yurt dışında tanıtımı yapılacak bu sahalara yatırımcı çekmeyi amaçlıyoruz. Rezerv tespiti yapılıp ekonomik değeri ortaya konulan madenleri ülke ekonomisine kazandırmayı amaçlıyoruz. Her maden için bir fon kurulacak, yatırımcılarla oturup durumu anlatacağız. Son olarak da tüm madenlerin ekonomik değerini borsaya taşımak istiyoruz bu ulusal borsa değerimizin çok daha değerlenmesi anlamına geliyorum ülke olarak zenginliğimizin artması anlamına geliyor. Madenleri borsaya yani halka açacağız aynı zamanda tüm halkımız maden gelirlerinden pay alması sağlanacak.”
Her aşama şeffaf olacak
Yürüttükleri çalışmalarda şeffaflığın büyük önem taşıyacağını vurgulayan Niziplioğlu, “Bulduğumuz mevcut sahalarımızı açıklayacağız. Yürüttüğümüz sürecin her aşaması açık ve şeffaf olacak. Yatırımcı da yürüttüğümüz süreci anı anına takip etme imkânına sahip olacak. Bu açıkladığımız sahalar üzerinde de nereleri arayacağımızı ilan edeceğiz. İlan ettikten sonrada aramalarımızı yapacağız. Bulduğumuz arama sonuçlarını online kanalımızda halkımızla paylaşacağız” diye konuştu.