İklim değişikliğini fırsata çeviren ülkeler zenginleşir
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı Projesi 1. Faz Kapanış ve 2. Faz Açılış” töreni düzenlendi. Törene Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar katılarak bir konuşma yaptı.
Birpınar, programın açılışında yaptığı konuşmada, bilim insanlarına göre atmosferdeki karbondioksitin belirli bir oranı geçmemesi gerektiğini belirterek, bu oranın yıllar içinde artış gösterdiğini söyledi.
“Sera gazı emisyonlarının gelişimine baktığımızda, yıllık artış miktarının 50 milyar tonun üzerinde gerçekleştiğini görüyoruz. Bu da geri dönüşü olmayan bir yola girdiğimizi göstermektedir.” ifadesini kullanan Birpınar, küresel sıcaklıkların son yıllarda yeni bir rekor kırdığının altını çizdi.
Birpınar, buzulların erimesiyle deniz seviyesindeki yükselişin her geçen gün artığına dikkati çekerek, şunları belirtti:
“Bunun sebebi kim? Kim dünyayı bu hale getirdi? Çin’in yıllık emisyonları 11,7 milyar ton civarında. Amerika Birleşik Devletleri’nin 6,2 milyar ton. Bu yıl yayınlanan uluslararası envantere göre ülkemizin emisyonları da 496 milyon ton oldu. 2030 yılında bu rakamın 1 milyar tona çıkacağı hesaplamalarını görüyoruz.”
Türkiye’nin iklim değişikliğinden her geçen gün daha şiddetli etkilendiğinin altını çizen Birpınar, sel, dolu ve orman yangınları gibi doğal felaketlerin daha sık görüldüğünü kaydetti.
Birpınar, şöyle devam etti:
“Türkiye’de ilk kez bu sene kasırga yaşandı. ‘Açık denizde kasırga olmaz.’ diye düşünüyorduk. Ama öyle olmadı. İklim değişikliği ile tsunami ve kasırgaların sayısının arttığını görmeye başladık. Akdeniz Bölgesi’nde hortumun ortaya çıktığını görüyoruz ve sıklığı her geçen gün artıyor. Trakya ve Karadeniz bölgemizde de sel felaketleri ve kayıplar yaşadık. Bu felaketlerin ülkemize zarar verdiğini görüyoruz ve ne yapılması gerektiğini bütün toplantılarda tartışıyoruz.”
Birpınar, iklim değişikliğine sebep olan sera gazı artışının devam etmesi durumunda küresel ekonomik kaybın 2050’de 506 milyar dolar civarında olacağının tahmin edildiğini belirtti.
Türkiye’nin iklim değişikliğini fırsata çevirmek için kendi ürettiği teknolojileri satması gerektiğini vurgulayan Birpınar, “Eğer çevre meselesinde önleyici hekimlik ve yatırım yapmazsanız daha sonra başınıza gelecek felaketlerde çok daha büyük paraların harcanması ile karşı karşıya kalabilirsiniz. İklim değişliği risklerini iyi yönetebilmek için de kamunun ve özel sektörün işbirliği içinde çalışması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Birpınar, iklim değişikliğini fırsata çeviren ülkelerin zenginleşeceğini vurgulayarak, “Bu fırsatı kaçırmamamız lazım. Milli gelirimizi, 2 bin dolardan 10 bin dolara inşaatlar yaparak çıkarabiliyoruz. Ama 10 bin dolardan 20 bin dolara çıkarmak için inovasyon lazım. İyi şeyler bulmamız lazım.” diye konuştu.
Proje Hakkında
Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı Projesi, 2014’den bu yana Dünya Bankası hibe desteği ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülüyor.
İlk fazı Aralık 2018’de tamamlanan ve ikinci fazı da bu ay içinde başlayacak proje kapsamında, emisyon ticaret sistemi ve karbon vergisi gibi karbon fiyatlandırma araçlarına ilişkin kamu ile özel sektör nezdinde kapasite gelişimi amaçlanıyor.