Küçük Akbabaları Koruma Projesi 2. fazında sayım tamamlandı
Vaillant ve Doğa Derneği işbirliğiyle hayata geçirilen Küçük Akbabaları Koruma Projesi kapsamında Adana Sarımazı’da gerçekleştirilen ‘Sonbahar Yırtıcı Göç Gözlemi‘ sonucunda 103921 yırtıcı kuş sayıldı. Bu kuşlardan 812’sini küçük akbabalar oluşturdu.
Doğa Derneği, Bulgaristan Kuşları Koruma Derneği (BSPB), diğer uluslararası ortakların işbirliği ve Vaillant’ın desteğiyle on beş farklı ülkede Küçük Akbabaların ve Göç Yollarının Korunması için Uluslararası İşbirliği Projesi kapsamında çalışmalar düzenliyor. 2022 yılına kadar devam edecek proje kapsamında Adana Sarımazı’da 1 Eylül’de başlayan Sonbahar Yırtıcı Göç Gözleme çalışması Ekim başında tamamlandı. Uluslararası ortaklar ve gönüllülerin de katılımıyla gerçekleştirilen çalışmada küçük akbaba nüfusu izlendi.
103921 yırtıcı kuşun göçüne tanıklık edildi
Göç boyunca devam eden çalışmada on binlerce kuşun Sarımazı’dan geçişine tanıklık edildi. Yaklaşık bir ay süren çalışma sonucunda toplam 103921 yırtıcı kuşun göçüne tanıklık edildi. Bu kuşlardan 812’sini küçük akbabalar oluşturdu. Bölgede en çok görülen yırtıcı türleri ise 35475 birey küçük orman kartalı, 26859 birey arı şahini, 23214 birey yaz atmacası, 10323 birey yılan kartalı ve 2463 birey şahin olarak sıralandı. Sayımları her yıl tekrarlamayı hedeflediklerini belirten Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu, bu seneki sayımda yerli ve yabancı toplam 19 uzmanın yer aldığı bilgisini verdi. Kayaoğlu, “Bölgeden her yıl 500 civarında küçük akbabanın göç ettiği tahmin ediliyor. Küçük akbabaların göç yollarından olan Mersin ayağındaki çalışmalarda Gülnar Önemli Doğa Alanı, Göksu Vadisi ve Kadıncık Vadisi’ne yoğunlaşıldı. Bu alanlarda küçük akbabaların hangi tür tehditlerden ne kadar etkilendikleri belirlenerek risk haritası çizildi. Bölgede yaşayan çobanlarla kurulan iletişim ağı sayesinde küçük akbabaların durumu kolayca takip edilirken tehditler belirlenip hızla müdahale edildi” dedi.
Türkiye’nin tüm dünyadaki küçük akbabaların yüzde 25’inin ürediği bir coğrafya olduğunu dile getiren Doğa Derneği Gene Koordinatörü Dicle Tuba Kılıç “Türkiye bu nedenle akbabalar için yeryüzündeki en önemli yaşam alanlarından biri. Anadolu coğrafi konumu itibariyle de on binlerce göçmen kuşa ev sahipliği yapıyor. Göçmen kuşlar hepimizin ortak değeri. Kuşların göç yollarında karşılaştıkları tehlikelerin çoğu ise insan kaynaklı. Yaptığımız bu çalışma ile hem kuşların nüfusundaki değişimi görmeyi hem de ölüm nedenlerini anlamayı amaçlıyoruz. Acil önlemler almazsak bu güzel ve nadir kuşları yakın bir gelecekte gökyüzünde görmemiz mümkün olmayabilir. Doğa Derneği, yaşadığımız dünyanın ayrılmaz bir parçası olan kuşların daha yakından anlaşılması ve doğal yaşam alanlarının korunması için yürüttüğü çalışmalara devam edecek” diye konuştu.
Anadolu ve Trakya bulunduğu coğrafi konum itibariyle her sene yüz binlerce göç eden kuşun kıtalar arası hareketine ev sahipliği yapıyor. Avrupa’da üreyen kuşlar kışı geçirmek amacıyla Afrika’ya göç ederken enerjilerini verimli şekilde kullanmalarını sağlayan sıcak hava termalleri yüzünden boğazlar ve kanallar gibi daralan kara parçaları kritik önem taşıyor. Bu zorlu ve uzun yolculuğa dünyada şahitlik edilebilecek yerlerin başında İstanbul Boğazı, Çoruh Vadisi ve Doğu Akdeniz gibi dar boğazlar bulunuyor.