Uzun süre yatakta kalmak zorunda olanlar için inovatif çözümler
Yeni nesil teknolojilerle kan dolaşımındaki aksaklık yüz 100 çözülüyor…
Günümüz hastane ortamının en müzmin konularından biri olarak bilinen Dekubitus Ülseri, halk diliyle Yatak Yarası; uzun süre sırtüstü, yüzüstü veya yan yatma sonucunda basınç altında kalan bölgelerde oluşan yaralar olarak karşımıza çıkıyor. Oluşan yaraları iyileştirmek için çok yoğun bir tedavi yöntemi uygulanması gerekse de bazen yaralar iyileşmeyebiliyor. Öte yandan hastaların yaşam standardını yükseltmek için çalışan markalar; hastaların yataktan sandalyeye, yerden yatağa ve sandalyeden tuvalete gibi rutin transferlerini sağlaması için hasta transfer ve hasta yıkama çözümleriyle 2 Nisan’a kadar devam edecek olan EXPOMED’de yer alıyor.
Sağlık alanında yeni nesil teknolojileri kullanarak ürünler geliştiren markalar, hastaların yaşam standartlarını yükseltmek için yoğun bir şekilde çalışıyor. Özelikle kronik hastalıklar ya da önemli bir ameliyat geçirenler gibi uzun süre yatakta kalmak zorunda kalanlarda ortaya çıkan Yatak Yarası, hastaların hayatlarını daha da zorlaştırabiliyor. Bu hastaların bir yerden bir yere transferi ve banyo süreçleri de önemli bir konu. İşte bu farkındalıkla markalar, inovasyon harikası ürünleriyle EXPOMED’de yer alıyor.
İnovasyon harikası ürünler için EXPOMED
Deri ve derialtı dokusunda kan dolaşımındaki aksaklığa bağlı olarak açılan yaraların önüne geçmek için geliştirilen son teknoloji yataklarla, kan dolaşımındaki aksaklık yüz 100 çözülebiliyor. Hastanın yatış pozisyonun değiştirmeye gerek kalmadan kan dolaşımındaki aksaklıkların önüne geçen inovasyon harikası yataklar, obez hastalarda dahi yara oluşumu engellenebiliyor. Oluşmuş yaraların iyileşme evrelerini destekleyen yeni nesil yataklar, travma durumuna göre PLUS (A+B sitem) ve PRO (pozisyon veren) seçenekleriyle son kullanıcılarıyla buluşuyor.
Öte yandan hastaların yataktan sandalyeye, yerden yatağa ve sandalyeden tuvalete gibi rutin transferlerini sağlaması için hasta transferi de önemli bir konu. Çünkü azaltılmış hareketliliği olan hastalar için güvenli ve konforlu transfer rutinleri sağlamak için doğru hasta taşıma aparatını seçmek hayati önem taşıyor. Bu farkındalıkla markalar, hasta ve bakıcı arasında göz teması sağlayan ve güvenli hasta taşımaya olanak tanıyan yeni nesil hasta transfer çözümleriyle uzun süre yatakta kalmak zorunda olanlara inovatif çözümlerle buluşturuyor.
Ayrıca bakıcıların yüksek kalitede hijyen sağlamasına yardımcı olan hasta yıkama çözümleri, hastanın saygınlığını da koruyor. Çoklu manevra kulpları, ayarlanabilir sırt desteği ve ayak tablaları ve tuvalet rutinleri için kolay entegrasyon gibi teknolojik yeniliklerle hasta yıkama çözümleri, bakıma ihtiyaç duyan hastaların banyolarının güvenli ve konforlu bir şekilde yapılmasını sağlamanın ötesinde bakım personelinin de günlük görevlerini kolaylaştırır.
Doç. Dr. Öztürk: Bası yaralarının etyolojisinde basınç önemli bir faktördür
Bası yaralarının vücutta basınca maruz kalan kemik çıkıntıları üzerindeki yumuşak dokularda oluştuğunun altını çizen Doç. Dr. Çağatay Öztürk, bu tip yaraların yüzde 85-90’ının vücudun belden aşağı bölgelerinde ve sıklıkla sakral, trokanter ve iskial bölgede görüldüğünü belirtti. Yatak yarasının en çok deri duyarlılığından yoksun medülla spinalis hasarlı kişilerde, kronik hastalıklar nedeni ile uzun süre yatağa bağımlı kalan yaşlı ve bakımsız hastalarda görüldüğüne dikkat çeken Öztürk, “Bası yaralarının etyolojisinde basınç önemli bir faktördür. Yara oluşumunda basıncın süresi, bası şiddetinden daha çok etkilidir. Kemik çıkıntılar üzerindeki yumuşak dokuyu etkileyen basınç bu bölgedeki kapiller basınçtan fazla olursa (35mm Hg üzerinde) ve bu uzun süre devam ederse hücresel düzeyde başlayan değişiklikler doku nekrozuna kadar giden hasarlar oluşturur. Gerilme güçleri de bası yaralarının oluşmasında önemli bir etkendir. Yatağın baş kısmının 30 dereceden fazla yükseltilmesi vücudun aşağı bölgelerinde gerilme yaratır. Basınç ve gerilme yara oluşumunu hızlandırır. Öte yandan bölgesel sürtünme, ezik, maserasyon, kontrol edilmeyen spastisite, anemi, hipoproteinemi, vitamin eksiklikleri, alkolizm, ilaç bağımlılığı, diabet, periferik vasküler hastalıklar, kanser, ameliyat esnasında iyi yapılmamış sargı ve ateller bası yaralarının oluşmasında önemli diğer faktörlerdir” dedi.