Toplumsal cinsiyet eşitliği mülteci destek ve insani yardım programlarının temelidir
Dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapan Türkiye’de yaşayan 4 milyon mültecinin %70’ini kadın ve çocuklar oluşturuyor. BM Kadın Birimi’nin Ankara’da ev sahipliği yaptığı “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Mülteci Destek Programları” konulu uluslararası konferansta toplumsal cinsiyet eşitliğini mülteci destek ve insani yardım çalışmalarının merkezine yerleştirmenin hayati önemi vurgulandı.
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women), Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ortaklığında ve Avrupa Birliği’nin mali desteği ile 16 Ocak 2019 tarihinde Ankara’da bir uluslararası konferans düzenledi. “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Mülteci Destek Programları” adlı konferansta mültecilere destek çalışmalarına toplumsal cinsiyet eşitliğinin entegre edilmesinin önemi vurgulandı ve toplumsal cinsiyete duyarlı mülteci desteklerinde iyi uygulama örnekleri paylaşıldı. Konferans, mültecilerle ilgili planlama ve karar mekanizmalarına Suriyeli ve ev sahibi toplumdan kadınların daha fazla katılması gerektiğine de dikkat çekti.
Konferans; Avrupa Birliği, Japonya Hükümeti ve İzlanda Hükümeti’nin finansmanıyla yürütülen ‘Irak, Ürdün ve Türkiye’deki Suriyeli Kadınların, Kız Çocuklarının ve Ev Sahibi Toplumun Dayanıklılığının Artırılması‘ Projesi kapsamında organize edildi.
Konferansa, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürü Gülser Ustaoğlu, Birleşmiş Milletler Mukim Koordinatörü Irena Vojáčková-Sollorano, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü ve Türkiye Temsilcisi Alia El-Yassir, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Elçi Müsteşarı Simona Gatti, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Abdullah Aksoy, Japonya Büyükelçiliği Elçi Müsteşarı Yoichi Mikami’nin yanı sıra ilgili kamu kurumları, belediyeler, Avrupa Birliği temsilcileri, BM kuruluşları, ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütleri, uzmanlar ve mülteci kadınlar katıldı. Konferans, Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD – ASAM) Al Farah Mülteci Çocuklar Korosunun Türkçe ve Arapça dillerinde seslendirdiği mini konserle başladı.
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü ve Türkiye Temsilcisi Alia El-Yassir, konferansta yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi, sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşmak ve Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin başarısı için kritik önemdedir. Tüm dünyada mülteci ve göçmen kadınlar zorluklar ve ayrımcılıkla karşılaşmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliği sınırlar ötesinde daha iyi bir gelecek için önemlidir. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi olarak insani krizlerde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve kadınların ihtiyaçlarına dikkat çekmek küresel misyonumuzdur.”
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Abdullah Aksoy konferansı göç konusuna uluslararası bakış açısı getirmesi açısından önemli olduğunu dile getirerek “Kadınların güçlenmesi toplumu da güçlendirir, toplumun yüzde ellisini göz ardı etmek gerçeklikle bağdaşmaz” dedi. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi ortaklığında Gaziantep’te kurulan SADA Kadın Gelişim ve Dayanışma Merkezinin önemine değinen Aksoy şöyle konuştu: “SADA Merkezinde kadınların güçlenmesi, kadınların hizmetlere erişiminin ve beceri imkanlarının artırılması konusunda çalışan proje paydaşlarına teşekkür ediyoruz. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak 400 bin mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. Bu insanlık trajedisine sessiz kalmadık. Kadınların ve çocukların içinde bulundukları zor durumla baş edebilmeleri için destek mekanizmalarını devreye aldık. Kadın ve çocuklara yönelik hak temelli çalışmalar yapıyoruz.”
Japonya Büyükelçiliği Elçi Müsteşarı Yoichi Mikami, ‘Irak, Ürdün ve Türkiye’deki Suriyeli Kadınların, Kız Çocuklarının ve Ev Sahibi Toplumun Dayanıklılığının Artırılması Projesi’ne verdikleri desteğe devam edeceklerinin söyleyerek “Japonya olarak toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesiyle ilgili tüm programlarda yer almaya ve desteğe devam edeceğiz” dedi.
Birleşmiş Milletler Türkiye Mukim Koordinatörü Irena Vojáčková-Sollorano, “SADA Kadın Gelişim ve Dayanışma Merkezini geçtiğimiz yıl açtık. Suriyeli ve Türk kadınlarla konuştum. Mülteci kadınların ve ev sahibi toplumun uyum içinde yaşadıklarını, birbirlerini anladıklarını ve birbirlerine yardım ettiklerini gördüm. Kadınlar ve erkeklerin dayanışma içinde olmalarının yanı sıra toplumsal cinsiyete duyarlı yaklaşımlar hem bölgede hem de küresel düzeyde insani krizler konusunda başarılı olmamız açısından önem taşımaktadır” diye konuştu.
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Elçi Müsteşarı Simona Gatti, Türkiye hükümetinin 4 milyon mülteciye destek çalışmalarını önemsediklerini belirterek “Avrupa Birliği olarak Türk hükümeti, proje ortakları ve belediyeler ile birlikte çalışarak mültecilerin dayanıklılığının artırılmasına destek veriyoruz. Bu konferansta, bu insani krizden etkilenen kadın ve erkeklere yardım etmek için etkili sonuçlar elde edeceğimize inanıyoruz” dedi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürü Gülser Ustaoğlu, sekiz yıldır devam eden iç savaşta insanların hayatlarını kaybettiğini ve beş milyondan fazla insanın evlerini terk etmek zorunda kaldığına dikkat çekerek “Türk hükümeti olarak ülkesinden ayrılan sığınmacılar için 30 milyar doların üzerinde destek sağladık. Tüm mağdur coğrafyalara elimizi uzatıyoruz. Hem proje geliştiriyoruz, hem projelere destek oluyoruz. Mültecilerin toplumsal hayata kazandırılması için tüm imkanları sağlıyoruz. Özellikle mülteci kadınlara yönelik şiddet boyutuna varan kötü muamelelerin önüne geçmek adına tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz” diye konuştu.
Konferans açılış konuşmalarının ardından, uluslararası uzmanların da katıldığı “Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Mülteci Programları İyi Uygulama Örnekleri” ve “Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Mülteci Destek Programları” oturumlarıyla devam etti. Konferans kapsamında ayrıca SADA Kadın Gelişim ve Dayanışma Merkezinin kadınlarının fotoğraflarından oluşan bir sergi düzenlendi.
‘Irak, Ürdün ve Türkiye’deki Suriyeli Kadınların, Kız Çocuklarının ve Ev Sahibi Toplumun Dayanıklılığının Artırılması‘ Programı
Program, BM Kadın Birimi tarafından Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Uluslararası Çalışma Örgütü ve Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği ortaklığında yürütülüyor. Proje, acil ve uzun vadeli koruma hizmetlerinin yanı sıra beceri, nitelik ve gelir imkanlarını artırarak Suriyeli ve ev sahibi toplumdaki kadınların ve kız çocuklarının ekonomik açıdan güçlenmesine odaklanıyor. Şubat 2020 tarihine kadar projeden yaklaşık 5000 kadının faydalanması bekleniyor.
Dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapan Türkiye, % 70’i kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık 4 milyon mültecinin güvenliğini sağlayarak temel gereksinimlerini karşılıyor. BM Kadın Birimi ve Avrupa Birliği bu çabaları destekleyerek, toplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımını mülteci yardım faaliyetlerine entegre edecek çalışmalar sürdürüyor.
BM Kadın Biriminin 2018 yılında yayımladığı Suriyeli Kadın ve Kız Çocuklarının İhtiyaç Analizi Raporuna göre mülteci kadınların çoğu yoksulluk sınırının altında yaşıyor; aile sorumlulukları, Türkçeyi yeterince bilmemeleri ve istihdama uygun becerileri olmaması nedeniyle ekonomik hayata katılmakta zorluk çekiyor.
BM Kadın Birimi Hakkında:
BM Kadın Birimi (UN Women) toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına ve kadının güçlenmesine yönelik çalışan Birleşmiş Milletler kurumudur. Dünya çapında kadınların ve kız çocuklarının ihtiyaçlarının daha hızlı bir şekilde karşılanması için kurulan BM Kadın Birimi, BM üyesi ülke hükümetleri, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör ile toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik yasalar, politikalar ve programların tasarlanması ve bu alandaki küresel standartların uygulanması için ortak çalışmalar yürütür. Kadınlar ve kız çocuklarının hakları için küresel düzeyde savunuculuk yapar.